Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Bütçe Görüşmeleri oturumunda konuştu. Çavuşoğlu, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine de değindi.

“YILBAŞINDAN BU YANA 235 VATANDAŞIMIZ AMBULANS UÇAKLARLA ÜLKEMİZE GETİRİLDİ”

Salgın sürecinde bugüne kadar 141 ülkeden 1 bini aşkın vatandaşımızın Türkiye’ye dönüşünü sağladıklarını belirten Çavuşoğlu, “Günün her saatinde hizmet sunan Konsolosluk Çağrı Merkezimiz, vatandaşlarımızdan salgın bağlamında gelen 141 bin çağrıyı yanıtladı. Sorunlarının çözümüne yardımcı oldu. 30 bini aşkın mesaja anında yanıt verildi. Yılbaşından bu yana, 235 vatandaşımız ambulans uçaklarla ülkemize getirildi. Keza, yaşamını yitiren bin 99 vatandaşımızın cenazelerini ülkemize getirdik” bilgisini paylaştı.

“67 ÜLKEDEN 5 BİN 500’DEN FAZLA YABANCIYI ÜLKELERİNE KAVUŞTURDUK”

91 ülkeden 37 bin 682 yabancının Türkiye’den tahliyesine de destek verdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, “Tahliye uçuşlarımızla ayrıca, yurtdışında zor durumda kalan 67 ülkeden 5 bin 500’den fazla yabancıyı da ülkelerine kavuşturduk. Böylece uluslararası dayanışmada dünyaya örnek ve öncü olduk. Salgının yarattığı sınamalar karşısında pek çok gelişmiş ülke “önce ben” anlayışıyla kabuğuna çekildi. Türkiye ise 156 ülke ve 9 uluslararası kuruluşa satın alma, ihraç izni, malzeme hibesi ve nakdi yardım şeklinde destek sağladı” dedi.

“DİYALOG KAPISINI KAPATMADAN AHADA İNİSİYATİF ALDIK”

Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere de değinen Çavuşoğlu, “Bu bölgede Türkiye ve Kıbrıs Türkleri aleyhine atılan tek taraflı ve hakkaniyetle bağdaşmayan adımlar karşısında tepkimizi beyan etmiş ve diyalog çağrılarımızı sürdürmüştük. Ancak, bu çağrılarımız karşısında hep dışlayıcı ve provokatif adımlar gördük. Bunun üzerine, diyalog kapısını kapatmadan haklarımızın korunması için sahada inisiyatif aldık” ifadelerini kullandı.

“ULUSLARARASI HUKUKA, HAKKANİYETE VE İZANA SIĞMAZ”

“Doğu Akdeniz’de en uzun kıtasal kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye’nin kendi kıyılarına hapsedilmesini kabullenmemiz mümkün değildir” diyen Çavuşoğlu, “Yunanistan, ülkemize 2 kilometre, Yunanistan anakarasına 580 kilometre uzaklıkta bulunan, 10 kilometrekare yüzölçümündeki adaya 40 bin kilometrekare deniz alanı istiyor. Bu, uluslararası hukuka, hakkaniyete ve izana sığmaz. Bu örneği bütün temaslarımızda özellikle tekrar ediyoruz ve muhataplarımız diyecek söz bulamıyor” açıklamasında bulundu.

“ONLAR BİZİ BAŞKALARINA ŞİKAYET EDERKEN BİZ DOĞRUDAN MAKALE YAZDIK”

Türkiye’nin her zaman diyalogdan yana olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Yunanistan ile de istikşafi görüşmeleri yeniden başlatmak da dahil olmak üzere, sorunları konuşarak çözmek istiyoruz. Ancak Yunanistan’dan halen olumlu bir adım göremiyoruz. Aksine, Güney Kıbrıs Yum Yönetimi (GKRY) ile birlikte, Avrupa Birliği (AB) üyeliğini kullanarak avantaj sağlama çabalarına devam ediyorlar. Onlar bizleri başka başkentlere şikayet ederken, biz bir Yunan gazetesine doğrudan makale yazarak açıkça söyledik: gerginlik ve tırmanma veya diplomasi, diyalog ve işbirliği… Seçim Yunanistan’ındır” diye konuştu.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM MODELİNİN KONUŞULMASI GEREKİYOR”

Çavuşoğlu, açıklamasına şu sözlerle devam etti:

“Kıbrıs’ta yarım asrı aşkın süredir devam eden çözümsüzlüğün sebebi Rum tarafının uzlaşmaz ve çarpık zihniyetidir.  Bu zihniyet Kıbrıs Türklerini eşit ortak değil, azınlık olarak görmekte, ne iktidarı ne de Ada’nın doğal kaynaklarını paylaşmak istemektedir. Bu nedenle artık federasyonun değil, iki devletli çözüm modelinin konuşulması gerekiyor. Kıbrıs Türkü’nün iradesi de son seçimlerde bu yönde tecelli etmiştir. Bu iradeye herkesin saygı göstermesini bekliyoruz.”

