CHP’nin de en genç milletvekili olan ve Fatih Sultan Mehmet’in 1460’ta Osmanlı topraklarına kattığı Bartın’dan seçilen ilk ve tek kadın parlamenter. 31 yaşındaki Aysu Bankoğlu, Bartın sokaklarındaki çocukluğunu, hayata bakışını Atatürk’ün “Bütün ümidim gençliktedir’’ özdeyişini hatırlatarak anlattı:
CHP’li vekil Aysu Bankoğlu “Fırsat buldukça Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na projelerimi anlatıyorum” dedi.YETENEĞİMİ KEŞFETTİM
*Tüccar bir aileden geliyoruz, tek çocuk olarak Bartın’da büyüdüm. Çocukluğum Bartın sokaklarında geçti. Yakar top, saklambaç gibi oyunlar oynardık. Ortaokuldan sonra yazları, gençlik kamplarına katıldım. Sonra, kamp tabiri ile ‘Koç’ oldum.
*Bu programlarda liderlik yaptım. İçimdeki değiştirme yeteneğimi keşfettim. Topluluk önündeki ilk konuşmamı orada yaptım, sorumluluk aldım, ilk paramı kazandım. Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Kamu Hukuku alanında yüksek lisansımı tamamladım.
Aysu Bankoğlu tam bir hayvansever. Bisiklet, yürüyüş, tenis ve kayak sevdiği sporlardan.AİLEMDEN SAKLADIM
*Politikacı olmak hayalimde vardı ama ailemde politikacı yoktu. Fakülte bitince, çalışmaya başladım. Siyasetin kapısını çalmaya bir günde karar verdim.
*Genel seçimlerde CHP’nin Bartın’da ön seçim yapacağını öğrendim. Ertesi gün Ankara’ya gidip, başvurdum. Aileme vazgeçirmeye çalışırlar diye haber vermedim.
GELİŞİMİ GENÇLER TEMSİL EDER
Aysu Bankoğlu, “Siyasette, yaş kadar yaşanmışlıkların da önemi var. Ön seçim, genel seçim, referandum ve yerel seçim süreci siyasi yaşantımda 20 yıla bedel.
TBMM’nin en genç vekilleri arasında olmak özel bir duygu. Özgürlüğü, yenilikçiliği, espriyi, başka yaşam biçimlerini gözlemlemeyi ve gelişimi gençler temsil eder” dedi.
“Yapamayacağım iş yok” diyor.TBMM’deki siyasi üslup coğu zaman nezaketsiz
Toplumun kadına birtakım roller yüklediğini söyleyen Bankoğlu, “Türkiye’de kadın olmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Politika kadın için daha da zor. Meclis’te kaba kuvvete dayanan bir tarz var” dedi.
Aysu Bankoğlu, “Bartın’ın ilk kadın milletvekili olmak gurur verici” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Sorumluluğu da bir o kadar fazla. Hem kadın temsilinin artması için başarılı bir rol model olmalısınız hem de gençlere ve özellikle de kız çocuklarına ‘istersen yapabilirsin’ duygusunu yaşatıp, ilham verebilmelisiniz.
Bu da toplum yararına bireysel tercihlerden vazgeçmeyi gerektiriyor ki, toplumun kadına yüklediği rol nedeni ile bu sorumluluk erkek siyasilere göre kadını daha da zorluyor. Türkiye’de kadın olmak hiç bu kadar zor olmamıştı. İktidarın 18 yıldır kullandığı aşağılayan, ötekileştiren söylemi adeta normalleşti.
Bu baskıcı ve saygıdan uzak bir söylem. TBMM’deki siyasi üslup çoğu kez nezaketsiz, hatta kaba kuvvete varan bir tarzı var. Bu konudaki değişimi, nezaket ve saygıyı kişiliğinin olağan bir parçası haline getirmiş vekiller sağlamalı.”
UMUDA İHTİYAÇ VAR
Parlamenter sisteme geçilmesi gerektiğini de vurgulayan Bankoğlu, “Toplumun umuda ve değişime ihtiyacı var. Güçlü bir parlamenter sisteme dönüş ve şeffaf bir yönetim anlayışı ile değişim başlayacaktır. Demokrasinin sadece kelimeden ibaret olmadığı bir düzen gibi bir sorumluluğumuz var” diye konuştu.
