Gaziantep’te Gaziray Banliyö Hattı projesinin test sürüşü yapılıyordu...
Kentin AKP’li üst düzey zevatı doldurmuştu aracı; belediye başkanı, meclis üyeleri, milletvekilleri aynı zamanda halkı selamlıyorlardı... İşte tam bu sırada AKP Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, kendilerini seyreden insanlar için şu seviyeli tespiti yaptı:
-Şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar!..
Hem söylüyor hem gülüyordu... Yanındakiler de kıkırdadılar... Normalde iş orada kalacaktı, ancak Allah’ın sopası yoktu işte; milletvekilinin bu sözleri bir cep telefonunun kaydına takıldı!.. Ardından da sosyal medyada yayınlandı iyi mi!..
Milletvekili Uzer’in “şey gibi” dediği halkın tepkisi çok sert oldu, hakaretin bini bir paraydı ve istifası isteniyordu... Pabucun pahalı olduğunu gören milletvekili sıfatlı zat “şeylerden” şöyle özür diledi:
-Sevinç ve gururun yarattığı aşırı coşku haliyle şaka kabilinden lafzen sarf edilen aklen ve kalben ise asla kabul edemeyeceğim sözlerden ötürü hemşerilerimden özür dilerim. Durumun, kastını aşmakla birlikte tahkir ve tezyif niyeti taşımayacağını en iyi hemşerilerim bilir...”
Demek ki muhterem “aşırı coşkulu” hale dönüştüğü zaman karşısındaki halkı “şeye” benzetiyor, ilginç bir ruh hali doğrusu!..
Aslına bakarsanız, Cumhur İttifakı cephesinin “ruh hali” son sıralarda pek iyi seyretmiyor!.. Hakaretler, tehditler, uyarı adı altında şantaja kadar varan baskılar sinirlerinin epey laçka olduğu konusunda epey ipucu veriyor!..
-Kaybettiğini bilmenin ruh hali midir acaba?!.

Şu laflara bakın!..


Ankara adayı için söylediklerine bakınca paniği görebiliyorsunuz...
Mesela ülkenin Adalet Bakanı sıfatını taşıyan zat, şöyle bir cümleye imza atabiliyor:
-1 Nisan’dan sonra sayın Yavaş seçilirse belediyeyi HDP yönetecektir!..
Akıl almaz değil mi!.. Madem bu kadar eminsiniz, niçin hemen müdahale etmiyorsunuz, elinizi tutan mı var? Yetinmiyor şöyle devam ediyor:
-Belediye başkanı da Meclis üyesi de olsa o yetkiler alınır. Öyle bir mahkumiyet olursa kamu hizmetlerinden kısıtlılık, görevi yapamama gibi sonuçlar olabilir...
Yine yetinmiyor, bu kez halka dönüp “Vatandaşın da bunu göz önünde bulundurması gerekiyor” diyebiliyor!.. Buna bizim memlekette, en hafif tabiriyle “aba altında sopa göstermek” denir!..
Biliyorsunuz geçenlerde de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Bu seçimlerde n’olur bize ders vermeyin!” diye adeta yalvarırcasına konuşmuştu!.. AKP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz da dün Tatvan adayı Emin Geylani’ye destek isterken şöyle diyordu:
-5 sene rahat uyumamız için 5 gün koşturup uyumayalım. Burada farklı bir sonuç ortaya çıkarsa, 5 yıl rahat uyuyamayız!..
Niçin rahat uyuyamayacakmış Tatvanlılar peki? Huzur olmazmış, huzurun olmadığı yere sermaye, yatırım da gelmezmiş de ondan!.. Artık bu sözlerin hangi özdeyişi hatırlattığına da siz karar verin sayın seyirciler!..
Dışişleri bakanı sıfatlı muhterem de İzmir’e, Antalya’ya takmış durumda; eh nasıl olsa dünya güllük gülistanlık, o da n’apsın içeriyle meşgul oluyor tabii!.. Bakın ne diyor:
-Bu adaylar seçimi kazanırlarsa Allah korusun o belediyelerde, İzmir’de, Antalya’da orada burada kazanırlarsa kaynaklar PKK’ya gider!..
Bu konuşmada daha çok şeyler söylüyor sayın bakan ama özeti yukarıda... Bu ruh hali için sözü uzmanlarına bırakmak gerekir diye düşünüyorum... Ancak bu lafların siyasi sonucu konusundaki görüşümü paylaşayım:
-Mağdurdan mağrura geçiş yapanlar her zaman kaybeder!..

Hadi bir tüyo da benden olsun!..


Son işsizlik rakamları açıklandı...
Milyonlarca işsiz yurttaşa 83 bin yurttaş daha katılmış!.. Pazar yerlerinde biber, hıyar taneyle satılmaya başlandı!.. İktidarın övgüyle duyurduğu tanzim satışlar da pahalılığı durduramadı!.. Kuru soğanı ara ki bulabilesin; bulsan da alabilesin!..
Seçim meydanlarında iktidar ve ortağından ekonomi ile ilgili tık yok! Pardon, doların yükselişine karşın yapılan “hadlerini bildireceğiz” açıklamaları var!.. Tabii bir de “Beka” söylemi var... “Kimin bekası?” diye soracak olursanız, her şey ortada yanıtını verebilirim ancak!.
Pazar günü Fatih Portakal  sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Elime bir araştırma oranı geldi. Tablo o ki çok heyecanlı bir pazar akşamı yaşayacağız, hem Ankara hem de İstanbul için” dedi...
Ben birazcık daha açayım; Başta İstanbul, Ankara, Antalya, Adana, Mersin, Aydın, Denizli, Hatay, Balıkesir olmak üzere pek çok büyük kentte “şeyin trene baktığı gibi bakanlar” istim üzerinde!..
-“Şeylerin” tokadı ağır olacak gibi görünüyor!..