Enrico Macias...
Türk pop tarihine yön vermiş önemli isimlerden. Birçok şarkısına Türkçe söz yazıldı: “Arkadaşımın Aşkısın - La Femme De Mon Ami”, “Hoşgör Sen - On S’embrasse Et On Oublie”, “Son Verdim Kalbimin İşine - Je Suis Content Pour Toi”, “Çal Çingene - Zingarella”, “Bu Ne Dünya Kardeşim- Aux Talons de Ses Souliers” şarkıları gibi...
800’e yakın bestesinin 80’ine Türkçe söz yazıldı. İlk şarkısını ülkesinden gitmek zorunda kaldığı teknede yazdı:
“Adieu Mon Pays-Hoşça Kal Ülkem.”
Tarih: 29 Temmuz 1961.
Karısı Suzy ile ülkesi Cezayir’den ayrılıp Fransa’ya gitmek zorunda kaldı.
Enrico Macias, Sefarad Yahudisi idi. İspanyol Katoliklerin bin bir eziyetle kovduğu Yahudilere 1492’de Osmanlı kapılarını açtı. Ghrenassia ailesi Cezayir’e yerleşti...
Enrico Macias’ın asıl adı, “Gaston Ghrenassia” idi. 11 Aralık 1938’de Cezayir’in üçüncü büyük şehri Konstantin’de dünyaya geldi. Babası Sylvain, Arap-Endülüs müziği türü olan “Malouf” kemancısıydı...
Enrico Macias müziğe yetenekliydi. 15 yaşında, babasının çaldığı Cheikh Raymond Leyris’in orkestrasında çalışmaya başladı. Sahne adı, “Le Petit/Küçük Enrico” idi.
Cheikh Raymond’un kızı Suzy’e aşık oldu, evlendiler.
2. Dünya Savaşı bitiminde dünyanın çeşitli yerlerinde olduğu gibi Cezayir’de bağımsızlık hareketi başladı.
Tarih: 22 Haziran 1961.
Cheikh Raymond alışveriş yaparken, Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi tarafından tek kurşunla öldürüldü. Bu suikastten sonra Cezayir Yahudileri Fransa’ya göç etmek zorunda kaldı. Bunlardan biri de Enrico Macias idi. 23 yaşındaydı...

“Mon Frere” (Kardeşim)


Enrico Macias’ı biz Türkler ile kim tanıştırdı:
- Ülkemizde kadri pek bilinmemiş- Erkan Özerman!
Yıl, 1962.
Erkan Özerman Ankara Radyosu’nda program yapıyordu. Fransa’dan getirdiği bir plak büyük ses getirip, yılın şarkısı ödülünü kazandı: “Adieu Mon Pays-Hoşça Kal Ülkem.”
Erkan Özerman ile Enrico Marcias’ın büyük dostluğu böyle başladı. Birbirlerine “Mon frere” diyecek kadar yakın oldular.
Enrico Marcias, daha Fransa’da tanınmadan önce Türkiye’de şöhret oldu. Erkan Özerman aynı yıl şarkıcıyı Türkiye’ye davet etti. İstanbul Kervansaray’da üç gün konser vermek üzere anlaştılar. Program yoğun istek üzerine üç hafta sürdü.
Enrico Marcias Türklerin gönlüne böyle girdi; ve 57 yıldır da sürüyor bu karşılıklı dostluk ilişkisi...
İşte... Bu cumartesi günü...
Enrico Marcias, Zorlu PSM Caz Festivali kapsamında konser verdi.
Pazar günü...
Erkan Özerman, İzzet Çapa ve Gülsüm Sami, Türkiye’de efsane haline gelen “Cahide Müzikhol”de Enrico Marcias’a sürpriz parti verdi. Bu mekanın seçilmesinin sebebi, Enrico Marcias’ın İstanbul’da ilk konseri verdiği Kervansaray’ın korunarak bugün “Cahide Müzikhol” olarak yaşamasıydı.
Enrico Marcias alkışlar eşliğinde mekana geldiğinde duygusal anlar yaşandı.
Çok küçük davetli grubun yer aldığı bu özel partide Attila Demircioğlu, Linet ve Enrico Marcias şarkılar söyledi...
Bu anlamlı-keyifli geceyi yazmamın nedeni farklı...

Hadi Ordan


Geçtiğimiz hafta...
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 24 Nisanı bundan böyle “Ermeni Soykırımını Anma Günü” ilan etti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tehcir, bir mecburiyet olarak uygulandığı için elbette ciddi acılar yaşanmıştır. Ama tüm bunların konuşulacağı yer ülkelerin yönetim binaları, parlamentolar değildir. Bu hakikatlerin aranacağı yer arşivlerdir. Bizim arşivlerimiz Ermeni meselesi hususunda tüm araştırmacılara açıktır. Hodri meydan” dedi.
Ben ise...
Karşı masamda oturan 80 yaşındaki Enrico Marcias’a bakıp derin düşüncelere daldım:
Her ülkenin tarihinde acı olaylar var...
Her ülkenin azınlıkları büyük acılar çekti/çekiyor...
Her ülkenin politikacıları bu büyük acılar üzerinden politik rant elde etmeyi sürdürüyor...
Öyle ki:
Katolik zulmünden kaçan Yahudilere kucak açan...
Ortodoks zulmünden kaçan Protestanlara kucak açan...
Faşizm zulmünden kaçan aydınlara kucak açan...
Biz Türklere, hiç hak etmediğimiz leke sürülmek isteniyor.
Enrico Marcias’ın dedelerine kucak açan bizim atalarımız soykırımcı;
Enrico Marcias’ın dedelerini ve kendisini vatanından eden İspanyolar -Fransızlar soykırım karşıtı öyle mi?
Hadi oradan...