Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Okumuş, günümüzde kanser hastalığı en sık 2. ölüm nedeni olduğunu vurguladı.

Meme kanserinin birçok faktöre bağlı olarak geliştiğini ve bu faktörlerin değiştiren ve değiştirilemeyen faktörler olarak ikiye ayrıldığını söyleyen Okumuş, şunları söyledi:

"Değiştirilebilen faktörler: çevresel etkenler, beslenme alışkanlıkları, enfeksiyon ve kimyasal ajanlar ile sigara-alkol tüketimidir.
Değiştirilemeyen faktörler ise yaş, cinsiyet, ırk ve genetiktir.

Fiziksel aktivite kanser gelişimini önlemede çok önemli bir koruyucu faktördür. Haftada 75-100 dakika düzenli yürüyüşün meme kanser riskini yüzde 15 azalttığı görülmüştür."

Kadınlarda en sık görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu belirten Okumuş, her sekiz kadından birinde meme kanseri görüldüğünü söyledi. "Aile öyküsü ve 50 yaş üzeri olmak riski arttırır. Ailede meme kanseri olması riskini yüzde 30-80 artırır, bu nedenle bu grubun daha bilinçli olması gerekir. Meme kanserini erken yakalamak tamamen size bağlıdır. Burada kendi kendine meme muayenesi tümörü erken evrede tespit etmemizi sağlar." şeklinde konuştu.

Her yüz kadın meme kanserine karşılık bir erkek meme kanseri görüldüğünü belirten Okumuş, erkeklerde de memede kitle veya koltuk altında kitle gibi bulgular verdiğini sözlerine ekledi.

Okumuş, meme kanserinin belirtilerini sıraladı ve tedavi ile ilgili şu bilgileri verdi:

"Meme kanseri en sık memede kitle ile karşımıza çıkar ayrıca memede asimetri meme cildinde kızarıklık, şişlik, koltuk altında kitle şeklinde bulgu verebilir."

Eskiden tüm meme cerrahi olarak çıkarılırdı ve sonrasında bazı faktörlere bağlı olarak Kemoterapi ve Radyoterapi uygulanırdı. Güncel tedavi yaklaşımımız meme koruyucu olarak adlandırılan sadece tümörün alınmasıdır. Meme koruyucu cerrahide ilave olarak gözle görülemeyen tümör hücreleri ve geri kalan meme dokusu ışınlanarak organ koruması sağlanmaktadır.

Işın tedavisinde yani Radyoterapide son yıllarda büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Eskiden özellikle sol meme kanseri ışın tedavisinde kalp krizi riskinin arttığı görülmüş. Günümüzde ise yeni gelişen tekniklerle bu riski azaltılabilmektedir. Sol meme kanseri için solunum kontrolü denilen teknik, kalp krizi riskini minimum seviyelere indirmektedir.