MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, 2003’te sözde Ergenekon şemasını devlete sundu...


MİT Müsteşarı Emre Taner, 2007’de sözde ‘Karargah Evleri’ şemasını devlete sundu...


Şemaları FETÖ’nün hazırladığı tespit edildi. Ancak iki isim ‘sır’ perdesini aralamadı


Türk Dil Kurumu’na göre istihbarat, “Yeni öğrenilen bilgiler, haberler, duyumlar” diye tanımlanmış. Kelime Arapça kökenli...‘İstihbar’dan türemiş. İngilizce istihbarat kelimesinin karşılığı ise ‘intelligence’ yani ‘zeka’ demek. Ve bir istihbaratçıda olması gerekeni toparlarsak, “Yeni öğrenilen duyumları, zekasıyla olgun hale getirmek’ diyebiliriz. Neden bu tanımlamaya girdiğimi merak mı ediyorsunuz? 10 Temmuz 2003 tarihinde Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) başındaki isim Şenkal Atasagun, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e bir dosya sunar. Dosyanın ön yazısında şöyle denir: “Müsteşarlığımıza 3 Temmuz 2002 tarihinde intikal eden ancak kaynağı tespit edilemeyen isimsiz bir mektup ve 6 adet CD’nin incelenmesi sonucunda...” Şema ve bu yazı 19 Kasım 2003’te de Başbakanlığa yollanır. Sonra ne mi olur? 19 Ocak 2006’da Atasagun’dan sonra gelen MİT Müsteşarı Emre Taner sözde ‘Ergenekon’ ile ilgili raporu yeniden Başbakanlığa iletir... 12 Haziran 2007’de Ergenekon kumpası başlar. Burada iki kritik isim karşımıza çıkıyor: Şenkal Atasagun ve Emre Taner. İki isim de bu bilgilerin nereden geldiğini anlatmadı. Bir gün konuşacaklardır diyelim ve… MİT’in Ergenekon sürecini hızlandıran ‘duyum’ üzerine hazırlanmış bir raporunu daha anlatalım...

Şenkal Atasagun


Emre Taner

‘Duyum’ üzerine hazırlanan bilgi notları


Tarih 29 Mart 2007... MİT Müsteşarı Emre Taner tarafından ‘duyum’ ve ‘ihbar’ üzerine hazırlanmış ve üzerinde araştırma yapılmamış ‘bilgi notu’ dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’a elden teslim edilir. Sözde bilgi notu bir gün sonra da Başbakanlığa iletilir. MİT rapor üzerine rapor sunmaktadır... 10 Nisan 2007 tarihinde de yeni bir ihbar mektubu Genelkurmay’a gönderilir. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda bir ‘Alevi yapılanması’ iddiası vardır. Notlarda özetle şunlar yazar: “Albay Cengiz Köylü... Alevi mezhebinin yayılması için TSK’ya 30’a yakın akrabasını yerleştirdi. Örgütlenmeyi Doğu Perinçek’in liderliğindeki İşçi Partisi yapıyor...” Bitmedi...

7 Haziran 2007 tarihinde ‘Hasan Yılmaz’ isimli biri MİT’e ihbar mektubu ve CD gönderir. Emre Taner’in yönettiği istihbarat, yeni bir bilgi notu hazırlayarak ‘İhbar mektubu/Karargah Evleri’ başlığıyla rapor hazırlar... Tarihleri unutmayın: 7 Haziran’da da Hava Kuvvetleri üzerine operasyon başlıyor,12 Haziran 2007’de Ergenekon’un düğmesine basılmış.

Ve bu sözde ‘bilgi notları’ üzerine Taraf, Zaman gibi Fetullahçı gazeteler harekete geçer. 21 Mart 2008’de İşçi Partisi binası basılır, 2009’da Albay Cengiz Köylü ve üç subay tutuklanır. Ancak...

‘İkaz istihbaratı’yla operasyon




Bu operasyonların ‘bilgi notlarını’ hazırlayan MİT, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 9 Mayıs 2008’de bir yazı gönderir. Başbakanlığa ve Genelkurmay’a ‘Karargah Evleri”yle ilgili yolladığı raporları şöyle tanımlar: “...Çeşitli kaynaklardan intikal eden birçok duyum istihbarata dönüştürülmediği takdirde ilgili devlet kurumlarına sunulmamaktadır. Bunun tek istisnası, ikaz istihbaratı niteliği taşıyanlardır. Bu tür ve haber duyumlar, içeriği tehlikenin büyüklüğü ve aciliyeti nedeniyle teyidi beklenilmeksizin sunulmaktadır.” Yani duyumlarla operasyon yapılabilirmiş!

Bir not ekleyelim: Tutuklanan Albay Cengiz Köylü Alevi değildi... FETÖ tarafından ‘Alevi yapılanmasının’ başı olarak gösterildi.

İstihbarat birimlerinin bu ‘bilgiyi’ araştıracak vakit bulamadığını mı düşünelim?