Sevgili okurlarım, dünya liderimiz Recep Tayyip Erdoğan dün Meclis kürsüsünde, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“Bugün Sarıkamış Harekâtı’nın sona erişinin 103. yıldönümü. Sarıkamış bir zaferdir! (Emin Çölaşan’ın notu: Sarıkamış’ın bir zafer olduğunu söyleyen biri ilk kez ortaya çıktı!)
Ordumuz düşmana değil, tabiata yenik düşmüştür. Bu harekâtta bizim askerlerimizin büyük bölümünü soğuğa kurban verdik ama Rus ordusunun 30 bini aşkın kayıpları cephede yaşanmıştır.
Köyümüzden bazı büyüklerimiz Sarıkamış’tan dönünce merhum dedemle ilgili olarak ‘Tüfeğe sarılarak donduğunu gördüm’ diyor.
Ben de bu vesile ile merhum dedemin de aralarında bulunduğu tüm Sarıkamış şehitlerine Allah’tan rahmet diliyorum.”

* * *

Dünya liderimiz bu sözleri söylerken yanılıyor!.. Zira benzer sözleri bundan tam yedi yıl önce de söylemiş, dedesinin Sarıkamış’ta şehit düştüğünü iddia etmişti.
Oysa durum pek de öyle değildi!
Söylediklerinin doğru olmadığını burada 12 Ocak 2011 tarihli yazımda kanıtlamıştım. Yazının başlığı “Tayyip’in Dedesi Gerçekten Şehit mi” idi...
Şimdi o yazımı lütfen dikkatle okuyunuz:

İşte o yazı


“Sarıkamış faciası Türk tarihinin en acı olaylarından biridir. 1915 yılının ilk günlerinde Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa tarafından Allahuekber Dağları’na sürülen on binlerce Türk askeri, komutanları ve erleriyle birlikte Sarıkamış yakınlarında korkunç kış koşullarına yenilmiş, Rus ordusuna neredeyse bir tek silah bile atamadan donarak şehit düşmüşlerdi...
Çünkü arkadan ikmal gelmiyordu. Zaten aç olan askerin üzerinde yazlık elbise, ayağında çarık vardı. Ordu komutanı İzzet Paşa’nın karşı çıkmasına rağmen, Sarıkamış’ı ele geçirme harekâtı Enver Paşa’nın emriyle kışın ortasında başlatılmış ve bu acı sonla noktalanmıştı. Bazı kaynaklara göre orada donarak şehit düşenlerin sayısı 90 bin idi.

* * *

Şimdi bu yazıyı niçin yazdığımı herhalde başlıktan anladınız. Tayyip birkaç gün önce Sarıkamış’ta düzenlenen şehitleri anma toplantısına katıldı ve “Benim dedem de Sarıkamış’ta şehit olmuştu” dedi.
Biliyorsunuz, bu aile çok uzun yıllardan beri Rize’de oturur ve Gürcü kökenlidir. Esas yerleşim yerleri, adı şimdi Güneysu olarak değiştirilmiş olan Potemya’dır.
Evet, Tayyip dedesinin Sarıkamış şehidi olduğunu açıkladı. Gerçi bu bilgiyi kendi ağzından ilk kez duyuyorduk ama olabilirdi. Sarıkamış’ta birkaç gün önce yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“Neredeyse bütün Rize, rahmetli dedem de dahil olmak üzere cepheye, buraya (Sarıkamış’a) gelmişti. Dedem Rize Güneysu’lu Kemal Mutlu burada, Sarıkamış’ta şehit düşerek Hakk’ın rahmetine kavuştu.”
Allah rahmet eylesin.
Bunun üzerine ben de, kendisini doğrulamak için kendi çapımda bir araştırma yaptım!
Elime Milli Savunma Bakanlığı tarafından 1998 yılında yayınlanan ve beş kalın ciltten oluşan bir kitaplar dizisi geçti.
Bu kitaplar devlet arşivlerinden yola çıkılarak hazırlanmış. Bilir misiniz bilmiyorum, devletin arşivlerinde bütün şehitlerimizin isimleri ve künyeleri mevcuttur.
Beş ciltten oluşan ve ağırlığı belki sekiz kiloyu bulan bu ciltlerde 1878 Osmanlı-Rus Harbi’nden başlayarak kitapların basım tarihine, yani 1998’e kadar -PKK terörüne kurban verdiklerimiz dahil- tüm şehitlerin memleketi, baba ve kendi adları yazılı. Ciltlerin adı:
“Şehitlerimiz.”