“BAŞARAMAZLARSA TÜM AVRUP ZARAR GÖRÜR”

Doğu Akdeniz ve Ege’de yaşanan gelişmelerin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerimize de etki ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, “Yunanistan ve GKRY ikilisi yalnız değil. Bazı üyeler, ülkemizle ikili sorunlarını AB’ye taşımakta. Sözde bir üyelik dayanışması maskesi takmışlar. Sürekli aleyhimize suistimal ediyorlar. AB’nin bu yanlıştan dönmesi lazım. Bunu başarırlarsa işbirliğimizden tüm Avrupa kazanır. Başaramazlarsa da tüm Avrupa zarar görür” ifadelerine yer verdi.

“AB İLE TEMASLARIMIZDA YAPICI BİR DİYALOG İÇİNDE OLMAZ ARZUMUZU VURGULUYORUZ”

“AB’nin yaptığı hataları anlaması ve Türkiye’nin üyeliğinin Birliğe katacağı değeri görmesini bekliyoruz” diyen Çavuşoğlu, “O durumda her iki taraf için de daha verimli bir ilişki kurulabileceğine inanıyoruz. AB ile temaslarımızda, bu doğrultuda yapıcı bir diyalog içinde olma arzumuzu vurguluyoruz. Yalnız da değiliz. AB üyeleri arasında bu uyarılarımızın haklılığını idrak eden ve Türkiye’yle diyaloğun Avrupa’nın istikrarı için öneminin bilincinde olan ülkeler çoğunlukta” açıklamasında bulundu.

“AZERBAYCAN 30 YILDIR İŞGAL ALTINDA OLAN TOPRAKLARINI GERİ ALIYOR”

Çavuşoğlu, Azerbaycan’da yaşanan gelişmelere de değindi. 9 Kasım gecesi Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin ortak bir açıklamayla ateşkes ilan ettiklerini hatırlatan Çavuşoğlu, “Bir kere, Azerbaycan’ın haklılığı ve toprak bütünlüğü bu anlaşmayla bir kez daha teyit edildi.

İkincisi, Azerbaycan yaklaşık 30 yıldır işgal altında olan topraklarını geri alıyor. Bir kısmını karşı harekatı ile aldı, bir kısmını da Mutabakat çerçevesinde geri alıyor. Üçüncüsü, işgal altındaki Azerbaycan topraklarından kaçmak zorunda kalan kardeşlerimiz evlerine geri dönebilecek. Dördüncüsü, Nahçıvan ile Azerbaycan arasında bağlantılar tesis edilecek” ifadelerini kullandı.

“11 KASIM’DA RUSYA İLE AYRI BİR MUTABAKAT ZAPTI İMZALADIK”

Türkiye’nin de Azerbaycan’ın talebi üzerine bu ateşkesin ve anlaşma hükümlerinin uygulanmasının denetimi amacıyla sahada olacağını söyleyen Çavuşoğlu, “Bu amaçla yüce meclisimizde de tezkere kabul edildi. Bunun için üçlü anlaşmanın 5’inci maddesinde kayıtlı Ortak Merkez’in kurulması amacıyla 11 Kasım’da Rusya’yla ayrı bir Mutabakat Zaptı imzaladık. Anlaşma’nın orta ve uzun vadede bütün bölgenin ve bu çerçevede Ermenistan’ın da yararına olacağına inanıyoruz. Barış ve istikrardan herkesin kazanmasını isteriz” dedi.

“2,6 MİLYONDAN FAZLA SURİYELİYE EV SAHİPLİĞİ YAPTIK”

Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamada bulunan Çavuşoğlu, “Bugüne kadar, 3,6 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yaptık. Şimdi de Suriyelilerin terörden arındırdığımız yerlere güvenli bir şekilde geri dönüşlerini sağlıyoruz. Bu çerçevede, anılan bölgelere 411 bin civarında Suriyeli geri döndü. Bu yöndeki çalışmalarımız sürecek” bilgisini verdi.

“40 ÜLKEDE FETÖ OKUL VE DİL KURSLARININ SONA ERMESİ SAĞLANDI”

FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasının çökertilmesi için de yoğun mesai içinde olduklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Bugüne kadar, yurtdışı teşkilatımın FETÖ’nün gerçek yüzünü ve bu örgütün bulunduğu ülke için de tehdit teşkil ettiğini anlatmak için yaptığı girişimlerin sayısı 16 bini geçti. Bu ay ABD’de FETÖ okullarına verilen para cezası örneğinde olduğu gibi bu konuda somut sonuçlar alınmaya devam ediliyor. FETÖ’nün arzettiği tehlikenin bilincine varan bazı ülkeler, örgüt mensuplarını topraklarından çıkarıyor. Türkiye Maarif Vakfı’yla omuz omuza yürüttüğümüz çabalarla 40 ülkede FETÖ iltisaklı okul ve dil kurslarının faaliyetlerinin kısmen veya tamamen sona ermesi sağlandı” diye konuştu.

