Yedikleri, içtikleri, savurup harcadıkları fakirlerin fukaraların da sırtından çıkıyor.

Vergi ile toplanan para!

Fakirden de alınıyor.

Fukaradan da toplanıyor.

Onlar da iştahla yiyorlar.

En büyük iştah açıcı galiba vergi ile toplanan parayı yemek.

Yedikçe iştah açıyor.

Projeler.

Planlar.

Hedefler.

Sayılıp döküldü.

İlk 100 günde şunlar, şunlar olacak. İkinci 100 günde de şu hedeflere varılacak dediler. Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 400 gününü bitirdi, elle tutulur somut bir başarı henüz göremedik fakat bu sistem ülkemize 2 büyük harcama canavarı üretti.

Biri Saray!

Diğeri Diyanet!

★★★

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na 1 yılda (2018 yılında) harcasın diye 845 milyon TL verilmiş. Bu büyük miktar, öyle kafadan belirlenmiyor. Devlet Bütçesi hazırlanırken Saray’a soruyorlar, sizin “cari harcamalarınız ve yatırım harcamalarınız ne kadar olabilir” bildirin diyorlar. Saray, ihtiyacını bildiriyor ve buna göre yıllık harcama bütçesini yapıyorlar.

845 milyon TL.

Az para değil.

Fakat yetmemiş.

Neredeyse bir 845 milyon TL daha ek bütçe istenmiş ve verilmiş. Bir yılda Saray’ın harcaması 1 milyar 648 milyon TL’yi geçmiş.

Günde 4.5 milyon TL.

Ayda 137 milyon TL.

Personel artışı, görevli sayısı, mutfak giderleri, tören ve organizasyon masrafları, giyecek, tuhafiye, bakım onarım, kırtasiye, su, doğal gaz, elektrik, internet bütün kalemlerde patlama yaşanmış.

Harcama patlaması!

★★★

Diyanet geri mi durur!

Yine “devlet bütçesi hazırlama tekniği” uyarınca Diyanet’e de soruyorlar. Sizin cari harcamalarınız ve yatırım harcamalarınız ne olabilir?

Fakirin de vergisi.

Fukaranın da vergisi.

Tüm Türkiye’nin vergisi toplanıyor Diyanet’e, ekleme ve artırmalarla 2018 yılı için 5 milyar 168 milyon TL veriliyor. Bu miktar Türkiye’de, tek tek 12 bakanlığın yıllık bütçesinden daha yüksek olmasına rağmen yetmemiş. Daha yılın ilk 6 ayında bu para harcanıp bittiği için 3 milyar 191 milyon TL daha verilmiş.

8 milyar 452 milyon TL.

Korkunç harcama!

Sayıştay, fakirler ve fukaralar da dahil halktan toplanan vergilerin doğru amaçlarla; içinde savurganlık ve yolsuzluk barındırmadan harcanıp harcanmadığını denetleyen, Meclis’te milletvekilleri aydınlansın ve halkı aydınlatsınlar diye raporlayan bir kurumdur. Yukardaki veriler Sayıştay Raporundan (2018) basına dün yansıyan bilgilerdir.

Görüyorsunuz.

Yarış var.

Harcama yarışı!

İştahların kapışması!

★★★

Saray ve Diyanet, sanki harcama iştahında birbirini kıskanç gözle süzerek yarışıyorlar.

Nefislerini tutamıyorlar.

İştahlarını durduramıyorlar.

Bu iştahın kök sebebi olmalı.

Nedir? Nedendir?

Saray ile Diyanet, uyum içindeler. Şimdiye kadar aralarında en küçük bir pürüz çıkmadı. Birlikte basın toplantısı yapıp açıklasalar da fakir fukara da öğrense bu iştahın kökünü, kökenini?

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

BMC’nin açılımı!


Devlet malı Tank-Palet Fabrikası, yüzde 49 hissesi Katar’a ait olan özel sektörün BMC şirketine 25 yıllığına kiraya verildi. Müşterisi hazır imtiyazlı bir üretim (zarar etmesi söz konusu değil) olan ordunun yerli tanklarının yapımı işi de BMC’ye verildi. BMC, devletin elindeydi, onu özele satarken de yeni sahibine devlet bankalarından kredi aktarıldı. Okuyucular ise bana: “BMC... BMC... diye kısa adını yazıyorsun, bunun açılımı nedir?” diye soruyorlar. Açılımı: British Motor Corporation (Britanya Motor Kuruluşu)’dur. İzmir’de yerli ortakla ve bu adla kuruldu. Fabrikanın açılışına İngiltere Kraliçesi geldi. Şimdi, büyük hissesi Katar’ın oldu. Ordumuza yerli tankı bu yabancılaşan BMC yapacak. Amerikalılar da tank yapıyor ama milli şirketle... Ruslar da tank yapıyor ama milli şirketle... Almanlar da tank yapıyor ama milli şirketle...