✔ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, teröristlerin ABD ile ilişkilerini isim isim bildiklerini söyledi
✔ ABD’nin, PKK’dan vazgeçmeyeceği ortada, iktidar biliyor… Peki nasıl bir güven ilişkisi var?
✔ Aysel Tuğluk, Suriye savaşı başlamadan önce “ABD’nin ev sahibi” olduğunu açıkça anlattı
1 - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 26 Temmuz’da şöyle konuştu: “… (YPG) PYD’ye on binlerce tır dolusu silah, mühimmat, her şeyi ücretsiz veriyorlar. Kime veriyor? Terör örgütüne, PKK ve yandaşlarına. Kim veriyor? Bizim stratejik müttefikimiz olarak görünenler veriyor.”
ABD, PKK’DAN VAZGEÇMİYOR
Peki, Amerika yardımdan vazgeçti mi? Hayır! Hem de 7 Ağustos’ta ‘Güvenli Bölge’ konusunda yapılan anlaşmaya rağmen! Daha anlaşmadan 3 gün sonra 10 Ağustos’ta 70, 12 gün sonra 19 Ağustos’ta 60 TIR’la Fırat’ın Doğusu’na sevkiyat yapıldı.
Peki son 7 ayda terör örgütü YPG/PKK’ya ne kadar TIR gönderildi? Toplam 2 bin 60!
Yani... Şanlıurfa’ya gelen ABD’li askerlerle ‘Müşterek Harekat Merkezi’ çalışması yapılıyor ancak ABD, PKK’dan vazgeçmiyor. ‘Güvenli Bölge’ konusunda da bir şey oluyor ancak kimse farkında değil.
MLKP İLE KİMLER GÖRÜŞTÜ?
Bir taraftan da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki gün canlı yayında çarpıcı bilgiler verdi: “... PKK’nın arkasında kimin olduğunu bilmiyor muyuz? Bugün güvenli bölge diye saldıranlar acaba orada niçin varlar? Neden Amerika orada, neden dünyanın bütün ülkeleri oraya heves ediyor? Size başka örnek vereyim. Bundan 14 gün önce Suriye’nin bir tarafında bizim kırsalda bitirdiğimiz MLKP (yasa dışı sol örgüt) ile Amerikalılar görüştü. Ne görüştüklerini biliyoruz. Ne görüştükleri de bize kalsın. Hem de kimle... İsim isim, kimlerle... Her türlü görevleri vardı. Askeri, diplomatik... PKK ile ilişkilerini de söylerim. Nereye gittiklerini, nerede beraber olduklarını. Şahin Cilo kim? PKK’nın bir unsuru. Birlikteler. Neden ayağa kalkmadı dünya?”
Peki Soylu’nun açıklamaları ne anlama geliyor? Birliktelik netse… neden ‘anlaşma’ yapıldı?
O zaman 7 yıl öncesine uzanalım... Esas meseleye gelelim!
Amerika özerklik-federasyon gibi çözümlere kapalı değildir
2 - Tarih 29-30-31 Mayıs 2012... Van Milletvekili Aysel Tuğluk’un 3 gün süren röportajı, Özgür Gündem Gazetesi’nde yayınlandı. O zaman BDP olan HDP’nin Amerika ziyaretlerinin de arttığı dönemde çıkan bir röportajdı bu. Tuğluk bakın ne demiş:
‘ÇÖZÜM AMERİKA’
“... ABD şimdiye kadar sorunun bir parçası olarak müdahildi. Bundan sonra çözümün bir parçası olarak bu soruna müdahil olacaktır. ABD’nin bir çözümü var ve bunu taraflara sunmaya, onlarla tartışmaya hazır demek için erken olduğunu düşünüyorum. Ancak bir plan oluşturma çalışmaları var. Kürt siyasetini de dinleme gereği duymuştur.”
Aysel TuğlukMASA KURULUYOR...
Tuğluk, Amerika’nın planlarından ve kuracağı ‘masadan’ umutlu. Okuyalım:
“... Bence önemli sayılabilecek gelişme şu: ABD kendi planını gündeme getirip tartışacağı bir masa kuruyor. ABD, PKK da dahil herkesle konuşabileceğinin sinyallerini veriyor. ABD özerklik-federasyon gibi çözümlere kapalı değildir. Hatta Türkiye’nin tam aksine bu modelleri gayet makul, kabul edilebilir buluyorlar. Obama yönetimi yeniden seçilirse Türkiye’yi ve AKP’yi masaya yatıracak! Bu bir dizayn olacak. Suriye, İran, Irak ve Türkiye’de de Kürtler önemli bir dinamik ve politik - toplumsal güçtür. Şimdi masa daha kalabalık ve üstelik ABD ev sahibi olabilir!”
Bu röportajdan tam üç yıl sonra… 7 Kasım 2015’te ABD ilk resmi kara gücünü Suriye’de konuşlandırdı. IŞİD’le mücadele eden YPG’yi eğitmek üzere Kobani’ye girdi. ABD’nin Suriye’de ne işi vardı?
Yanıtı Tuğluk vermişti!
ABD, Suriye’de ortak olarak PKK’yı görüyor.Terör örgütü, ABD’nin taşeronu olmaya hazırdı
3 - Obama başkanlık yarışını kaybetti ama ABD’nin yeni lideri Trump da hazırlanan senaryondan vazgeçmedi. Bölgede sözde bir Kürt devleti için planlar devam etti. Bu arada terör örgütü de Trump’a hemen selam çaktı.
BAYIK: ABD BİZİ UNUTMA
Terör örgütünün sözde yöneticilerinden Cemil Bayık, 4 Aralık 2016’da, “ABD’nin Ortadoğu politikalarında Kürtleri de göz önünde bulundurmasını umuyoruz” dedi. Sterk TV’ye konuşan Bayık, “Ortadoğu’da sürmekte olan büyük bir savaş var, değişimler ortaya çıkabilir ve yeni dengeler kurulabilir. ABD’nin, Kürtlere karşı adaletsizliği, vahşeti ve soykırımcı politikaları ve Kürtlerin bu saldırganlığa karşı mücadelesini göreceğine inanıyorum.”