“NATO MÜTTEFİKİMİZ ABD İLE EŞGÜDÜM İÇİNDE HAREKET ETMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Türkiye-ABD ilişkilerine ilişkin de konuşan Çavuşoğlu, “ABD’yle ilişkilerimizde karşı karşıya bulunduğumuz sınamalar ve potansiyel fırsatlar mevcudiyetini sürdürüyor. Suriye ve özellikle Libya gibi bölgesel barış ve güvenliği ilgilendiren konularda bazı görüş ayrılıklarına rağmen NATO müttefikimiz ABD ile istişare ve eşgüdüm içinde hareket etmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“ABD, FETÖ’YE KARŞI ADIM ATAMADI”

Türkiye-ABD ilişkilerini gölgeleyen bazı olumsuz unsurların Türkiye’nin gündeminden çıkmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, “ABD, FETÖ’ye karşı adım atamadı, PKK/PYD/YPG ile ortaklığını sonlandıramadı, yaptırım ve tehdit dilini bir kenara bırakamadı. S-400 tedarikimizi F-35 programına katılımımız ve CAATSA yaptırımlarıyla ilişkilendirmeye devam ederek savunma ilişkilerimize zarar verdi. ABD’deki seçim dönemi ve siyasi kutuplaşma da sorunlarımızın aşılması için gerekli diyaloğun etkin şekilde hayata geçirilmesini güçleştirdi” açıklamasında bulundu.

“İLİLŞKİLERİMİZİ OLUMLU BİR MECRAYA SOKMAK İÇİN GEREKEN ÇABAYI GÖTERECEĞİZ”

ABD’de başkanlık seçimlerinin yapıldığını anımsatan Çavuşoğlu, “İlişkilerimizi iki ülkenin de stratejik çıkarına olacak şekilde tekrar olumlu bir mecraya sokmak için gereken çabayı göstereceğiz. Bu yeni dönemde de ekonomik, siyasi ve güvenlik işbirliğimiz açısından ilişkilerimizde yeni sayfalar açabilmemiz önemli olacak. Yeni dönemde yüce meclisimizin Kongre’yle ilişkileri ve parlamenter diplomasi de özel önem taşıyacak” dedi.

“RUSYA İLE DİYALOĞUMUZ YUKARI KARABAĞ’DA OLDUĞU GİBİ SONUÇ VERMEYE DEVAM EDİYOR”

Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerinin de dış politikanın önemli bir boyutunu teşkil ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, “İlişkilerimiz, ortak çıkar ve karşılıklı saygı temelinde, olumlu seyrini koruyor. Salgına rağmen, yılın ilk 9 ayında RF ile ikili ticaret hacmimizin 14 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşmesi, 1 Ağustos’ta uçuşların açılmasıyla birlikte ülkemizde ağırladığımız Rus turist sayısının Ekim itibarıyla 1,9 milyon seviyesine ulaşması ikili ilişkilerimizin düzeyini ortaya koyuyor.  Diyaloğumuz en son Yukarı Karabağ krizinde olduğu gibi somut sonuçlar vermeye devam ediyor. Bu stratejik yaklaşımımızı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

“2019 YIL SONU HARCAMAMIZ 4.7 MİLYAR TL”

2019 yılında Dışişleri Bakanlığı’na 4.6 milyar (4.635.760.000) TL ödenek tahsis edildiğini, yıl içerisindeki toplam ödeneğin ise 5.1 milyar (5.118.048.815) TL’ye ulaştığını söyleyen Çavuşoğlu, “2019 yılı kesin hesabına göre yılsonu harcamamız 4,7 milyar (4.695.447.460) TL olarak gerçekleşmiştir. Bakanlığımın 2019 yılına ait kesin hesabı mali mevzuatta öngörülen formatta ayrıntılı olarak hazırlanarak Hazine ve Maliye Bakanlığına iletilmiştir. Kesin hesap cetvelleri bir kitapçık olarak da Komisyon’un bilgisine sunulmuştur” bilgisini paylaştı.

“2021 BÜTÇE TEKLİFİ OLAN 42 MİLYON TL ÖDENEK ONAYLARINIZA SUNULDU”

Bakanlığın 2021 yılı bütçesine ilişkin de açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, “2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile Bakanlığıma 5 milyar 786 milyon TL ödenek tahsis edilmesi öngörülmektedir. Buna ilaveten, yüklendiği görevler çerçevesinde 698 milyon TL’si Ulusal Ajans ve AB programlarına katılım olmak üzere AB Başkanlığı için de toplam 787 milyon TL tutarında bütçe teklifi Komisyonunuzun onayına sunulmuştur. Bakanlığımıza bağlı Türk Akreditasyon Kurumu’nun 2021 bütçe teklifi olan 42 milyon TL ödenek de onaylarınıza sunulmuş bulunuyor” dedi.