Sevgili okurlarım, Hamza Yerlikaya ismini hepimiz duymuşuzdur...

Dünya ve olimpiyat şampiyonu güreşçimiz... Nice şampiyonalarda bayrağımızı göndere çektirmiş, İstiklal Marşımızı okutmuştur.

Dünya çapında bir sporcumuz...

Adını dünya güreş tarihine yazdırmış olan bir numaralı güreşçimiz.

★★★

Aradan yıllar geçti, Hamza siyasete girdi. Belki de kolundan tutularak sokuldu!

AKP’den milletvekili oldu.

Gerçi adını hiçbir Meclis çalışmasında görmedik, kendi adına veya partisi adına bir gün olsun Meclis kürsüsüne çıktığına tanık olmadık ama olsun!

Önemli olan, onun milletimizi vekil olarak temsil etmesiydi!

Şu anda artık milletvekili değil.

★★★

Adım adım yükselişi sonraki yıllarda da sürdü gitti.

Şimdi eski milletvekili olması dışında üç ayrı şapkası daha var:

-Gençlik ve Spor Bakanlığında Bakan Yardımcısı.

-Cumhurbaşkanı Recep Bey’in Saray’daki başdanışmanı.

-Ve bir kamu bankası olan Vakıfbank’ta yönetim kurulu üyesi.

Bu listeden çıkan sonuç şu:

Dört ayrı yerden maaş alıyor...

Emekli milletvekili, Bakanlık, Cumhurbaşkanlığı ve Vakıfbank.

Alsın yani, fazlasıyla hak etmiştir!..

Hamza’nın her konuyu bilen, her işten anlayan çok değerli biri olduğu bu durumdan yeterince anlaşılıyor.

★★★

Ancak dün medya sitelerine mahkeme kararı ile birlikte çok önemli bir haber düştü...

Hamza hakkında yıllar önce sahte lise diploması kullandığı için kamu davası açılmış, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmış, resmi evrakta sahtecilik yaptığı gerekçesiyle ceza almış...

Ancak sabıkasız olması nedeniyle cezasının ertelenmesine karar verilmiş.

★★★

İşin sonrasına baktığımızda ise ortaya ilginç gelişmeler çıkıyor.

Hamza bu sahte diplomayı kullanarak üniversiteye kayıt yaptırmış.

Sahte diploma Ankara’da İmrahor Meslek Lisesi’nden alınmış.

Bu diploma ile Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Yüksek Spor Okulu’na kaydını yaptırmış.

Bir süre sonra buradan mezun olmuş.

★★★

Sonraki yıllarda minderdeki büyük başarılarını sürdüren şampiyon güreşçimize Allah “Yürü ya kulum” demiş olmalı ki, kendisini emekliye ayırmadan önce bütün devlet kapıları yüzüne birer birer açılmaya başlanmış!

Milletvekili, bakan yardımcısı, Saray başdanışmanı ve banka yönetim kurulu üyeliği!

Milletvekilliği için diploma şart değil.

Bakan yardımcıları için de öyle... Onlar seçilmiş değil, Recep Bey tarafından atanmış olan bürokratlar.

Saray danışmanları için de aynı koşullar geçerli.

★★★

Ancak sıra Vakıfbank yönetim kurulu üyeliğine gelince iş biraz değişiyor!

İlgili yasalar uyarınca, bu makama atanacak kimselerin bankacılık alanında uzmanlaşmış, üniversite eğitimi almış olması gerekiyor.

Hamza’nın böyle bir eğitimi yok.

O halde nasıl atandı?

Bu soru yakın geçmişte de epeyce soruldu ama ilgili makamlardan hiçbir yanıt gelmedi.

Gelmesi de söz konusu olamazdı zira bu işlem hukuka ve yasalara aykırı idi.

★★★

Evet, yukarıda kısaca değindiğim mahkeme kararı her şeyi açıklıyor.

Hamza Yerlikaya cebine sahte lise diploması koyuyor...

Bununla yüksek okula girip üniversite mezunu olmuş oluyor!..

Ve ondan sonra sırtını AKP’ye dayıyor...

Gerçek anlamda yükselişe geçişi işte böyle başlıyor!

★★★

Mahkeme kararını dün medyaya yansıyan haberlerden öğrenince onun adına gerçekten üzüldüm.

Kendi kendime şöyle dedim:

“Ey Hamza kardeşim, biz senin sporculuğunla, minderde gösterdiğin büyük başarılarınla yıllarca gurur duymuştuk. Ama sen şimdi bizi çok büyük bir hayal kırıklığına uğrattın. Aç değildin, açıkta değildin. Milletvekili olmana bir şey diyemem de, öteki görevlerin senin saygınlığını yitirmene neden oldu.”

Şimdi kendisine bir kez daha seslenmek istiyorum:

Hele de sahte lise diploması ile işler görüp siyasette önünü açmış olman...

Keşke belleğimizde siyaset çamuruna bulaşmayan dünya şampiyonu güreşçimiz Hamza Yerlikaya olarak kalsaydın.

Kendi kendini harcamışsın sen!..

Partini falan bırak bir yana da, bu yaptıkların sana yakıştı mı?

Yakıştı mı?