John Bolton, ABD Başkanı Donald Trump tarafından, Mart 2018'de yeni Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak seçildi. Muhafazakar isimlerden olan John Bolton'a, yaptığı ABD askerlerinin Suriye'den çekilmesinin, IŞİD'in geri kalan militanlarının mağlup edilmesi ve Türkiye'nin ABD müttefiki Kürt milislerin güvenliği için güvence vermesi şartına bağlı olduğu açıklaması ardından tepkiler yağdı. İşte JohN Bolton'ın merak edilenleri...

JOHN BOLTON KİMDİR?

Amerika'nın Sesi'nin derlediği bilgilere göre, Bolton şu anda muhafazakar Amerikan Enterprise Institute isimli düşünce kuruluşunun uzmanlarından biri, bir sermaye yönetimi şirketinde üst seviye danışman ve Fox News kanalının yorumcularından. John Bolton, Ulusal Silah Birliği NRA gibi birkaç muhafazakar politika merkezi ve lobi kuruluşunda da görev aldı.

Bolton, eski Cumhuriyetçi Partili başkanlar Ronald Reagan, George H.W. Bush ve George W. Bush yönetimlerinde görev yaptı. Adalet ve Dışişleri bakanlıklarında da güvenlik ve hukuki konularda diplomatlık yaptı.

En önemli olarak, George W. Bush döneminde Ağustos 2005’ten Nisan 2007’ye kadar ABD’nin Birleşmiş Milletler Temsilcisi olarak görev yaptı.

BM Temsilciliği zamanında, BM’yi etkisi olmayan bir kuruluş olarak açıkça eleştirdi.

1980’lerden beri politika sahnesinde olan Bolton, 2001’de BM biyolojik silahlar anlaşmasının uygulama koşullarına karşıydı. Amerika’nın silah geliştirme birimlerinin kontroldan geçecek olmasının, Amerika’nın ulusal güvenliğine tehlike oluşturduğunu savunuyordu.

2003 yılında, Dışişleri Bakanlığı’nda nükleer silahlanmanın kontrolu ve uluslararası güvenlik birimlerinde görev yaparken, Kuzey Kore lideri Kim Jong Il’i ‘tiransı bir diktatör’ olarak tanımlamış ve Kim’in kontrolu altındaki Kuzey Kore’deki hayat için ‘cehenneme benzer bir kabus’ demişti.

Anılarını yazdığı bir kitapta, Dışişleri Bakanlığı’ndaki en mutlu anının, Amerika’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurulmasını onaylayan Roma Statute anlaşmasından desteğini çekmesi olarak tanımlıyor.

2009 yılında Bolton, İsrail- Filistin sorununun çözümü için, Gazze’nin Mısır kontrolu altına girmesini, Batı Şeria’nın da Ürdün topraklarının bir parçası olmasını önermişti.