Tüm dünyada pandeminin olumsuz etkileri devam ediyor… Bu durum özellikle takip ve tedavileri devam etmesi gereken kanser hastalarının virüs kapma korkusuyla kontrollerini ertelemesine yol açabiliyor. İşte Prof. Dr. Sezer Sağlam’dan hastalar için yol haritası…

Prof. Dr. Sağlam kemoterapinin ertelenmemesi gerektiğini söyledi.


Madde madde öneriler

  • Düzensiz ve az uyku uyumak bağışıklık hücresi olan lenfosit ve nötrofil sayımızı dediğimiz beyaz kan hücre sayısını olumsuz etkiler. Bu hücrelerin kanda en üst seviyede olduğu zaman dilimi saat 21:00 ile 03:00 arası olmaktadır. Bu nedenle bu aralıklarda dinlenmeli, kaliteli uyku için çaba gösterilmelidir.

  • Toz şekerli ürünlerin çok alınması (burada bahsettiğim karbonhidrat değil) bağışıklık sistemini olumsuz etkiler.

  • Aşırı alkol tüketimi yine bağışıklık sistemini bozmaktadır, azaltmak uygun olacaktır.

  • Sigara içiminin sonlandırılması bağışıklık sistemini olumlu etkilemektedir.

  • Çok fazla kafein tüketimi önerilmemektedir. Nedeni ise stres hormonlarını (kortizon) arttırmasından kaynaklı bağışıklığı düşürmektedir.

  • Çok fazla doğmuş yağ tüketen içeren abur cuburlar azaltılmalıdır.

  • Yetersiz su tüketimi bağışıklığı azaltmakta, solunum yollarında bizi koruyan ,balgamın hızlı atılmasını sağlayan kirpiksi aktiviteyi azaltmaktadır. Erkeklerde kg/başına 30 ml; kadınlarda kg/başına 25 ml su, günlük tüketilmesi uygundur.

  • Hareketsiz hayattan uzak durulmalıdır.

  • Aşırı egzersiz ve spor adrenalin ve kortizol salgılaması nedeniyle bağışıklık sistemini olumsuz etkiler.

  • Çok az olan sosyal aktivite, yalnızlık da bağışıklık sistemini olumsuz etkiler.


KEMOTERAPİNİN VÜCUDA ETKİSİ

Çoğu kemoterapiler geçici olarak kan sayımını düşürür. 5-7 gün süren düşüklük sonrası kandaki akyuvarlar kendini sayı olarak toparlar. İnsan vücudu viral enfeksiyon geçirdiğinde vücudumuz, virüsü öldüren Tip1 interferon salgılar. Kemoterapi verildiğinde ise tümör hücreleri strese girer ve  kendisi ilginç bir şekilde Tip1 interferon salgılamasının artmasını sağlar yani antiviral (virüsü bloke eden) proteinleri artırır. Bu olumlu etki ile kemoterapi ile viral enfeksiyonlarda kötüleşme beklememek doğal olacaktır. Nitekim Covid-19 olup kemoterapi alanlarda özel bir risk artışı görülmemiştir.

CERRAHİ GECİKMENİN BEDELİ VİRÜSTEN AĞIR


Türkiye Radyosyon Onkolojisi Derneği (TROD) yayınladığı çalışmasında, pandemi başındaki klavuza uygun olarak radyoterapideki etkinlikten feragat etmeden, radyoterapinin daha kısa süre bitirilmesini önermiştir. Radyoterapini bir diğer önemli yanı cerrahi olmayacak, olamayacak onkoloji hastalarında (baş-boyun kanserleri, yemek borusu, pankreas, prostat, akciğer ve mesanede ) önemli bir oyuncu olarak cerrahi yerine geçebileceği düşünülmelidir. Hastalarımızın Covid-19 pandemisi sırasında hastaneye gitme korkuları artmıştır. Onkolojik tanısı olan ve alan hastaların cerrahilerinin gecikmesinin bedeli, virüse kapılmaktan daha yüksek olmaktadır. Ameliyat edilebilir tümörlerdeki cerrahinin 3-6 ay gecikmesi çok risklidir. Bu nedenle cerrahinin ertelenmesini kesinlikle tavsiye etmemekteyiz.