DENETİM OLMAYINCA
Sistemi düzenleyen kanunun hazırlanmasında çok geç kalındığını belirten Hamzaçebi, bu gecikmenin yaşanan ve yaşanacak mağduriyetlerde büyük etkisi olduğunu ifade etti. Hamzaçebi, faizsiz ev sektöründeki 44 firmanın 37’sinin yasanın çıkmasının ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) başvurduğunu söyledi. Bu 37 firmanın 33’ünün 2018’den sonra piyasaya girdiğini belirten Hamzaçebi, “Piyasanın denetimsizliği işi bu hale getirdi. 21 şirket tasfiye edildi, 8 şirket de iradi tasfiyeye alındı. Tasfiye edilen şirketlere para yatıranlar paralarının tamamını geri alabilecek diye bir durum yok, o şirketlerin mal varlığı ne kadarına yetiyorsa... Tasfiye edilen şirketlere TMSF’nin atadığı tasfiye memurları olacak, iradi tasfiye kararı alınan şirketlerde bu memurlar da olmayacak. Burada sorun çıkacak, çok sayıda mağduriyet oluşacak” dedi.
Şirketler kapı duvar telefonlar açılmıyor
Tasfiye edilen şirketlere para yatıran on binlerce kişi, dişinden tırnağından artırarak ödediği paraların akıbetini merak ediyor. Şikayet siteleri son günlerde bu vatandaşların şikayetleri ile dolup taşıyor. Vatandaşlar şirketlerden hiçbir bilgi alınamadığını belirtirken, “Paramızı nasıl geri alacağız, telefonlara kimse yanıt vermiyor, şirket kapı duvar” diyerek isyan ediyor.
Devlet güvencesi geldiği gibi bir yanılsama oluşmamalı
Sektörde yaşanacak mağduriyete dair çok uzun süredir uyarılar yapan Hamzaçebi, bundan sonrasına dair iradi tasfiye kararı alınan 8 şirkete ya da faizsiz konut sektöründe işine devam edecek herhangi bir şirkete artık devlet garantisi verildiği gibi bir yanılsamanın ortaya çıkmaması gerektiğini özellikle vurguladı. Hamzaçebi, “Mevduatta belirli bir tutara kadar devlet garantisi var ancak bu tasarruf finansman şirketlerine yatırılan paraya hiçbir garanti bulunmuyor. Bu, yasanın en büyük eksiği” ifadesini kullandı.