* * *

Şimdi devlet tarafından yayınlanan bu kitapları açıyorum, dördüncü ciltte yer alan (Sayfa 324-325) Sarıkamış şehitleri-Rize’den şehit düşenler bölümüne bakıyorum.
Tayyip’in memleketi olan Rize’den, Sarıkamış’ta şehit düşen sadece üç askerimiz var:
- Ahmet oğlu Aziz.
- Memiş oğlu Bayram.
- Şaban oğlu Bayram.
Acaba Tayyip’in dedesi bunlardan biri mi? Sanmıyorum. Eğer öyle ise Tayyip’in bunu kanıtlaması gerekir. Kaldı ki, “Şehit dedesinin” adının Kemal Mutlu olduğunu kendisi söylüyor.
Bildiğimiz kadarıyla Kemal Bey, Tayyip’in anne tarafından dedesi. Yani annesinin babası. Hatta ismi Rize’de bir caddeye verilmiş.
Baba tarafından dedesi ise (yine arşivlerden çıktığı kadarıyla) Teyyüp.
Bu isimlerin ikisi de devletin Sarıkamış şehitleri listesinde yer almıyor!
Bir başka olasılık, devlet arşivindeki şehit isimlerinin, sözünü ettiğim kitaplarda eksik yayınlanmış olmasıdır.
Öteki olasılık ise Milli Savunma Bakanlığı’nın, geçmişte Tayyip’in dedesinin ismini bilerek ve isteyerek şehitler listesine koymamış olmasıdır. Ancak Tayyip o sırada henüz parti kurmamıştı, başbakan falan değildi. Dolayısıyla bu olasılık sıfır!

* * *

Şimdi gelelim esas konuya:
Bir ülkenin başbakanı eğer “Benim dedem Sarıkamış’ta şehit oldu” diyorsa, ona inanmak isteriz. Ancak gelin görün ki, dedesinin ismi Rizeli şehitler arasında yer almıyor. Ya da yukarıda verdiğim üç isimden biri onun dedesi olmalı. Ama ne yazık ki, bu kez de isimleri tutmuyor!
Bu durumda akla şöyle bir soru geliyor:
Acaba Tayyip’in “Şehit dedesi” bu savaşa Rize’den değil de başka bir yerden katılmış olmasın!
Ne bileyim Siirt’ten, Antalya’dan, ya da başka bir yerden katılmış olabilir!
Ancak Tayyip’in sözleri bütün bu olasılıkları boşa çıkarıyor:
“Dedesi Kemal Mutlu Sarıkamış cephesine Rize’den katıldı ve şehit düştü.”

* * *

Burada akıllara bir soru daha düşüyor. Dedesinin adının Kemal Mutlu olduğunu Tayyip söylüyor. Fakat 1915 yılında soyadı yoktu. O halde “Mutlu” soyadı nereden geliyor?
Şimdi devletin tüm arşivleri Tayyip’in elinde ve emrinde. Bu şehitler listesini Milli Savunma Bakanlığı, ya da Genelkurmay arşivlerinden mutlaka buldurmalıdır...
Ve madem dedesinin Sarıkamış’ta şehit düştüğünü söylüyor, bunu belgesiyle kanıtlamalıdır. Aksi takdirde önüne gelen ortaya çıkıp “Benim dedem şehit düşmüştü” edebiyatı yapar ve şehit kavramı ucuzlar.
Sonracığıma, Tayyip’in “Dedem Sarıkamış’ta şehit düştü” sözlerine inanmayanlar da ortaya çıkar, çok ayıp olur vallahi!

* * *

Emin Çölaşan’ın notu: Tam yedi yıl önce, burada 12 Ocak 2011 günü çıkan bu yazıya sayın dünya liderimizden, ya da devletin herhangi bir kurumundan yanıt gelmedi!
Biraz daha bekleyelim, belki bu kez gelir!