CHP’nin adeta tek kişilik ordu gibi çalışan milletvekillerinden Ömer Fethi Gürer, geçenlerde “Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye” deyimine konu olan ünlü Bor Pazarı’na gitti...
Ziyaretten amacının “kaçan fırsatları anlatmak için” kullanılan deyimden yola çıkarak, ülke yönetiminin hataları sonucu Bor Pazarı’nda hangi fırsatların kaçırıldığını belirlemek olduğunu söyledi.
CHP Niğde Milletvekiline göre; geçmişte sabah 07:30’da kurulan ve açılır açılmaz vatandaş akınına uğrayan pazardaki esnaf, eski günleri mumla arıyormuş. Gözlemlerini anlatırken “Uygulanan yanlış ekonomik politikalar Bor Pazarı’nı da olumsuz etkilemiş. Öyle ki gittiğimiz gün, saat 14:00’de bile henüz canlanmamıştı. Çünkü alıcı fiyattan, üretici de maliyet unsurlarından yakınıyor. Bu durumda maliyet, dolayısıyla girdiler düşmeden, insanların ucuz ürün alabilme şansı kalmıyor” diyor!..

★★★

Vatandaşın cebinde pazara gidecek paranın bulunmadığını söyleyen Ömer Fethi Gürer, “Bor Pazarı yakın zamana kadar adım atılamayacak kadar dolu olurdu. Pazar esnafı ürünlerini sabahın erken saatlerinde tezgâhlarında satmaya başlar, akşam olmadan da bitirirdi. Ancak alım gücü düşen vatandaş, son bir umutla pazarın sonuna doğru fiyatların ucuzlamasını bekliyor” dedi.

★★★

Bor Pazarı’nda durum böyle...
Esnaf da vatandaş da kaçan fırsatların ardından bakakalmış durumda.
Şimdi “Adı ünlü olabilir ama Bor’daki sonuçta küçük, yerel bir pazar! Bu nedenle ülke geneli hakkında bir fikir veremez” dediğinizi duyar gibiyim.
O halde buyurun, Tüketici Hakları Derneği’nin Ocak 2018 ile Ocak 2019 arasındaki sebze çeşitlerinde fiyat artışlarını değerlendirdiği tabloya bir göz atalım:

★★★

Derneğe göre; çarliston biberde fiyatlar yüzde 155, sivri biberde yüzde 152, ıspanakta yüzde 131, karnabaharda yüzde 147, patlıcanda yüzde 123, pırasada yüzde 116, yeşil soğanda yüzde 115, patateste yüzde 110 oranında zamlanmış.
Rekor kuru soğanda...
Soğan fiyatları füze gibi yükselerek, yüzde 230 oranında artmış!..

★★★

İnsan bedeninde ateş yükselmesi nasıl ciddi hastalıkların habercisi ise piyasalardaki anormal fiyat artışları da uygulanan politikalardaki hastalığın belirtisidir.
Elbette vurguncular, fahiş kâr peşinde koşanlar ve gıda terörü yaratanlar takip edilip cezalandırılmalı.
Ama polisiye önlemlerle fiyatları düşürme, yani baş ağrısını aspirinle tedavi gayretlerinde ısrar etmek yerine, yanlış ekonomi ve tarım politikalardan bir an önce dönmek, maliyeti düşürüp üretimi artırmak gerekiyor...