Sevgili okurlarım, burada yazılarımı birkaç gün boyunca okumanız mümkün olmadı çünkü aile boyu korona kapmıştık.

Nereden geldi, üzerimize nasıl yapıştı anlamak mümkün değildi.

Neyse ki salgın bu kez geçmiş yıllarda olduğu gibi değil!

Hem ilacı var, hem de tedavisi daha kolay. Ölümcül değil,

Neyse, bunu da sağ salim atlatmayı başardık!

Bıraktığı yorgunluk ve halsizlik işin cabası oldu!

★★★ 

Bugün Cumhuriyet’in 101. yılı.

Böyle günler önemlidir.

Ulusal bayramların özellikle 50. yılı, 100. yılı her zaman anımsanması ve özel olarak kutlanması gereken günlerdir.

Türkiye olarak şimdi 100’lü yılların içerisindeyiz de, akla bazı sorular geliyor...

Peki, biz geçen yılki 100. yıldönümünü nasıl kutlamıştık?

Unutmuş olanlar için söyleyeyim, biz 100. yılı hiçbir şey yapmayarak kutlamıştık!..

★★★

  1. yıl giderek yaklaşıyordu ve ne olacağını merakla bekliyorduk. Herhalde şanına layık kutlamalar olacaktı!

Cumhuriyet’in ilkelerine bile sahip çıkmaktan aciz olan iktidar bu konuda önemli adımlar atılacağının müjdesini vermekte gecikmedi:

“Bu konuda çok önemli bir adım atıyoruz. Verdiğimiz talimat doğrultusunda 100. Yıl Marşı hazırlandı!..”

Vay bee, demek ki güzel bir marş hazırlanıyordu!

★★★

Hani bizim “Çıktık açık alınla on yılda her savaştan” diye başlayıp milyonlarca insanımızı coşturan 10. Yıl Marşımız vardı ya, aynen onun gibi...

Arada sırada medyaya Saray’dan haber sızdırılıyordu.

“Çok güzel bir marş olacak, dinleyince anlayacaksınız!”

29 Ekim 2023 günü geldi.

Peki, bu marş nerede icra edilecekti?

Meydanlarda, halka açık yerlerde falan değil Saray’ın bahçesinde.

Halka kapalı, sadece devlet protokolü ile AKP sosyetesine açık bir yerde!

★★★

O gün geldi... Merakla beklediğimiz marşımıza en sonunda kavuştuk.

Ve televizyonlarımızın başına geçtik,

Karşımızda görkemli bir orkestra ve koro vardı...

Boru değil bu, Saray Cumhuriyet’in 100. yılını kutluyordu.

Marş çalındı, söylendi ve bitti...

Çok ilginçtir, o uzun marşta Mustafa Kemal Atatürk’ün adı sadece bir kez geçiyordu.        

Herhalde sadece o kadarı layık görülmüştü!

★★★

Hem kendi adıma ve hem de Türk Milleti adına söylüyorum, biz belleklerimizde iz bırakması gereken o marşı sadece o gece izleyebildik! Hepsi o kadar.

Söz yazarı kimdir, bestecisi kimdir, o konuda pek bir fikrimiz ne yazık ki olmadı...

Şimdi aradan bir uzun yıl geçti, şu anda bir tek dizesini bile bilmiyoruz.

Bunun adına devletin baştan savması denilir.

Bir şeyi yapmış görünecek ama aslında yapmamış olacaksın.

Kimler tarafından nasıl kandırılmak istendiğimizin somut örneğidir.

★★★

Sevgili okurlarım sadece 100. Yıl marşı değil, halk deyişiyle gargaraya getirdikleri bir konu daha var.  

Türkiye yüzyılı!

29 Ekim 2023 sonrasını kendi kendilerine, durup dururken ‘Türkiye yüzyılı’ ilan ettiler.

Günümüz dahil.

İnsan bunu söylerken biraz utanır.

Bir yanda terörle, öbür yanda enflasyonla, milletin geçim sıkıntısıyla boğuşan bir memleket...

Hiçbir şeyin yolunda gitmediği 86 milyonluk bir ülke.

Her yerden yolsuzluk fışkırırken başımızda aciz bir iktidar.

★★★

Hükümet üyesi olan emir kulu bakanlar. Emir ve talimatları bir kişiden alan ve o şahsın memuru olan bakanlar...

Sen böyle bir ülke için kendi kendine ‘Türkiye yüzyılı’ deyimini yakıştıracak ve milleti böyle safsatalarla uyutmaya kalkışacaksın.

Eğer ciddiye alan olursa bütün dünyayı kendine güldürürsün.    

Bugün 29 Ekim 2024...

Cumhuriyet’in 101. yılı kutlu olsun!