İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı arasında Kanal İstanbul’un çevresinde kurulacak yeni şehir alanını planlamak üzere imzalanan işbirliği protokolü İBB Meclisi Ekim ayı oturumunda CHP’nin muhalefeti ile kabul edildi. Protokole ilişkin komisyon raporunun oylanması öncesinde söz alan CHP’li İBB Meclis Üyesi İsa Öztürk, sert eleştirilerde bulundu. Protokole göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın imar planlarını, Ulaştırma Bakanlığı’nın metro hatlarını yapacağını, İBB’nin yükümlülüğünün de kendisine ve İSKİ’ye ait güzergah üzerindeki taşınmazları TOKİ’ye tahsis etmek olduğunu söyledi. Kanal İstanbul kapsamında Sazlıdere Barajı iptal edildiği için İBB’nin bu barajı içme suyu havzaları arasından çıkarmasının da protokol ile karara bağlandığını belirten Öztürk, “Kanal İstanbul, bir kanal projesinden çok inşaat projesi. Boğazdaki tehlikeli madde taşımacılığının yarattığı risklere karşı alternatif bir kanal yapılacaktı ama bu protokole göre en büyük yükümlülük TOKİ’de. TOKİ, arsa üretip satıp projenin finansmanını sağlayacak. Kanalın etrafından yaratılacak rant nedeniyle korunması gereken alanlar imara açılacak, nüfus yükü gelecek. Biz kanala değil ama bu inşaat projesine karşıyız” dedi.


“İMARSIZ ARSAYA RUHSAT VERİYORUZ”


CHP’li İBB Meclis Üyesi Esin Hacıalioğlu da “Bu protokol ile imarı olmayan arsaya ruhsat çıkarıyoruz” eleştirisinde bulunarak önce kanalın etrafında kurulacak yeni şehir alanının planlarının yapılmış olması gerektiğini söyledi. CHP’li meclis üyeleri, kanal projesinin kara ve denizde yaratacağı çevre tahribatına da dikkat çekti. Eleştirilere yanıt veren Hukuk Komisyonu’nun AKP’li Başkanı Sibğetullah Şahin, protokolün kanalın yapım sürecini değil etrafında kurulacak yeni şehrin oluşturulması işini kapsadığını söyledi. Şahin “Bakanlığın İstanbul’da yaptığı projelerin İBB’nin dahil olmaması eleştiriliyordu hep. Bu projeye İBB’nin girmesi çok önemli. Protokolde İBB’nin inşaat ile ilgili bir yükümlülüğü yok, bölgenin planlarını hazırlamakla yükümlü olacak” diye konuştu. Protokol tartışmalar arasında oy çokluğu ile kabul edildi.


RİSKLİ YAPILAR YIKILIP YENİ YERLEŞİM ALANI AÇILACAK


Protokol kapsamından  Kanal İstanbul ve 3. Havalimanı’nı içine alan proje alanının olası afet riskini bertaraf etmek için ruhsatsız, iskansız ve afet riski altındaki yapılar tasfiye edilerek yeni yerleşim alanı olarak kullanılacak. Kanal İstanbul projesinin geçtiği tüm bölgenin imar uygulaması yapılacak. Proje alanında yapılacak kanal, yol, kavşak, raylı sistem, alt yapı ve üst yapı donatıları ile arsa üretimi ve geliştirilmesi çalışmaları yapılacak.


18 AY İÇİNDE PLANLAMA BİTECEK


Protokole göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 18 ay içinde bölgenin imar planlarını, parselasyon planını ve kentsel tasarım projelerinin yapılmasını veya yaptırılmasını sağlayacak. Arsa üretimi ve geliştirme alanlarını Ulaştırma Bakanlığı ve TOKİ ile birlikte belirleyecek. TOKİ de proje alanında kendisine devredilen alanlardan elde edilen geliri kanalın finansmanında ve kentsel dönüşümde kullanacak. Ulaştırma Bakanlığı Kanal İstanbul inşaatı yapım ihalesine düzenleyerek, ÇED raporunu hazırlayacak.


İBB ARAZİLERİNİ DEVREDECEK


İBB’nin yükümlülükleri de proje alanında kendisine ve İSKİ’ye ait taşınmazları Kanal İstanbul projesi için tahsis etmek. Sazlıdere Barajı’nın içme suyu rezervinden çıkartılması için gereken işlemleri yapacak. Proje alanına ilişkin her ölçekte imar planlarını 18 ay içinde etaplar halinde Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın onayına sunacak. Kanalı kesen mevcut altyapı ve ulaşım sistemlerinin taşınmasını sağlayacak. İlgili kurum ve kuruluşlara ait planlanan altyapı ve ulaşım sistemlerinin yapımını sağlayacak