İngiliz The Times gazetesi, Kırım’da yaşayan Tatarlara 70 yıl önce yaşadıkları trajediyi hatırlatan bir şekilde evlerine ve kapılarına haç işaretleri konmaya başlandığını öne sürdü. 1944 yılında Sovyet lideri Stalin döneminde işgalci Nazilerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Tatarların evleri işaretlenmiş ve birkaç gün sonra 200 bin kişi Sibirya ya da Orta Asya’ya sürülmeye başlanmıştı.Tehdit altındayız
Tatarların temsil eden resmi kurum olan Meclis’in üyelerinden Abdurrahman Egiz (28), bazı köylerde haç işaretlerinin tespit edildiğini belirterek, “İlk kez 4-5 gün önce görüldü, daha önce ya da 1944 yılından bu yana hiç böyle bir şey yaşanmamıştı” dedi. Önceki gün Kırım’ın başkenti Simferopol’daki 500 yıllık Kebir Camisi’nde cuma namazını kılan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov ise Kırım Parlamentosu’nun Rusya’ya katılma kararının ardından “Kendimizi tehdit altında hissediyoruz” dedi. Rusya’ya katılmak için 16 Mart’ta yapılacak referandum konusunda Çubarov, “Kimse 10 günde referandum hazırlığı yapamaz. Kırım halkının iradesiymiş gibi göstermelik bir şey olacak” dedi.
BM’den yardım istedilerUkrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti parlamentosunda Rusya’ya katılma kararı alınmasından sonra Kırım Tatarları, bölgede bir iç savaş tehlikesinin ciddi boyuta ulaştığını vurgulayarak BM Barış Gücü talep etti.
Kırım Tatarları, dünyadaki tüm teşkilatlarına BM, AB, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ile İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) Kırım’a acil Barış Gücü gönderilmesi için müracaat edilmesi çağrısı yaptı. Ankara’daki Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi’nden yapılan duyuruya göre çağrıda özetle şöyle denildi: “Kırım Parlamentosu kendi içinde akıl dışı bir hukuksuzluk sergilemektedir. Kırım’da durum çok kritiktir ve her geçen gün daha kötüye gitmektedir. Rusya Federasyonu ordusu desteğini alan Rusya yanlısı grupların Kırım’ın barışsever sakinlerine saldırıları artmaktadır. Kırım’da kan dökülmesi an meselesidir. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü korumak ve Kırım’da kan dökülmesinin önüne geçmek için BM Barış Gücü’nün derhal Kırım’a gelmesi hayati bir zorunluluktur. Bu itibarla, teşkilatlarınız, üyeleriniz ve kamuoyu ile birlikte ivedilikle BM’ye, AB’ye, AGİT’e ve İİT’ye Kırım’a Barış Gücü askerleri göndermeleri konusunda acil müracaatlar yapılmasını rica ederiz.”