Türkiye, salgına 4.5 milyon işsizle yakalandı. Zaten çok yüksek seyreden işsizliğe, Covid-19 salgını dolayısıyla yenileri eklenecek. Çalışanların uğrayacağı gelir kaybı büyük çaplı bir insani sorunun habercisi.

Salgının istihdam ve işgücü piyasalarına etkisini analiz eden TEPAV Direktörü ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Sayan, yüzde 25-30 işsizlik oranı ile işsiz sayısının 7 milyonu aşabileceğini söyledi.

Sayan, “Milli gelirin dolar bazında yüzde 20 düşmesi beni şoke etmez” dedi. 2019’da milli gelirin 753 milyar dolara indiği düşünülürse, Sayan’ın öngörüsü 150 milyar dolarlık kayıp anlamına geliyor. Yani, 2019’da kişi başına düşen gelirin 9.127 dolar olduğu göz önüne alındığında yaklaşık olarak 1.818 dolar fakirleşeceğiz.

Prof. Dr. Serdar Sayan


 

- Salgının işsizlik verilerine yansımasını önümüzdeki aylarda göreceğiz, öngörülerinizi öğrenebilir miyiz?

Türkiye’nin talihsizliği zaten işsizlik oranları çok yüksek seviyelerdeyken salgına yakalanması oldu. Muhtemelen haziran ayındaki işsizlik verileri bizi temmuzda karşılaşacağımız vahim tabloya hazırlayacak.

Esasen 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı konulduğu gün, fiili olarak işsizlik oranımız yüzde 18’i geçmişti. Yani keşke yanılsam ama yüzde 25-30 beni şaşırtmaz.

Yine telaffuz etmekten rahatsızlık duyduğum sayılar veriyor olacağım ama resmi işsiz sayısı 7 milyonu geçebilir diye düşünüyorum.



- Bu durum Türkiye’deki işgücü piyasasında nasıl bir değişime yol açacak?

TÜİK’e göre, 28 milyon çalışan nüfus, 4.5 milyonda işsiz var. Mevcut krizin en çok satış elemanları ve niteliksiz işleri vuracağını varsayarsak, hem virüse yakalanma hem de işsizlik riski altındaki istihdamın oranı yaklaşık yüzde 34.4 olduğunu görüyoruz.

Buna büro ve müşteri hizmetleri, sanatkarlar ve makina operatörlerini de eklediğimizde oran yaklaşık yüzde 64.3’e çıkıyor.

‘BU SORU BENİ ÜRKÜTÜYOR’

- İstihdamın korunamamasının ve işsizliğin artmasının ülkeye maliyeti ne olacak?

2018’den beri çözülemeyen sorunlar katlanarak büyüyor. Salgın 6 aydan uzun sürerse GSYİH’nin dolar bazında yüzde 20 düşmesi beni şoke etmez. Etkilerinden sıyrılmak ise aylar değil, yıllar sürer.

Kimler en çok etkileniyor? En yoksul mahallelerde yaşayan, işe toplu taşıma ile gitmek zorunda olan, işyeri tatil edilememiş, küçük alanlarda yan yana çalışmaya devam etmek zorunda kalanlar.

Türkiye zaten gelir dağılımı eşitliğinde hiçbir zaman örnek bir ülke olmadı. Bu krizle gelir dağılımı çok ciddi bir darbe yedi.

Kayıt dışı 10 milyon kişinin yarasına merhem olmuyor


- İstihdamda kayıt dışı çalışanlar çalışma hayatının en güçsüz tabanı, buradaki gelişmeler ne olur?

Alınan önlemlerin önemli kısmı kayıtlı çalışanlara yönelik. Kayıt dışılık oranı tarımda yüzde 87.7; tarım dışında ise yüzde 23.  Türkiye’de 10 milyona yakın insan kayıt dışı çalışıyor.

Yani istihdamda olan her üç kişiden biri kayıt dışı çalışıyor. Konaklama-yiyecek, toptan ve perakende ticaret ile ulaştırma  sektörleri tarım hariç, kayıt dışı istihdamın en yüksek olduğu üç sektör.

Zaten ekonomik konjonktürün kötü olduğu zamanda, yoksul ve kırılgan kesimin en yoğun istihdam edildiği sektörler etkilendi. Üstelik de zaten cılız olan destek paketleri bu insanların yarasına merhem olacak hiçbir şey sunmuyor.