SPEKÜLATÖR KÖŞEYİ DÖNER
Salim Taşçı, yeni düzenlemenin olası risklerini şöyle sıraladı: “Arsa spekülatörleri düşük kat hakkı verilmiş tüm arsaları toplar, sonra da elindeki arsaların kat yüksekliğinin arttırılması için belediyelere başvurur. Belediye başvuruyu inceler, bu sayede elde edeceği rant vergisini hesaplar, kasaya girecek para önemli olduğu için hemen onay verilir. Böylece arsa spekülatörü normalde 50 daire yapabileceği arsasına imar değişikliği sayesinde 150 daire yapar. Devletin kasasına çok az bir rant vergisi girerken spekülatör fazladan 100 dairenin sahibi olur.”
PARA ARAYAN KAT VERİR
Rant vergisinin paraya sıkışan belediyeler için tam bir kazanç kapısına dönüşebileceği uyarısında da bulunan Taşçı, “Belediyeler para kazanabilmek için düşük kat izni olan arsaların kat iznini yükseltmek için fırsat kollar. Arsa sahiplerinden talep geldiğinde şehirler düşünülerek değil daha çok rant vergisinden gelecek para dikkate alınarak karar verilir. Rant vergisi uğruna her talep eden arsa sahiplerine ilave kat hakkı verilmesi yüzünden şehirler dikey mimarinin esiri haline gelir. Şehirlerin silueti bozulur, sağlıklı yaşam alanları azalır” ifadelerini kullandı.
Bu verginin özellikle yerel seçim dönemlerinde büyük bir seçim rüşvetine dönüşme tehlikesi taşıdığına işaret eden Salim Taşçı şunları söyledi: “Belediye yöneticileri seçimleri kazanabilmek için arsalarının kat yüksekliğini artırmak isteyenlere bol keseden izin vermeye başlar. Seçim sonrasında da çok oy alınan yerlere ödül olarak kat artış izinleri verilir.”
YANDAŞ MUHALİF AYRIMI OLUR
Kat yüksekliğini artırmak için yapılan başvurularda yandaş-muhalif ayrımları yaşanabileceğine dikkat çeken Emlak Müşaviri Salim Taşçı, “Belediyeler kendilerine yakın çevrelerden gelen talepleri olumlu karşılarken muhalif gördüklerine olumsuz yanıt verir, objektif uygulama olmaz. Deprem önceliği rant vergisiyle ortadan kalkar. Depreme dayanıklı sınırlı yükseklikteki binalar yerine daha fazla kazanç sağlanabilecek yüksek katlı binalar öncelikli hale gelir. Bu da depremin ileride yıkıcı etkisinin daha da artmasına yol açar” değerlendirmesini yaptı.