Fetullahçı Terör Örgütü’yle mücadelede bir şeylerin doğru gitmediği ortaya çıktı


Fenerbahçe’ye kumpasta önemli rolü olan 5 polis tahliye edildi


O beş polis, FETÖ’nün gizli haberleşme ağı ‘Kırmızı ByLock’çuydu


Ancak... ByLock kullanmayan isimlere yönelik davalar sürüyor


1 - İlk önce Fetullahçı Terör Örgütü’nün çözülmesindeki en önemli delil olan örgütün gizli haberleşme ağı ByLock’a bakalım: Kullanılması için indirilmesi yeterli olmayan, özel bir kurulum gerektiren iletişim sisteminde, güçlü bir kriptolama yoluyla internet bağlantısı üzerinden iletişim sağlanır. Gönderilen her bir mesaj, farklı bir kripto anahtarı ile şifrelenir ve iletilir. Şifrelemenin, kullanıcıların kendi aralarında bilgi aktarırken üçüncü kişilerin bu bilgiye izinsiz şekilde ulaşmasını engeller.



KIRMIZI: SIK KULLANANLAR

Buraya kadar sistem özetle böyle.. Şimdi de iddianamelerdeki ByLock tespitlerine bakalım: “... Mavi renk olarak belirtilenlerin ByLock kullanma biçiminin, anılan programın ADSL üzerinden indirilmesi durumunda, kullanılan kişinin tespitinin zor olması, bu şekilde sadece indirmeyi yapan ADSL sahibinin gözükeceği, WİFİ üzerinden indirildiğinden açık kimliğin tespit edilmesi ile ilgili problemlerin bulunmasıyla ilgilidir. En zayıf kullanma biçimi olarak kabul edilerek, en zayıf delil grubundadır. Kırmızı olarak yapılan gruplandırmada ise, kırmızının yoğunluk payının fazla olduğu, yanılma payının az olduğu şeklindedir.”

Yani ‘Kırmızı Bylock’ listesinde olanların sistemi sıkça kullandığı... Örgüt üyesi oldukları konusunda şüphenin çok az olduğu...

YARGITAY: BYLOCK FETÖ DELİLİ

30 Mart 2019’da Yargıtay Ceza Kurulu da son bir ByLock kararı verdi. Kurul şu tespiti yaptı: “... Failin bilerek ve isteyerek ByLock sunusunda kayıtlı bir ‘User-ID’ aldığının belirlenmesi, ByLock sistemine dahil olup ancak bir örgüt üyesinin sahip olabileceği gizli haberleşme imkanına kavuştuğunun, dolayısıyla en azından FETÖ/PDY üyesi olduğunun kabulü için gerekli ve yeterli olacaktır. Ayrıca bu ağa dahil olan kişilerin, ağ içerisinde başka kişi ya da kişilerle yaptıkları görüşme içeriklerinin olması da aranmayacaktır.”

Şimdi bu tespitler varken, ‘Kırmızı ByLock’ kullanıcılarının tahliyesi ne anlama geliyor? Ya da FETÖ’yle mücadele edenlere açılan davaları kimler açıyor?

2 - Fenerbahçe’ye kurulan kumpasta skandal tahliyeler


Tarih 30 Mayıs 2019... “Futbolda şike soruşturması” adı altında “Kumpas” kurdukları suçundan yargılanan eski emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu 16’sı tutuklu 108 sanığın yargılanmasında çarpıcı bir karar verildi.

Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım 27 Mayıs’ta başlayan son duruşmaya katılmıştı.


Sanıklar Harun Birsen, Etem Ekici, Mustafa Okumuş, Samet Selvi ve Murat Turhan hakkında mahkeme, 3 yıldır tutuklu bulundukları süreyi göz önüne aldı. Kararda şöyle denildi: “Sanıklar hakkında yüklenen Silahlı Terör Örgütü’ne Üye Olma suçunu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesi oluşturacak ByLock başta olmak üzere somut deliller bulunmakla birlikte... Savunmalarının alınmış olması... İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin (Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu gibi isimlere beraat veren mahkeme) dosyasının Yargıtay’dan dönmemiş olması, yüklenen suça nazaran sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süre (3 yıl) göz önüne alındığında...” Karar net! Ancak... Tahliye edilen İstanbul Organize Şubesi eski Büro Amiri Mustafa Okumuş ve polisler Samet Selvi, Harun Birsen, Etem Ekici’nin “Kırmızı ByLock” kullanıcısı olduğu olduğunu hatırlatalım! Yani... Örgütün iletişim hattını sık kullanan polisleri. Ve yine tahliye edilenlere yönelik 5 suçlama var ve çok sayıda şikayetçi...

Şimdi adalet kavramının içini boşaltan çelişkiye… bakalım...

3 - ‘FETÖGİLLER HÂLÂ ARAMIZDA’


FETÖ’yle suçlananlara bakın: SÖZCÜ Gazetesi,… Cumhuriyet Gazetesi... Tutuklanan kim: Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Sabri Uzun! Ya da beraat ettirilenleri inceleyin... Ya da Kayseri ve İzmir’de yaşanan FETÖ borsasına!

29 Mayıs’ta Akit yazarı Abdurrahman Dilipak “Adalet mülkün temelidir” başlıklı bir yazı kaleme aldı ve şu uyarıları yaptı: “... FETÖ ile gerçek anlamda mücadele etmek isteyenlerin hep önü alındı. Birtakım ‘muteber’ adamlar FETÖ’cü olduğu bilinen kişileri daha üst makamlara taşıdılar. FETÖ ile mücadele işini ciddiye alan birtakım yurttaşlar kendilerine sahip çıkan fazla bir çevre bulamadıklarından yorgun düştüler. Bu işler böyle gidecek olursa 15 Temmuz’u anmayı unutun. 15 Temmuz’da sokağa çıkan insanlar gelinen noktadan ve gidişattan rahatsız!”

Abdurrahman Dilipak


HAYALET GİBİ DOLAŞANLAR

“Yeni 15 Temmuzlar yaşanmasın istiyorsanız aramızda kılık değiştirip dolaşanları, onları kurtaranları, suçsuz insanları suçlu ilan ederek cezalandıranları tespit edip cezalandırın. Bakın, bir ‘15 Temmuz dayanışması’ndan söz ediyoruz, ama bakıyorum, siyaset safları arasında, bürokraside, üniversitelerde ve yargıda hâlâ bir hayalet gibi ‘FETÖgiller’ dolaşıyor.”

Şimdi bu ‘hayalet FETÖgiller’... FETÖ’yle mücadele eden SÖZCÜ Gazetesi’ni, Cumhuriyet’i, Sabri Uzun’u ‘örgüte bilerek yardımdan’suçluyor!

Aman dikkat! Hiç olmazsa Dilipak’a kulak verin...