Utangaç yazı yazmak, gerçeğin yarısını gizlemektir. Gerçeği gizleyen, yazar değil, goygoycudur. Suçu diplomatlara, dış işleri memuru büyükelçilere, elçilere atmak da gerçeği saptırmaktır. Gerçeği saptıran, yazar değil kukladır.
Gerçeği gizlemeyin.
Eğip, bükmeyin.
Dördüncü çuval geçirildi.
Yapılanı tam görelim.
Adını eksiksiz koyalım.
Ben kurmay subaylar kadar yeterli askeri bilgiye sahip değilim. Ordular, bir başka ülkenin toprağına girdiklerinde, o toprağı elinde tutamıyorsa buna askeri anlatımla ne denir, bilmiyorum. Bir orduyu, yabancı ülkenin toprağına gönderirken, o ordunun o toprağı elinde tutamayacağı ihtimalini düşünmeyene ne ad verilir, onu da bilmiyorum.  Ben olana bitene bakıyorum. ABD ile Rus ordusunun Suriye’de  “YPG’ yi eğitmesi, donatması Türk Ordusu’nun başına yeni bir çuval geçirmek” değilse nedir?
TSK, o topraklara gönderildi.
Rus ordusu yanında duracaktı.
ABD ordusu müttefik olacaktı.
Bunların ikisi de işgalci.
Suriye –Irak işgalcisi.
Birlik oldular ve Türk Ordusu’na;
“Halep’e, Menbiç’e girmeye kalkarsan karşında bizi bulursun” diye namlu gösterdiler.

*  *  *

Rus Genelkurmayının Suriye’ye gönderdiği Rus general koluna YPG arması diktirip dünya TV’lerine gösteri yaptı. ABD Genelkurmayının Suriye’ye gönderdiği ABD generali de YPG’li milisleri eğitti, Rakka’ya havadan indirme tatbikatı yaptırdı ve bunu da dünyaya ilan etti.
Yani YPG’ye vurursan.
Bizi vurmuş sayarız.
Bunlar olurken; Büyük Ortadoğu Projesi’nin “eş başkanıyım” diyen ve TSK’yı Suriye toprağına gönderenler, bu olayı halkın gözünden gizlemek için Almanya ve Hollanda’ya laf yetiştirmenin peşindeydi.
Dördüncüdür.
Dördüncü çuval geçirildi.
Birinci çuval: 2003’teydi.
11 TSK askeri.
1 Türkmen mihmandar.
Derdest edildiler.
Başlarına çuval geçirildi.
İkinci çuval: 2010’daydı.
TSK’nın Kurmay Başkanı.
Kuvvet komutanları.
Üst rütbeli subaylar.
Darbeci diye tutuklandı.
5 yıl davalar sürdü.
TSK çökertildi.
Kumpasmış yanıldık dediler.
İkinci çuvaldı.
Üçüncü çuval: 15 Temmuz.
TSK’nın F-16’ları!
Meclis’i bombaladı.
TSK’nın tankları!
Halka ateş etti.
TSK’nin içine FETÖ sızdırılmıştı. Bu üçüncü çuval oldu.

*  *  *

TSK’nın başına geçirilen dört çuvalın her biri, millet olarak bizi dünyanın gözünde küçük düşüren, hakarete uğratan, bir ulusun başına gelebilecek en büyük felaketlerdir.
Ne acı tesadüf!
Dört çuvalın dördü de “Ben Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanıyım” diyen yöneticimizin zamanında geçirilmiş oldu. İşgalci Ruslar ile İşgalci ABD’liler,  Ortadoğu’ya yeni harita  çizmek için Irak ve Suriye’yi paylaşma kararını birlikte almışlar, birlikte hareket ediyorlar, bizim ordumuz ise başına “dördüncü çuval geçirilen” oluyor. TSK’yı bu duruma kim düşürdü?
Suçu diplomata atıp!
Gerçeği gizleyen, goygoycudur.

HAYIR demek için 60 neden (40)

“Hayır”cı hakeme kırmızı kart! “Evet”çi imama cami  bahçesi!


Devletin tüm imkanlarının, iktidarın tüm olanaklarının, cumhurbaşkanlığı makamının tüm imtiyazlarının halkın “evet yönünde algısını” avlamak için kullanıldığını yaşıyoruz. Ayıptır. Demokratik ahlaka sığmaz.  Kamu parası kullanan Futbol Federasyonu Başkanı “evet oyu vereceğini” açıkladığında arkası sıvazlandı, aynı federasyona bağlı İlker Şahin adlı futbol hakemi sosyal medya hesabından “hayır vereceğini” açıklayınca açığa alındı. Konya’da ise bir vatandaş, aracının arka camına; “Allah için Evet... Tayyip için Evet...” görseli yapıştırdı. Yapıştırabilir, hakkıdır. Fakat bu aracı götürüp cami bahçesine koydu, 30 gündür orada duruyor, o caminin imamı, vatandaşa dönüp “propagandana camiyi alet etme, kaldır arabanı buradan” demiyor. Evet diyene cami bahçesi, hayır diyene kırmızı kart!