Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı canlı yayında yeni mevduat planı ile ekonomik gelişmelerin yanı sıra yurtiçi ve yurt dışındaki konulara dair değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

* Öncelikle son gelişme, bütün vatandaşlarımızın Türk Lirası'na güvenmesi gerektiğini gösteriyor. Bir Trabzonlu vatandaşımızın Türk Lirası'na yönelik, 'Kaybettim ama Türk Lirası'na değdi' dedi. Bu güzel bir gelişme. Türk Lirası gücünü, finansal altyapımızın sağlamlığından alıyor.

DURMUŞ YILMAZ'A TEPKİ

* Ana muhalefet ve yavruları, TL'yi bir kenara koyup daha çok dolara euroya endekslenmek istiyor. Asgari ücrete varıncaya kadar doları baz alıyorlar. Bu çok ciddi bir yanlış.

* Merkez Bankası'nda başkanlık yapmış bir insanın 'Buradan taviz vermeyin. TL yine değer kaybedecektir' demesi çok daha çirkin, hiç yakışmıyor. Geri adım atmaya kalktı ama bu millet bunu artık yutmaz.

* Son dönemlerde yurtiçi ve yurt dışı 2008’de de benzeri oldu. Bu tür hareketler kurlarda görülen ve güveni bozmaya yönelik rasyonel olmayan hareketlerdir. Türk Lirası varlıkları güçlendirici paketle bu algıyı bozduk.

* Vatandaşımızı da hızlı bir şekilde Türk Lirasına geçişin o sabah bütün olduğu gibi kapılara dizilmeleri, buralarda özellikle Türk Lirası’nı oraya getirip, oradan dövizleri bozarak Türk lirası almaları vatandaşımızın kendi milli ve yerli parasına güvenin en güzel göstergesiydi.

* Türk lirası mevduatlar saat 15.00 itibarıyla 23,8 milyar liranın üzerinde oldu ve ivmelenerek artmaya devam ediyor.

"AMACIMIZ KUR OYNAKLIĞINI AZALTMAK VE TL'YE İTİBAR KATMAK"

* Amacımız yatırımcı, sanayici ve tasarruf sahibi vatandaşlarımız için kur oynaklığını azaltmak ve Türk lirasını değerlendirmek, değerine itibar katmaktır. Kur seviyesi, olması gereken seviyeye kendisi gelecektir. Daha iyi olacak, acele etmiyoruz. Bir ara 10'un da altına düştü. Şu ara 11 civarında sanıyorum. Bu istikrarlı bir şekilde, gerekli dayanışmalar ve bizlerin de katkılarıyla bunu yerli yerine oturtacağız. Sabırla yola devam etmekte fayda var.

* Bu ana muhalefetin, yavrularının bunların bugüne kadar gerçekçi bir yaklaşımı olmadı. Bundan sonra da olmaz. Birçok bu ara yalanlar dolanlar aldı başını yürüyor. Bay Kemal her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da yalanlarına devam ediyor. Çünkü ekonomiden hiç anlamaz.

* Türk Lirası finansal enstrümanların özendirilmesi önem arz ediyor. Bu araçta vatandaşımızın kur oynaklığından mağduriyetini gidiyor.

* Vatandaş şu anda iki garantiye sahip. Bir TCMB, iki hazine... Vatandaşımızın kaybı olmayacak. Burada mağduriyet ortadan kalkmak suretiyle 3, 6, 9... Belirlenen tarihlerde neyse belirlenen döviz kuru, bunun üzerinden parasını bozdurduğu zaman karşılığını alacak.

MUHALEFETİN 'SİSTEM HAZİNE'YE YÜK GETİRECEK' ELEŞTİRİSİ

* Türk Lirası mevduat vadesinin uzatılmasına katkı sağlıyoruz. Vatandaş burada ‘devletim benim arkamda’ diyerek finansal piyasaların daha etkin izlemesini sağlamış oluyoruz.

