Sevgili okurlarım, Türk ordusu Suriye’ye girecek mi? Şimdi bütün tartışmalar bu konuda yapılıyor.

Hepimiz papatya falı açar gibiyiz...

Girecek, girmeyecek...

Girelim mi, girmeyelim mi...

Bu olay çok ciddidir, aynı zamanda sonuçları kritiktir.

Amaç elbette başımıza kendi ellerimizle açtığımız bu Suriye belasından en az zararla kurtulmayı başarmaktır.

★★★

Dün Aydınlık gazetesinin kocaman manşetini görünce inanın şaşırdım:

“Bozgunculuk!”

Başta Kılıçdaroğu olmak üzere, bu olaya karşı çıkan, ya da ihtiyatla yaklaşmayı öneren bazı gazeteciler bu başlık altında suçlanıyorduk.

Başka bir deyişle, söz konusu gazete bizleri bir kalemde “Bozguncu” ilan etmişti!

İşte birinci sayfadaki bir başka başlık ve onun devamı:

“İçimizdeki Amerikancılar.

Türkiye’nin harekâtına milletin geniş kesimleri destek verirken bazı yazarlar karşı çıktı. Sözde muhalif gazete ve gazeteciler ‘Suriye’ye girmek felaket olur. Bizi bataklık bekliyor. Trump’un açıklamasından sonra hiç girilmez’ gibi bozguncu propagandaya başladı.

Bu propagandayı yapan isimler arasında Mustafa Balbay, Can Ataklı, Emin Çölaşan, Hasan Cemal, Aydın Engin, Ahmet Taşgetiren ve Akif Beki dikkat çekti.”

★★★

Amerikancılık!..

Bozgunculuk!..

Başkalarını bilemem, kendi adıma konuşuyorum...

Ve bu saçma, tutarsız iddiaları kesinlikle reddediyorum.

Her şeyim ortada... Hayatımın hiçbir döneminde ne Amerikancı oldum, ne de bozguncu...

Bu gibi konularda sadece kendi ülkemin çıkarlarını düşünür ve yazılarımı o doğrultuda yazarım.

★★★

Aydınlık’ın haberi “Bataklık korosu” başlığı altında devam ediyor:

“...Denilecek çok şey var da, lafı fazla uzatmadan onların (gazetecilerin) attığı son ‘Sis bombalarına’ bakalım.

İşte Türk ordusunun Suriye’nin doğusuna operasyon başlatmadan, ön alarak Türkiye cephesine ateş eden yazar ve yorumcular...”

Burada aynı isimlerin yazılarından örnekler veriliyor.

Bu yakışıksız iddiaları da kendi adıma reddediyorum.

Türkiye cephesine ateş eden yazarlar...

Sis bombası atanlar!

Ne demek bu yaaa!

Aydınlık utanmasa, bu Suriye olayına karşı çıkan herkesi vatan haini (!) ilan edecek, hem de vatana ihanet (!) suçundan yargılanmamızı isteyecek.

★★★

Hazır yeri gelmişken bu gazeteyi size kısaca tanıtmak isterim.

Vatan Partisi’nin yayın organı.

Günlük satış rakamı 14 bin!

Ne yazık ki uzun süredir iktidarın dümen suyuna girdi.

Aynen Devlet Bahçeli gibi belli konularda kraldan fazla kralcı, AKP iktidarının en büyük destekçisi oldu.

Büyük patron, partinin genel başkanı olan Doğu Perinçek.

Doğu benim sevdiğim arkadaşım, dostum.

Eşim Tansel Çölaşan’ın Ankara Hukuk fakültesinden sınıf arkadaşı.

Çok ilginçtir... Gerek Suriye olayında, gerekse başka konularda böylesine ağır ve yakışıksız suçlamalar bana bir kez olsun o iktidar yandaşı yayın organlarından bile gelmemişti.

★★★

İnşallah yanılırım ama bu Ortadoğu bataklığına, Ortadoğu pisliğine ordumuzla girdikten sonra bizi çok zor günler bekleyecek.

ABD, Rusya, İran gibi nice ülkelerin oyuncağı olacağız.

Üzerimizde Birleşmiş Milletler ve AB ülkelerinden kaynaklanan çok büyük baskılar oluşacak, başımıza bir sürü işler açılacak.

Askeri operasyonların milyarlarca dolarlık maliyetini hiç hesaba katmıyorum. O maliyeti bu ülkede yaşayan 82 milyon insanımız yeni vergiler ve yeni zamlarla ödeyecek.

Ama en önemlisi, şehitler gelecek. O zaman o şehitlerin hesabını acaba kimler nasıl verecek?

Tekrar söylüyorum, Aydınlık’ın bu yakışıksız suçlamalarını tümüyle reddediyorum.