İktidar daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok haklar vaadediyor.
16 yıldır yapmadıklarını, 24 Haziran seçimlerini kazanırlarsa yapacaklarmış!
İnanalım mı?
Bu vaatlerin yerine getirileceğine inansak, gerçekten Türkiye’nin çağdaş, uygar, demokratik ülkeler arasında yer alacağını umut edebiliriz. Fakat...
AKP 16 yıldır iktidarda... Elini-kolunu tutan mı vardı ki bu vaadettiklerini yapamadı? Ulus olarak 16 yıl öncekinden daha zor şartlar altında yaşıyoruz! Batı demokrasilerine yaklaşmak şöyle dursun Avrupa’dan hızla uzaklaşıp dev adımlarla ilkel Ortadoğu ülkeleri arasına giriyoruz.

* * *

Ülkemizdeki cezaevlerine bakınız. Lebalep dolu! İğne atsan yere düşmez!
İyi yönetilen huzurlu bir ülkede bu kadar suçlu olur mu?
AKP 2002 yılında yönetime geldiğinde 50 bin dolayında olan tutuklu ve hükümlü sayısı şimdi 250 bine yaklaştı.
Dünyanın hiçbir ülkesinde cezaevlerindeki insan sayısı böyle 5 misli artmamıştır.
Türkiye’de 16 yılda en çok yapılan iş yeni cezaevleri açmak oldu. Şu anda inşaat halinde çok sayıda cezaevi var.

* * *

Bu dönemde en ağır bedeli gazeteciler ödüyor. Tabii iktidara yalakalık yapanlar değil, dik duranlar...
Cumhuriyet Gazetesi’nin 15 elemanına hapis cezaları yağdırıldı. Toplam 70 yıldan fazla tutan hapis!
Bir de düşünce ve fikir özgürlüğünden bahsedilir...

* * *

Televizyon alanında son yılların parlayan bir yıldızı var. Gazeteci arkadaşımız İsmail Küçükkaya...
Fox TV’de çok izlenen bir televizyon programı olan “Çalar Saat”in yapımcısı ve sunucusu...
İsmail Küçükkaya da medyaya cezalardan nasibini aldı:
1 yıl 4 ay 20 gün hapis!
Küçükkaya Ankara kökenli başarılı bir gazetecidir. Sağlam haber kaynakları vardır.
Bir bakanın eşinin telefonunda “ByLock” olduğu şeklindeki iddiayı programında izleyicilerine duyurdu.
Vay sen misin bunu yapan? Karşısındaki iktidarın bir bakanı ya... Hemen dava açıldı. Sonuç hapis cezası!
Oysa bahsi geçen haber Ankara’daki siyasi kulislerle anlatılıyor, birçok gazeteci de bunu biliyor ama yazmaya cesaret edemiyordu. İktidarla dalaşmak istemiyorlardı.
İsmail Küçükkaya basın özgürlüğüne güvendi ama... Al sana basın özgürlüğü!

* * *

İsmail Küçükkaya olaylar karşısında her zaman objektif olmaya, hak yememeye, sert ve hakaret edici ifadeler kullanmamaya özen gösteren düzgün bir gazeteci kardeşimizdir.
O bile hapis cezası alıyorsa bu ülkede (iktidar yandaşları hariç) hiçbir gazeteci güvende değildir.
Bu nedenle Türkiye dünyada özgürlükler konusunda sınıfta kalmıştır.
Bunu ben söylemiyorum... Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RFS) söylüyor.
“RFS” 2018 Dünya Basın Özgürlüğü Raporu’nu yayımladı. Türkiye 180 ülke arasında 157’nci.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RFS) Genel Sekreteri Christophe Deloire “Türkiye’de gazetecilere cadı avı yapılıyor. Türkiye, dünyadaki en büyük gazeteci hapishanesi haline geldi!” diyor.
İktidar istediği kadar “Türkiye’de basın özgür” diyedursun dünya bizi maalesef böyle görüyor!

* * *

İsmail Küçükkaya ile Cumhuriyet Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Orhan Erinç’e ve tüm Cumhuriyet mensuplarına “Geçmiş olsun” diyorum.
Vaat edilen özgürlüklerin bu defa lâfta kalmayıp hayata geçirilmesini temenni ediyorum. Bol keseden atıp tutmakla özgürlük ve demokrasi olmuyor!

TEBESSÜM

İlginç bilmeceler...


Kirpi ile yılan birleşince ne olur?
- Dikenli tel olur.
Kırılınca en çok sevinilen şey nedir?
- Rekor.
En parlak devir hangi devirdir?
- Cilalı Taş Devri.
Bir ton bir ton daha ne eder?
- Tonton eder.
Hangi bağda hiç üzüm yetişmez?
- Ayakkabı bağında.
Tren hangi istasyonda durmaz?
- Benzin istasyonunda.
Ankara’nın en zengin ilçesi neresidir?
- Altındağ.
Türkiye’nin en karanlık ilçesi neresidir?
- Bodrum.
Temel yeni aldığı otomobili kullanırken hep gülüyormuş. Neden?
- Güle güle kullan demişler de ondan.
Masada kesilen ama yenilmeyen şey nedir?
- İskambil destesi.
Toz şeker, kesme şekere ne der?
- Yine zevkten dört köşe olmuşsun der.
Adamın biri balkondan düşmüş, kimse ona yardım etmemiş. Acaba neden?
- Düşenin dostu olmaz da onun için.

GÜNÜN SÖZÜ


Paraya tapan servet sahibi olabilir ama şeref sahibi olamaz!

15rahmibey30cm

sozcu-banner-1