Soru şu: CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kuruluşun ve kurtuluşun partisi CHP’yi “10 Aralık” çizgisine mi emanet edecek yoksa Altı Ok’a mı?
Neden mi?
SÖZCÜ yazarı Serpil Yılmaz, köşe yazısında, Taksim Toplantıları’nın onur konuğu olan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Atatürk’e atfen üç kez “Gazi Mustafa Kemal” ifadesini kullandığını yazdı. TBMM eski Başkanvekili Uluç Gürkan’ın, Kaftancıoğlu’na “Atatürk adını kullanmamak tercihiniz mi?” diye sorması üzerine Kaftancıoğlu’nun da “Yıllardır kullandığım gibi bu şekilde ifade etmek, kendimi ait hissettiğim bir ifade olduğu için tercih ediyorum” yanıtını verdiğini aktardı.
Tartışma burada başladı...
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu dedi ki: “Toplantıyla ilgili
SÖZCÜ Gazetesi’nde Serpil Yılmaz’ın hazırladığı bir metinde şahsıma yönelik bir itibarsızlaştırma operasyonu yapıldığını gördüm. Evet söylediklerim yazılmış ancak devamında yapılan yorumlarla farklı bir noktaya daha doğrusu çekilmek istenen noktaya getirilmiş bir yazı vardı...”
Kaftancıoğlu, söylediklerinin yazıldığını yani çarpıtma olmadığını kabul etti...
Sonra...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dedi ki: “Benim merak ettiğim nokta şu: Türkiye’de milyonlarca insan çöp konteynerlerinden geçinirken özellikle belli bir medya grubunun bunu çok öne çıkarmasını anlamış değilim. Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yaşayanların ortak değeridir.”
Garip olan... Açıklamayı Canan Kaftancıoğlu yaptı! SÖZCÜ yazarı da köşesinde anlattı... Kılıçdaroğlu, partisinin yöneticisini savunurken ‘Belli bir medya grubu...’ cümlesini kurdu...
Evet o medya grubu SÖZCÜ!
Hatırlatalım...
SÖZCÜ, amiral gemisidir
Tarih 19 Kasım 2019... Kılıçdaroğlu, CHP grubunda şu cümleleri kurdu: “Rakiplerimizi, elde ettiğimiz devletin gücüyle yok edersek hangi demokrasiden bahsedeceğiz? Türk basınının yeni amiral gemisi SÖZCÜ Gazetesi’dir. Bütün ömrü FETÖ’yle mücadeleyle geçen SÖZCÜ yazarları terör örgütüne yardımdan yargılanıyor yahu... Bu ülkede demokrasi, can ve mal güvenliği var diyeceksiniz! Bir daha söylüyorum; Türkiye’de bugün hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur...”
Kılıçdaroğlu’na göre... Belli bir medya grubu: Türk basınının yeni amiral gemisi...
Kılıçdaroğlu’na göre... Belli bir medya grubu: Bütün ömrünü FETÖ’yle mücadeleyle geçirdi.
Kılıçdaroğlu’na göre... Belli bir medya grubu: Devletin gücüyle yok edilmek isteniyor...
Yani... SÖZCÜ, belli bir medya grubu değil... Mustafa Kemal Atatürk çizgisinden ödün vermeyen, anti-emperyalist mücadele ruhundan gelen, FETÖ başta olmak üzere onların işbirlikçileriyle mücadele eden, bağımsız bir gazete!
Ve... Başlıktaki soruya geçelim...
Akıl hocasına bakın
CHP Parti Meclisi’nin kritik ismi Prof. Burhan Şenatalar... Kılıçdaroğlu’nun sözüne en değer verdiği isimlerden!
Tarih 10 Aralık 2005... İstanbul’da yapılan toplantıda katılımcılar ‘Çağdaş sosyal demokrat parti’ için harekete geçti... Kimler mi? Burhan Şenatalar, Süleyman Çelebi, Prof. Fuat Keyman... Prof. İbrahim Kaboğlu, anayasa çalışması bile yaptı...
Örneğin...
Tarih 4 Ağustos 2008...
Burhan Şenatalar, Milliyet’ten Devrim Sevimay’a verdiği röportajda açık konuştu:
“Türkiye’de sol başlığı altında iki kanal var şu anda: Bir tanesi daha merkeziyetçi, daha otoriter ve AKP’yi sandıkta yeneceğine inanmayan, bu konuda kendine de halka da güvenmeyen, bilakis halkı çıkarlarını bir sepet uğruna satabilecek insanlar olarak gören ve hala ‘Solcuyum’ diyen bir kanal. Diğeri de daha özgürlükçü, ama oy alamayan, yüzde 1’leri aşamayan bir kanal. Demek ki Türkiye’de solun kitlelerle buluşabilmesi ve bir seçim başarısı elde edebilmesi için mutlaka yenilenmesi, değişimden geçmesi şart. Bu yenilenme CHP içinde gerçekleşebilecek bir yenilenme değil. Sol için yeni bir sayfa, ancak CHP dışında açılabilir.”
10 Aralık Hareketi umduğunu bulamadı, partileşemedi ve kürkçü dükkanına döndü! CHP’yi yönetmeye başladı!
SONUÇ: Kılıçdaroğlu, CHP’yi ya 10 Aralık çizgisine emanet edecek ya da Altı Ok’a!
