ASUMAN ARANCA/ANKARAKızılay'daki Gezi eylemleri sırasında Ethem Sarısülük'ü vurarak hayatını kaybetmesine neden olan polisin yargılanmasına ilişkin davada flaş bir karar çıktı. Duruşmada, Sarısülük'ü vuran polis Ahmet Şahbaz'ın avukatları, olayın ardından ortaya çıkan bir videoda, “Çektim sıktım 3 tane” diyen kişinin müvekkilleri olduğunu kabul etti. Duruşma savcısı Şahbaz'ın 33 yıla kadar hapsini ve tutuklanmasını istedi. Mahkeme de Şahbaz'ın tutuklanmasına karar verdi.
Tarihi itiraf
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanık Şahbaz ve avukatları ile Sarısülük ailesi ve müdahil avukatlar katıldı. Duruşmayı CHP'li milletvekilleri Mahmut Tanal ve Levent Gök de izledi. Sanık Şahbaz’ın avukatları duruşmaların kapalı yapılması talebinde bulunarak, mahkemeye yazılı savunma sundu. Bunun üzerine müdahil avukat Kazım Bayraktar ise sanığın can güvenliği sorunu olmadığını belirterek, talebin reddini istedi. Bayraktar ayrıca, olayın ardından internete düşen bir videoda “Çektim sıktım üç tane” diyen kişinin Şahbaz olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişilerin Şahbaz’ın fotoğraflarını istediğini belirterek, bu amaçla mahkemeden sanığın fotoğraflarının verilmesini talep etti. Bunun üzerine sanık avukatları ise bu talebin davayı uzatmaya yönelik olduğunu öne sürerek, “Çektim sıktım, üç tane sıktım” diyen kişinin müvekkilleri Şahbaz olduğunu itiraf etti. İtirafın üzerine Bayraktar fotoraf talebini geri çekti. Mahkeme başkanı Afak İlleez, duruşmanın kapalı yapılması talebini redderken, “Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma” suçunu düzenleyen TCK'nin 266. maddesinin uygulanma ihtimali olduğunu açıklayarak, sanık ve avukatlarına ek savunma hakkı verdi. Sanık ve avukatları da, önceki beyanlarının tekrar ettiklerini söyledi.
Davayı açan savcı terfi etti
Söz alan müdahil Avukat Murat Yılmaz, davayı açan Savcı Veli Dalgalı’nın hazırladığı iddianamenin bir iddianame olmadığını ifade ederek, “Ortada görüntüler var. Bu görüntülere göre sanık hakkında adam öldürmekten bir iddianame hazırlanması gerekiyordu. Böyle bir iddianame hazırlayan biri ne oldu, terfi ettirildi, Veli Dalgalı Başsavcıvekili oldu. Dalgalı’nın kendisine ve kendi mesleğine saygısı olmayabilir ancak bunu yapamaz” dedi. Yılmaz, mahkemenin sanık hakkında olası kastla adam öldürmekten ek savunma istediğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Bunu en alt sınırdan uygularsanız 16 yıl 8 ay eder. Dolayısıyla sanık tutuklanmalı, ellerine kelepçe takılmalıdır. Sonuç olarak bu celsede mutlaka katil Ahmet Şahbaz tutuklanması gerekiyor. Buradan tekrar elini kolunu sallayarak gitmesi Ethem Sarısülük’ü ve ailesini tekrar öldürmek, hukuku çiğnenmesi demektir. Bir insan ölmüş toprağın altında, onu öldüren hakkında tutuklama veremiyorsunuz. Başbakan’ın, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın sizleri aradığını düşünmüyorum ancak siz devlet aklıyla hakaret ediyorsunuz”
AYM'nin Balyoz kararını inceleyin
“Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz Planı Davası’na ilişkin adil yargılanma hakkı ihlali kararını değerlendirin. Mahkemeye sunulan uzman raporunun reddedilme nedeni neden açıklanmıyor? Bu dosya Yargıtay süreciyle bitecek bir dava değil. Siz emekli olduktan sonra Ahmet Şahbaz’ın yargılanması sırasında yapılan hukuksuzluktan dolayı Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkum edildiğini duyacaksınız. Burada çok basit kasten adam öldürme var. Ahmet Şahbaz silahını çekerek geliyor, kastını göstermiş bir defa. Gelip yerdeki göstericiye tekme atacaksın, sonrada 3 el ateş edeceksin kasıt ortada. Görüntüleri, bilirkişi raporunu değerlendirdiğiniz zaman suç vasfının adam öldürme olarak tespit edilmesini ve bu celse tutuklanmasını talep ediyoruz”
IŞİD'li gönderme
Yılmaz’ın ardından söz alan avukat Bayraktar da, Uluslararası Af Örtünün Temsilcisinin duruşmada görevli olduğuna dair yazıyı mahkeme sundu. Şahbaz'ın gizli bir talimat sonucunda ateş ettiğine dair kuşkularının bulunduğunu öne süren Bayraktar, “Başbakan ‘polis desten yazdı, ben emir verdim’ dedi. IŞİD’in Şii camilerini bombalaması ile Cem Evinin gaz bombasına boğulması arasında paralellik vardır. Uğru Kurt’un ölümünden sonra Başbakan ‘hala nasıl sabrediyorlar, anlamıyorum’ dedi Bunlar polise kitle hareketlerinde gerektiğinde ateş emridir” ifadelerini kullandı.
Savcı: Meşru müdafaa değil
Avukatların beyanlarının alınmasının ardından Cumhuriyet Savcısı Cuma Doğan, esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Doğan, Sarısülük'ün vurulma anını hatırlatarak, Adli Tıpta yapılan otopsi sonucunda ölüm nedeninin ‘ateşli silah mermi çekirdeğinden yaralanması’ olarak belirlendiğini kaydetti. Olay yerinde yapılan keşif ve bilirkişi raporlarında yerden seken mermi izine ve mermi kovanına rastlanmadığını ifade eden Doğan, Şahbaz'ın eyleminin “meşru müdafaa” değil, “olası kasıtla adam öldürmek suçu” olduğunu ifade etti. Sanığın 26 yıl 8 aydan, 33 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını isteyen Doğan ayrıca tutuklanmasına karar verilmesini talep etti. Mütalaaya karşı savunması istenen Şahbaz da, “Olay yaşandığı için üzgünüm, olayda bir kastım yok” demekle yetindi.
1 yıl sonra tutuklama
Talebi değerlendiren mahkeme, ara kararını açıkladı. Mahkeme Başkanı İlleez, sanık Ahmet Şahbaz’ın, “tanık beyanları, deliller, CD’ler ve iddia makamının talep ettiği ceza miktarını göz önünde bulundurarak” tutuklanmasına karar verildiğini belirtti. Sanık vekillerine savcı mütaalasına ilişkin savunma hazırlamaları için süre veren mahkeme, sanığın tutukluluk incelemesinin 5 Ağustos 2014 tarihinde yapılacağına karar verdi. Bu açıklamanın ardından jandarmalar arasında bulunan sanık müzakere odasına alınarak duruşma salonundan çıkarıldı. Mahkeme Başkanı İlleez ise sanığın çıkarılmasına müdahale ederek, “Nereye gidiyor bu geri getirin” diyerek ayağa kalktı. Sanık yeniden salona alındı. Bu sırada Sarısülük’ün ailesi ile avukatları duruşma salonundan çıkarken arbede yaşandı. Arbede uzun süre devam edince jandarma salonun kapısında bulunanları dağıtmak için biber gazı ile müdahale etti. Duruşma 3 Eylül'e ertelendi.

