Rakka’da abdest alıp...
Humus’ta kıbleye dönüp...
İdlib’de şöyle bir birinci rekatı eda edip...
Membiç’te tespih çekip...
Halep’te ikinci rekattan sonra, oradan ikindiye yetişmek üzere hızlı bir şekilde Şam’da namaz kıldıktan sonra...

*

Suriye seferinin hazırlığında hedef; Şam’da namaz kılmaktı...
Tanklar hareket etti hedef; IŞİD dedi...
Orta yere varıldı hedef; “Esad’ı devirmeye gidiyoruz” oldu...
El Bab’a gelindi; Rusya ile anlaşma yapıldı, Esad’ın kalması için garantör Türkiye...

*

Bir savaşın başı, sonu, ortası bu kadar mı birbirini tutmaz?..
Yani her karar bir viraj olsa, bizim tanklar şimdi Polatlı önündeydi...

*

Harekatın planlamasında, müttefikimiz Urfa’da kebap ısmarladıkları; peşmerge...
Harekat başladı, Rus uçağını düşürdük, müttefikimiz; ABD...
Harekat ilerledi; Başbakan “ABD’nin bir halt yaptığı yok” dedi, müttefikimiz; Rusya...
Harekatın sonunda Güney Kore ile müttefik olarak dönersek şaşma...

*

Satranç günahtır diyor hâlâ...
“Mendil saklamaca” oynaya oynaya zeka böyle oldu...

*

Sonuçta:
136 günde gide gide 35 kilometre...
Şehit sayısı; 42...
200 malul...
Hakikaten günah...

*

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş abinin önceki gün “Suriye politikamız baştan yanlıştı” demesinin nedeni bu:
Bizim şah Suriye’den çıkmak istiyor, çıkamıyor...

*

Piyonların zeka ve düşünme yeteneği olsa; hangi iktidar olursa olsun, ülkesini böyle bir belaya bulaştırıp, gençlerini çöle gömen bir iktidarın sonudur tüm bu saçmalıklar...
Hesabı sorulur...

*

Şimdi Brezilya ile ateşkes imzalayıp dönerlerse şaşırmayın...
Çünkü...
Şah mat!..