Dönemin 3. Ordu Komutan Orgeneral Saldıray Berk ve Başsavcı İlhan Cihaner'in de sanıkları arasında olduğu 'Erzincan Ergenekonu' adlı kumpas davasının beyin takımından olan firari Emniyet Müdürü Mehmet Fecri Yıldız'a dava açıldı. Yıldız, Emniyet İstihbarat Dairesi'nde görev yaparken, log kayıtlarını silmekle de suçlanıyor.

İki yıl önce FETÖ'ye ait “gaybubet” adı verilen hücre evinde yakalanan Yıldız için iddianamede, Polis Koleji'nde başlayan örgüt ilişkisinin “gaybubet” evinde yakalandığı güne kadar sürdüğü, FETÖ adına gözünü karartmış şeklide organizasyon yaptığı, örgütün aşama aşama büyümesinde, alanında yönetici olduğu anlatıldı.

İKİ POLİSLE BİRLİKTE YAKALANDI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, Yıldız'ın 2007-2012'de Erzincan Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaparken, Cihaner'in de tutuklandığı davada rol aldığı belirtildi.

Yıldız'ın 2012 yılında Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı Teknik Takip ve Operasyon Şubesi'nin başına geçtiği belirtildi. Büroyu yönetirken, Başkan Yardımcısı Gürsel Aktepe ve üç başkomiser ile birlikte, dinleme ve izleme kararlarının bulunduğu Kayıt Takip Sistemi'ndeki (KTS) kayıtları sildiği savunuldu.

Yıldız'ın bu kapsamında, Eylül 2014'te ihraç edildiği anlaşıldı. Üç yıldır aranan Yıldız'ın üç ByLock hesabının bulunduğu saptandı.Yıldız, 24 Ekim 2018'de İstanbul'daki gaybubet evinde iki polisle birlikte yakalandı.

KUMPASIN EMRİNİ SİVİL İMAM VERDİ

İddianamede Erzincan'daki Ergenekon Davası'nın başlangıcı kabul edilen, Çatalarmut Barajı'nda mühimmat bulunmasına ilişkin köy muhtarı Abdurrahman Erdoğan'ı yalancı tanık yaparak, FETÖ'cü Savcı Osman Şanal'a götürdüğü kaydedildi.

İfadesine başvurulan Nihat Hamdi Cebre adlı tanık, Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü'nde görevli olan 'Karabina' soyadlı FETÖ imamının talimatıyla operasyon yapıldığını iddia ederek, şöyle dedi:

"Bu şahsın liderliğinde her hafta toplantı yapılıyordu. Operasyon yapılacak şahıslarla devlette çalışan personellerin atanması bile bu toplantılarda yapılıyordu. Karabina soy isimli şahsın başkanlığındaki toplantılara Yıldız da katılıyordu."

Ergenekon Davası'nın sanıklarından Astsubay Ersin Ergut ise "Kumpası, Yıldız kurdu. Yalancı gizli tanıklar bulup sahte deliller üreterek bir çok kişinin ve benim mağduriyetime yol açtı" dedi.

ÇOCUKLUKTAN BERİ ÖRGÜT İÇİNDE

Devresi olan üç emniyet müdürü, Yıldız'ın Polis Koleji'nden beri FETÖ'cü olduğunu ve imamlık yaptığını savundu. İddianamede, Yıldız'ın küçük yaştan itibaren FETÖ'nün gönüllüsü, sonra yöneticisi olduğu vurgulandı.

Polis Koleji'nde başlayan ilişkisinin gaybubet evinde yakalandığı güne kadar sürdüğü belirtildi. Örgütün 'emniyet prensleri' ile log kayıtlarının silinmesine katıldığı, Erzincan Ergenekonu soruşturmasında sahte kanıt ürettiği belirtilerek, şöyle denildi:

"Şüpheli Ergenekon yapılanmasının, Türkiye'nin birçok yerinde faaliyette olduğunu göstermek amacıyla, kendisi gibi FETÖ üyesi olan Savcı Osman Şanal, Erzincan TEM Müdürü Murat Günbeyi ve bunlara yardımcı olan sivillerin kumpası ile çeşitli kişiler korkutularak veya menfaat vaadinde bulunarak iftira şeklinde delil üretmişlerdir."

Yıldız'ın "FETÖ adına gözünü karartmış şeklide organizasyon yaptığı" vurgulanarak, "örgütün aşama aşama büyümesinde kendi alanında yönetici olduğu" anlatıldı.

Yıldız hakkında "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, bilişim sistemindeki verileri yok etme, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme ile iftira ve yalan tanıklık" suçlamalarından dava açıldı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, yetkisizlik kararı ile dosyayı İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.