Deneyimli polis muhabiri Önder Şuşoğlu, magazin dünyasının uyuşturucu yüzünden başı derde giren ünlülerini içeren “Etiler Koğuşu” kitabından sonra bu kez de mafya ile ilişkileri nedeniyle organize suçtan yargılanmış ya da mağdur olmuş ünlüleri yazdı.
“Organize’de Ayna Var” isimli kitap; tüm Türkiye'nin tanıdığı ünlü isimlerin ifadelerini içeriyor.

İBRAHİM TATLISES'TEN SİBEL CAN'A TÜM HİKAYELER

Kitap, silahlı çatışmanın ortasında kalan, vurulan, darp ve tehdit edilen, kıskançlık güdülerini bastıramayıp illegal faaliyetlerde bulunan ünlülerden ders niteliğindeki öykülerini kapsıyor. İşte kitapta dikkat çeken ifadelerden bazıları;

Asena’nın polise verdiği ifade…

“Bu günde Şubenize gelerek 24.10.2004 tarihinde İbrahim Tatlıses ile birlikteliğime son verdiğimi belirttiğim basın açıklamamdan sonra şahsıma yönelik silahlı saldırılar olabileceği şeklinde duyumlarım vardır. Zaten bu tarz bir beklenti içerisinde olduğumdan tedbirli olmak _ maksadıyla bilinen adreslerimden farklı olarak bir yakınıma ait olan Beykoz Kavacıkta bir adreste kalmaktaydım, ancak bu adresinde tespit edildiği düşüncesiyle birkaç gündür farklı bir yerde kalıyorum. Beni tehdit eden İbrahim Tatlıses'den veya azmettirebileceği şahıslardan davacı ve şikayetçiyim ”

Emine Ün, (mağdur) doğrusunu yaparak polise başvurmuş…polis ifadesi..

“Ben burada dört kıyafet deneyecektim, fotoğraf çekimlerinde üç kıyafeti denedim fotoğraflarım çekildi, dördüncü kıyafeti giyerken Hakan ve muhabir arkadaşı ve yardımcısını dışarıya çıkarttım ve dördüncü kıyafeti giydim bu arada aynada kendime bakarken arka planda ayaklı bir büyük kameranın olduğunu gördüm, kamera dikkatimi çektiği için arka planda bulunan üzeri bir örtü ile örtülmüş ancak objektifi açık kameranın yanına gittim, örtüyü açtığımda kameranın üzerinde bulunan kameranın çalıştığını gösterir kırmızı ışığın bir bant ile kapatıldığını gördüm kameranın içerisine baktığımda kameranın çalıştığını ve kasetin içeride döndüğünü gördüm”


İbrahim Tatlıses'in, son olayda kendisini vuran Abdullah Uçmak ile ilgili ifadesinden


“Yemekte söz Abdullah’ın yaralanması olayından açıldı. Ben de kendisinin kazaen yaralandığını, bizim çocukların amaçlarının kendilerini vurmak olmadığını söyledim. Konu benim göndermiş olduğum 10 bin Dolara geldi. Kendileri bu olaydan dolayı mağdur oldukları için hastane tedavilerini yaptırmak üzere 10 bin Dolar gönderdiğimi, hal ve hatırını sorduğumu söyledim. Abdullah da bana kendilerinin de bu olayı duyduğunu, bundan sonraki hedeflerinin de Hasan Bora olduğunu, Hasan Bora ile hesaplaşacaklarını söyledi. Ben de bu işlere buluşmayın dedim.”
Hüseyin B.’nin Tatlıses ile ilgili ifadesinden…

Ancak Hüseyin B., 8 yıl sonra adının karıştığı bir başka davada bu olayla ilgili farklı konuştu:
"Tatlıses, Derya Tuna'ya kızmış, benden öldürmemi istedi. Acıyıp bacağından vurdum. Tatlıses'in azmettirici olduğunu söylemedim. Çıktıktan sonra ulaşmaya çalıştım. Beni tehdit etti."
Tamer Karadağlı ile ilgili ifade…..


Tamer Karadağlı ve Abbas Karadağlı ile tanıştıklarını, kafeden ayrılırken, telefonlarını birbirlerine verdiklerini belirterek, şöyle konuştu: "Daha sonra ben hem Abbas hem de Tamer Karadağlı ile birlikte oldum. Abbas, daha sonra Antalya'ya gitti. Ben de Antalya'ya gittim ve kendisine otel odasını ayarladığımı söyledim. Sonra Tamer ile Abbas ve kuzenleri olan üçüncü bir kişi otel odasına geldiler. Kahve içtik, sonra Tamer'le birlikte olduk. Ancak daha önceden odaya gizli kamera yerleştirmiştim. İlişkiyi görüntüledim. Ancak Deniz yanımızda yoktu. Ben, aslında onlara zarar gelmesini istemedim. Para almak istedim. Daha sonra Deniz'e kaseti gösterince görüntüleri görür görmez kaseti kırdı. Abbas'a daha sonra Rus kadın ayarlayacağımı söyledim. Mövenpick Otel'de 908 numaralı odasına Tamer ile Abbas geldi. Ruslarla birlikte oldular. Yine odaya yerleştirdiğim kamera ile olanları kaydettim.



MAFYADAN KURTULAMAZSINIZ

“Organize’de Ayna Var” isimli kitapta yer alan ifadelerle varılan sonuç ise, mafyanın elinden kolay kolay kurtulamayacağı. Üstelik bir de kadınsanız ve yeraltı dünyasının lideri sizi beğenmişse can vermeden hürriyetinize kavuşamazsınız. Kurtuluş iki şekilde gelebilir.

Birincisi, lider belirli bir doyuma ulaşacak ve ilişkiden sıkılıp peşinizi bırakacaktır. İkincisi ise o hanımın hemen mütevazı bir evlilik yapıp, çocuk sahibi olması yöntemidir. Ne de olsa ataerkil bir toplumun ferdi olmakla, aile kavramı her şeyden fazla öne çıkmıştır bunlarda.
Eski dönemde yeraltı dünyası liderleri bir şekilde buldukları paraları ünlülere dağıtıyor, onlar için harcıyordu. Şimdi durum değişti. Mafya ünlüler üzerinden para kazanmayı tercih ediyor. Alacak tahsilatı, koruma ve anlaşmazlıklar gibi sorunların giderilmesi gibi olaylarda rol üstleniyor. Günümüzde ise mafya, ünlüleri bir nevi vitrin olarak kullanıyor. Zira ünlülerle aynı karede olmak onlara müthiş bir haz veriyor.
KANUNLARDAN UZAKLAŞAN ZARAR GÖRÜYOR

Bu kitap ünlüler üzerinden topluma mesaj vermeyi amaçlıyor. Çünkü bu kişiler mafyadan yardım istemenin suç olduğunu düşünemiyor. Yakınları ile başı derde giren ünlüler çözümü adli mercilere başvurmak yerine mafyadan yardımda arıyor. Ya da basit bir kıskançlık başlarına ne gibi sorunlar açıyor. Bu kitapta tüm bunlar detayları ile okuyucuya anlatılıyor.