Halk TV’de, başarılı haberci Lale Özan Arslan’ın sunduğu Ana Haber Bülteni’nin stüdyo konuğuyum.
Bir yandan büyük mizah ustaları dostlarım Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’i tanıdığım yönleriyle anlatıyor, diğer yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olağanüstü çağrısıyla bir araya gelen ve onun başkanlığındaki toplantıları saatlerdir süren liderler zirvesinin sonuçlanmasını bekliyoruz.
Çok geçmeden kulaklığımıza, zirvenin bittiği işareti geliyor ve hemen Beştepe’deki Fatih Ertürk kardeşimize bağlanıyoruz.
Fatih heyecanla bildiriyi okuyor:
“Aziz Milletimiz,
Ülkemizin peşpeşe yaşamak durumunda kaldığı seçim süreçleri, hem ekonomimizin içinden geçtiği sıkıntılı durumun bertaraf edilerek düze çıkmasında, hem de coğrafyamızdaki yeni tehditlerle mücadelemizde bazı olumsuzluklara sebebiyet vermiş ve bunların giderilmesi amacıyla Meclis’imizde gurubu bulunan tüm siyasi parti liderlerinin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında olağanüstü toplanmalarını zorunlu kılmıştır.
Seçim propagandası dönemleri, mevcut siyasi gerilimleri ve toplumsal kutuplaşmaları da artırmakta, hatta körüklemektedir. Oysa Türkiye’nin iç ve dış sorunlarla kararlı biçimde mücadele edebilmesi için her zamandan daha fazla birlik ve bütünlüğe ihtiyacı vardır. Bunun yolu da milletimizin siyasi görüş farklılıklarını bir yana bırakarak “başka Türkiye olmadığı” bilinciyle yeniden kucaklaşmasından, tıpkı Çanakkale ve Dumlupınar’daki gibi omuz omuza vererek, topyekün hareket etmesinden geçmektedir.
Çanakkale ve Dumlupınar ruhu da bize, gerilim yerine huzuru, kutuplaşma yerine kucaklaşmayı, nefret  yerine hoşgörüyü, öfke yerine sevgiyi, kavga yerine barışı egemen kılmak zorunda olduğumuzu söylemektedir.
Aziz Milletimiz;
Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerimizin Sayın Genel Başkanlarının yurt sevgisiyle dile getirdikleri çözüm önerileri de Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan tarafından dikkatle dinlenilmiş ve ortak iradeyle bazı tarihi kararlar alınmıştır.
Bunların en önemlisi, ekonomik sıkıntıların aşılması ve kutuplaşmanın azaltılması amacıyla yerel seçimlerin, Meclis’in belirleyeceği ileri bir tarihe ertelenmesi konusunun hemen gündeme alınmasıdır.
Diğeri ise; yüce Meclis’in işlevini daha da artıracak önlemlerle, parlamenter sistemi tüm kurum ve kuruluşlarıyla evrensel ölçekte güçlendirecek uygulamaların neler olabileceğinin ivedilikle araştırılıp bundan sonraki zirveye yetiştirilmesidir.
Bir başka karar da; yargının bağımsızlığı ile hukukun üstünlüğünün tartışmasız sağlanması, düşünce ve basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılarak yasaksız, özgür Türkiye özleminin hayata geçirilmesi ve teröre bulaşmadıkça hiç kimsenin düşüncesi nedeniyle suçlanamayacağı bir Türkiye hayalinin gerçekleşmesidir..”

★★★

Fatih Ertürk soluk soluğa bildiriyi okumaya devam ediyor.
Biz de Lale Özan Arslan’la şaşkınlıktan ağızlarımız bir karış açık dinliyor, ne söyleyeceğimizi bilemiyoruz!
O sırada elimin çarptığı masadaki su bardağı gürültüyle düşüyor!

★★★

Gürültü ile gözlerimi açıyorum!..
Meğer sabah olmuş, duyduğum gürültü, düşen bardaktan değil sokaktan geçen araçlardan geliyormuş!..
“Ah bu rüya keşke gerçek olsaydı” diye hayıflanarak cep telefonumdan sosyal medyaya bakıyorum.
Tepede iki konu var:
#MetinAkpınarMüjdatGezenYalnızDeğildir
#DarbeciMetinAyyaşMüjdat
Altlarında da övgüler, alkışlar, yergiler, küfür ve hakaretler gırla gidiyor.
Türkiye yerel seçimlere koşuyor, kutuplaşma tüm hızıyla sürüyor!..