* Vadeden önce para çekilebilir. Daha önce hesap vadesiz hesaba dönüşecek ve sende paranı alacaksınız. Ama artık bir şeye güveneceksin artık kaybın olmayacak. Uygulanan ekonomik programı piyasalarda bu güveni artıracak. Döviz kurunun istikrara kavuşmasını sağlayacak. Özellikle kur stabil hale gelmiş olacak.

* Kurun stabilizasyonu burada önem arz ediyor. Uzun vadede olumlu katkı sağlamasını ön görüyoruz. Burada ekonomik ve finansal istikrarın sağlanması, toplumsal refahın artırılması, kamusal hizmetlerin etkin bir şekilde sunulması hükümetlerin görevleri. Bu amaçla bütün dünyada olduğu kamusal finansal malı birçok aracı dünyada nasıl kullanılıyorsa bizde kullanacağız.

* Özellikle vatandaşı rahatlatacak. Bu araç sayesinde kurdaki oynaklığın kontrol altına alınmasına katkı sağlanıyor, sonuçları itibariyle bütün kesimlerle finansal ve ekonomik sisteme katkı sağlıyoruz. Bu uygulamadan her vatandaşımız faydalanacak. Yeni geliştirilen bu aracın anayasaya aykırılık teşkil etmesi söz konusu değil, yürütmenin fonksiyonlarını kullanmanın doğal bir gereğidir.

* Geçmişte de kullanılmış bu adımı yeniden uygulamak suretiyle, nasıl bu işi stabil hale getirdiysek, bundan sonraki süreçte de inşallah yürümüş olacak ve bizim paramız kurdaki oynaklıklara esir olmayacak.

* Çok kısa bir sürede kurdaki stabilizasyon inşallah gerçekleşmiş olacak. Merkez bankamız aceleci hareket etmeyecek. Kademeli bir şekilde burada geldiği yere doğru inşallah dönecek ve Türk Lirası da orada asli gücünü burada da tam manasıyla bulacak. Bu bir hafta mı sürer, daha mı fazla sürer buradaki adımları hazine ve Merkez Bankası olarak adımları atıyoruz.

"GEREKEN ADIMLAR NEYSE ATACAĞIZ"

* Hazine Maliye, Ticaret Bakanımıza hatta Tarım Bakanlığımıza talimatları verdik. Burada kontrollerimiz sıklaştıracağız, asla bunlara taviz vermeyeceğiz. Vatandaşımızı bu şekilde spekülatif hareketlerle ezmeye kimsenin hakkı yok. Bunun için denetimler sık yapılacak.

* Denetimlerle marketler, zincir marketler hepsi çıkarken hızla onlar da fiyatları çıkartıp, etiketleri ona göre değiştirenlere atılması gereken adımları mevzuat yasal neyse bu adımlara atacağız. Çünkü burada garip fukara bunlara eziliyor, buna da fırsat vermeyeceğiz. Başta Hazine Maliye, Ticaret Bakanlıklarımız bu adımları atmış durumdalar.

* Fiyat indirimleri hızla yapılmazsa bakanlıklarımız ellerindeki tüm imkanlarla bunların üzerine gidecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Fiyat artışlarıyla huzuru kaçıranlara müsaade etmeyeceğiz. İnsanımıza nasıl kurdan kurtardıysak fahiş artıştan yalnız bırakmayacağız. Bu noktada Ticaret Bakanlığımızı 81 ilimizde denetimlerini sıkı bir şekilde gerçekleştiriyoruz, tedarik zincirini inceliyor, özellikle sebze meyve fiyatlarını yönelik 9 büyük şehirde 10 toptancı halinde denetim gerçekleştirildi.

"SONUÇLARI AĞIR OLACAK"

* Zincir marketlerde denetimler yapılıyor. Rekabet Kurulunun bazı somut tespitler üzerine kestiği cezalar var. Piyasa koşullarına fahiş fiyat artışlarını tespit etmek gereken tedbirler için gerçekleştiriliyor. Haksız fiyat artışlarına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz, fırsatçılara göz açtırmayacağız. Ticaret Bakanlığımızı perakende satış noktaları başta olmak üzere tedarik zincirine yönelik 100 bine yakın ürün denetlendi.

* