8 Temmuz 2018... Saat 17.00...
Uzunköprü- Halkalı seferini yapan yolcu treni, Çorlu-Sarılar mevkiini geçerken raydan çıkarak devrildi. Demiryolundaki menfezin boşalması ve rayların havada asılı kalması nedeniyle yaşanan katliam gibi faciada 24 yurttaşımız öldü, 318 kişi de yaralandı. Yaralılardan birinin sonradan hayatını kaybetmesiyle ölü sayısı 25’i buldu. 

★★★

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın raydan çıkma gerekçesi olarak “aşırı yağışların menfez dolgusunu boşaltmasını” göstermesinin ardından, vahim ihmaller dizisi ortaya çıktı.
Örneğin;
-Ödenek olmadığı gerekçesiyle rayların rutin bakımı yapılmamıştı!
-Demiryollarında 1200 ray bekçisi ihtiyacı varken, sadece 39 kişilik kadro mevcuttu. Kazanın olduğu 138 kilometrelik hatta ise sadece 1 ray bekçisi çalışıyordu. Ve ne yazık ki o da hafta sonu iznini kullandığından facia günü görevde değildi!..
-Trenin 360 yolcu kapasiteli olmasına karşın 563 bilet satılmıştı!
İddiaya göre; trenin aşırı sayıda yolcu taşıması, ölümlerin artmasına sebep olmuştu.
-Kazanın saat 17.00’de yaşanmasına karşın, facia mahalline ancak saat 17.50’de ulaşılabilmiş, hat boyunca elektronik denetleme yapılmadığından haberi TCDD birimleri değil, olay yerine ilk ulaşan köylüler vermişti!
İddialardan biri de geciken müdahalenin ölümlerin çoğalmasına neden olduğuydu!

★★★

-Aşırı yağış ya da doğal afet açıklaması da uzmanlarca doğrulanmıyordu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın “145 yıldır böyle yağış görülmedi” diyerek kazanın suçlusu olarak afeti öne sürmesine karşılık, Meteoroloji Mühendisleri Odası’na göre; o gün bölgeye 7 yılda bir görülen bir yağış düşmüştü. Yani afet söz konusu değildi!
Kaza bölgesine en yakın ölçüm istasyonlarından biri olan Çorlu Meteoroloji İstasyonu’nun yağış tekerrür analizleri, bunun 7 yılda bir görülmesi mümkün yağışlar olduğunu gösteriyordu.
Oda uzmanları, saat 11.00 ile 12.26 arasında yöreye düşen 32.4 mm’lik yağışın kazanın olduğu menfeze yüzey akışıyla ulaşıp, görülen tahribatı yapmasının en kötü hesaplama ile ile 60 ila 90 dakika arasında bir zamanı alacağını belirtiyorlardı. Aynı uzmanlara göre kaza anına kadar geçen yaklaşık 3 saatlik sürede menfez ve menfez üstündeki bu zararın görülememiş olmasının sorgulanması gerekiyordu.

★★★

-Ulaştırma Bakanı’nın, Çorlu faciasında tek suçlu olarak aşırı yağışı göstermesi, zihinlere “Peki  meteorolojik verilere bakılıp neden önlem alınmadı” sorusunu yerleştiriyordu.
Çünkü  27 Temmuz günü aşırı yağış nedeniyle Kocaeli/Körfez- Gebze hattındaki seferler iptal edilmiş, hat, 28 Temmuz’da açılmıştı. Aynı önlem neden Çorlu’da alınmamıştı?

★★★

-Facianın yaşandığı hattın yapım ihalesini AKP’ye yakın Ünitek İnşaat Firması’nın aldığının öne sürülmesi üzerine şirket, o hatla ilgisinin bulunmadığını açıklamış, Ulaştırma Bakanlığı da “Ünitek’in olayla ilgisi yok” demişti. Peki üstlenici firma kimdi? Bu soruya aradan geçen 11 haftaya rağmen henüz bir cevap verilmiş değil!..

★★★

-Facianın nedenleriyle ilgili olarak CHP, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası (TMM0B) Mimarlar Grubu, Jeoloji Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası raporlar hazırladı. Bu raporlarda vahim ihmaller zinciri belgeleriyle gözler önüne serildi. Tüm raporlarda “Tarım arazisi üzerinde bulunan ve yoğun yağış alan bölgede hattın, travers-zemin bağlantısı tekniğine uygun yapılmadığı” öne sürüldü.

★★★

-Katliam gibi kazanın resmi makamlarca sürdürülen soruşturması bitmeden trenin devrilmesini aşırı yağışa bağlayan ve menfezin kusursuz olduğunu savunan bilirkişi Prof. Dr. Mustafa Karaşahin’in bu hat da dahil olmak üzere, birçok hızlı tren hatında danışmanlık yaptığı ortaya çıktı. Yani Karaşahin, facia hattında hem danışmandı, hem de kazayı soruşturan bilirkişi!..
Şu tesadüfe bakın ki aynı Karaşahin, Pamukova’daki hızlı tren faciasını araştırıp idareyi aklayan bilim heyetinde de görev almış, bu rapordan sonra Ulaştırma Bakanlığı Danışmanlığı görevine getirilmişti.
Buradan ayrıldıktan sonra da hızlı tren hatları danışmanlığının yanı sıra, bilirkişileri atayan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu üyesi olmuştu.
Prof. Mustafa Karaşahin, halen kuruldaki görevini sürdürüyor. 

★★★

Sevgili okurlarım,
İlkeli, dürüst ve cesur gazeteci kardeşim Mustafa Hoş, sabır dolu titiz bir çalışmayla bu korkunç ihmaller zincirini ortaya çıkarıp alıntıladığım iddiaları kamuoyuyla paylaştı.
Ancak aradan aylar geçmiş olmasına rağmen, soruşturmanın akıbeti konusunda henüz bir açıklama yapılmış değil! Ne yazık ki ortada kesin bir rapor da yok!..
Oysa otoyolda kaza yapan bir kişi, bariyerlere çarptığında, kamuya (bariyerlere) verilen zararın hemen peşine düşülüyor.
Bu dayanılmaz durum da vicdan sahibi herkese “Katliam gibi kazada yok yere yitip giden bu 25 kişinin, bariyerdeki metal parçaları kadar değerleri yok mu” dedirtiyor!..