Hükümetin görünen yüzü, konuşan ağzı; önce bir uyarı müziği ve arkasından “Son Dakika” yazısı ile birlikte ekranda canlı yayında o beliriyor.
Her gün.
Bir kez değil.
İki kez değil.
Üç kez, dört kez.
Kulaklar ona çevriliyor.
Gözler onun üzerinde.
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş evimize, işyerimize canlı canlı gelip, Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, bakanların söylemek istediklerini birinci elden açıklıyor.
Bu kez hayalleri bitirdi.
“Baştan beri yanlıştı” dedi.
Ve “Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğuna inananlardanım. Şimdi tamir ediyoruz. Düzeltiyoruz. “diye ekledi. Yani 15 yıldır dediğini yapar, tuttuğunu koparır diye Cumhurbaşkanı’na inanmış milyonlarca  vatandaşın umudunu yere düşmüş taze çiğ yumurtaya çevirdi. Cumhurbaşkanı’nın, ”İnşallah en kısa zamanda Şam’a gidecek Emevi Camii’nde cuma namazımızı kılacağız” sözünün tarihin çöp sepetine gittiğini bildirdi.
Numan Bey!
Korkma söyle:
Şam’a namaza gidilmiyor.
Esed’ den Esad’a dönülüyor.

*  *  *

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Suriye politikasının baştan beri yanlış olduğunu” kendi fikriymiş gibi söylüyor. Yani bu yanlış politikadan ötürü canı yanmış, oğullarını şehit vermiş, malı kaybolmuş, işi bozulmuş, büyük kentlerinde milyonlarca mültecinin doluşmasıyla düzeni sarsılmış, kaynakları savrulup gitmiş halka şimdi 6 yıl sonra “yanlış yaptık” diyor.
Numan Bey!
Rusya’ya yanlış yaptık.
İsrail’e yanlış yaptık.
Suriye’ye yanlış yaptık.
Doğruyu ne zaman yapacaksınız?
Numan Bey!
Yapılmış yanlışı bize söyleme.
Git Cumhurbaşkanı’na  “Şam’da Emevi Camii’nde namaz kılacağız diyerek oy çoğaltma(siyaset tüccarlığı) politikamız yanlıştı. Devlet adamlığına yakışmadı. İşte yanlış direkten döndü” diye önce onu ikna et.
Çıksın halkın önüne.
“Baştan beri yanlıştayım” desin.
Ve Suriyelilere de seslenin.
Şam’a namaza gelemedim.
Siz Külliyeye buyurun desin.
Esed’i yeniden Esad yapalım.
İsrail ile kucaklaştım.
Rusya ile barıştım.
Esad ile de sarılırım desin.

*  *  *

Numan Bey!
Görüyorsun.
Zaten öyle komik bir noktaya geldi ki; Başbakan Binali Yıldırım bile “ El Bab’da Amerikan uçaklarının bomba attıklarını” zannetti. Koskoca Başbakanımız yanıldı. Oysa Amerikan askeri sözcüsü; “Biz El Bab’da IŞİD’in üzerine havadan uçaklarla bomba atmadık. Alçak uçuş yapıp gürültü çıkararak, IŞİD’i panikletme yoluyla Türk askerine destek olduk” diyor.
Numan Bey!
ABD ne demek istiyor?
Sen bize onu açıkla.
Sanırım ABD şunu demek istiyor: Türkiye olarak Tayyip Erdoğan saf değiştirdi. Asker arkadaşı olarak (askeri işbirliği anlamında) Rusya’yı seçti. ABD’ye arkasını döndü,  “Bizim ABD’ye ihtiyacımız yok” diye Türkiye’nin iç kamuoyuna sürekli propaganda yapıyor. Bu durumda Türkiye’yi yöneten olarak hava desteği istiyorsan Rusya’ya git, ABD’ye gelme diyoruz. Ayrıca ABD olarak ben El Bab’ı bombalarsam Türkiye’nin ordusuyla orada kalmasına cesaret vermiş olurum. Ben ABD olarak Türkiye’nin ordusuyla Suriye’de kalmasını istemiyorum. Biz ABD’liler ve AB’liler olarak “IŞİD’i tamamen yok etmekten” vazgeçtik. IŞİD’i yok etmeyi Arapların kendi savaşı yaptık. IŞİD ile Esad uğraşsın, Ibadi uğraşsın, Suudi Kralı, Dubai Şeyhi ile Katar Emiri uğraşsın.

*  *  *

Numan Bey!
Korkma.
Olanın bitenin tamamını söyle.
Şam’a namaza gidilmiyor.
Esed’den Esad’a dönülüyor.