23 Ocak Cumartesi günü Nijerya açıklarında korsanlar Türk şirketine ait Liberya bandıralı ‘M/V Mozart’ isimli gemiye saldırmış, saldırıcı sonucu 19 kişilik mürettebattan Azerbaycanlı Ferman İsmailov hayatını kaybetmiş ve 15 Türk personel korsanlar tarafından rehin alınmıştı. Türk personeller hâlâ korsanların elinde. Saldırı sonrası serbest kalan üç denizcinin ise bugün Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.

Olaydan bir gün sonra Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Korsan saldırısına uğrayan gemimiz saat 11.00’de Gabon’un Gentil Limanı’na demirlemiştir” açıklamısını yapmıştı. Korsanlar dün ilk teması kurdu. Boden Denizcilik firmasının Almanya-Hamburg ofisiyle iletişime geçip tüm mürettebatın iyi olduğuna dair kanıtlar sundular. Mürettebatın kurtarılması için diplomatik girişimler sürüyor.

Bu olay denizcilerin yaşadıkları sorunları ve korsanlık gerçeğini bir kez daha gündeme getirdi. Saldırıyla ilgili birçok soru işareti ortaya çıktı. Örneğin her gemide uluslararası mevzuatlar gereği birden fazla alarm butonu bulunuyor. Yani saldırı başladığında denizcilerin alarm butonuna basmama ihtimali yoktu. Zaten korsanlar 6-7 saat boyunca mürettebatın bulunduğu bölgeye ulaşmak için kapıyı açmaya çalıştı. Peki neden bu zaman zarfında kimse müdahale edemedi? Olayla ilgili bu soruyu ve daha fazlasını Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Muhammer Arslantürk’e sorduk. Aynı zamanda bir eğitimci olan Arslantürk'ün 30 yıllık bir denizci geçmişi var. Geçmişte uzun yıllar boyunca “Uzakyol Kaptan” olarak da görev yapan Arslantürk, şu anda ise Türk Boğazlarında Kıdemli Kılavuz Kaptan olarak görevini sürdürüyor.

Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Muhammer Arslantürk


GEMİYE NEDEN MÜDAHALE EDİLEMEDİ?

Kaptan Muhammer Arslantürk, 'Gemi Güvenlik Alarm Sistemi' ile geminin temel bilgileri ve güncel pozisyonunun doğrudan daha önce belirlenmiş adreslere gittiğini belirtiyor. “Bu adresler bayrak devletinin belirlediği adreslerdir” diyen Arslantürk, uyduya gönderilen verilerin direkt olarak geminin taşıdığı bayrak devletinin denizcilikle ilgili bakanlığına ulaştığını söylüyor. Böylece bu alarmları takip için anlaşılan profesyonel bir kuruluş, bölgeye yakın askeri güçler veya arama kurtarma birimleri gibi birimlerle iletişim kuruluyor. Geminin böyle bir durumda uyulması gereken protokollere bağlı kalması gerektiğini belirten Arslantürk, “Şirket ve gemi bu planı geminin ticari faaliyet göstereceği sahaya göre güncellemelidir” diyor.

Korsanların saldırıdan sonra 15 mürettebatı yanlarına alıp gemiden uzaklaşmalarının en önemli sebeplerinden biri de bu. Saldırı gerçekleştiğinde yetkililere haber gittiği için korsanların mümkün olan en kısa zamanda gemiyi terk etmeleri gerekiyordu. Ancak ortada bir sorun var. 6-7 saat boyunca gemide kaldıkları hâlde hiçbir askeri güç veya arama kurtarma birimi yardıma gelmedi. Kaptan Muhammer Arslantürk’e göre bunun en önemli sebebi denizcilerin rehin alındığı bölgedeki hukuk ve otorite boşluğu.