Merkez Bankası Başkanları, “bir ülkeyi dünya ekonomi kulvarında uçuracak”  kurmay heyetinin içinde yer alırlar.

Yüksek beyinli.

Kıvrak zekalı.

Deneyimli.

Az bulunur, zor yetişir insanlardır. Eksiği, fazlayı, hatayı, gelmekte olan belayı önce onlar görürler. Lideri yeri gelince uyarırlar, yeri gelince yüreklendirirler. Ve işin esası liderden de bağımsızdırlar. Sistemin bağımsız çalışan, bağımsız karar alan ve “lidere bu kadar harcama, cümbüş, oynama yeter” diyebilecek yüreği olanlardır.

Lider kurmayını yiyor.

Soy adı Uysal’dı.

Laf da dinliyordu.

Faizi indir diyecekler.

O da indirecekti.

İndiriyordu.

Fakat ne oldu?

“Bundan sonrası tufan, böyle gidemeyiz, parti bitti” diye lidere laf mı gönderdi, laf mı soktu, kem söz mü söyledi, lafı mı battı?

Lider kurmayını yedi.

★★★

16 ay önce eski Merkez Bankası Başkanı’nın da adı aynı; Murat’tı fakat soyadı Çetinkaya... “Laf dinlemiyor” diye bir gece kararıyla görevden atmıştı.

Ufukta enflasyon var.

Frene basalım.

Para miktarını kısalım.

Faizleri artıralım.

Doları tutamayız.

O da gider.

Enflasyonu patlatır.

Muhtemelen bunları diyordu. Lider ise bunları duymak istemiyor, “bu laf dinlemiyor” diyerek; “Merkez Bankası döviz rezervlerini eritmek pahasına” hem faizi ve hem de dövizi baskı altına tutacak “kumar masası” kurmaya zorladı.

İkisi de Murat!

İkisini de önce “Laf dinliyor, söyleneni anlıyor” diye Merkez Bankası Başkanı yaptı, ikisini de “laf dinlemiyor” diye yine gece kararıyla görevden attı.

Bir ayrıntı var.

Bence önemli.

Merkez Bankası Başkanları, Cumhurbaşkanı ve damadı Maliye Bakanı ile ters düşüp, “parti bitti, cümbüş buraya kadar” dediklerinde niçin kendileri istifa etmiyorlar da gece Resmi Gazete de yayınlanan üç satırlık bir kararla görevden atılıyorlar.

★★★

Her çıkışın.

Her inişi.

Her çöküşün.

Bir geçmişi var.

16 ay önce Merkez Bankası’nın Başkanı olan Murat Çetinkaya, “Bu kumarı oynamayalım” dediği için indirildi. Onun yerine 16 ay önce getirilen Murat Uysal ise muhtemelen “Elimizde iki çürük yedili ile daha fazla blöf yapamayız” dediği için indirildi.

Arandı.

Tarandı.

Partili bulundu.

Eski Maliye Bakanı’nı, AKP milletvekili Yeni Merkez Bankası Başkanı olarak atandı. İzleyelim, görelim ne yapacak, kaç ay dayanacak ve o da “istifa edip” halka gerçekleri açıklamadan yine bir gece kararıyla mı gidecek? Kendisi bugün Türkiye’nin içine düştüğü “büyük ekonomik çöküşün”  sorumlularından biri sayılır. İnşaat rantını ekonomik büyümenin lokomotifi yaparak “Türkiye’yi uçuracağız” dedikleri modelin temellerinde onun da “itiraz etmeyip laf dinleyen katkısı” var. Bütçe Kontrol Genel Müdürü, Maliye Bakanlığı Müsteşarı, Maliye Bakanı ve şimdi de partili Merkez Bankası Başkanı.

Bugünkü çöküş!

Bir günde olmadı.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Erim. Erim. Eriyor.


Eğer Türkiye ekonomisi çöküşe gitmeseydi, bugün 1 Dolar’ın 6 lira civarında olması gerekiyordu. 1 Dolar 8 lira 50 TL’yi ve 1 Euro da 10 TL’yi geçti. Dolar yükseliyor, enflasyonu patlatıyor; Türk Lirası ücretler, kazançlar erim erim eriyor. Erimenin en çarpıcı ve çıplak olarak görüldüğü gösterge; asgari ücret. 2020 yılı için asgari ücret net 2 bin 324 TL olarak belirlenmişti. Ve belirlendiği günün döviz kuruna göre bu 450 Euro’ya denk geliyordu. 6 Kasım itibariyle 295 Euro’ya geriledi. Merkez Bankası Başkanları’nı da yerinden eden aslında bu erimeyi örteme çabasıdır. Unutma!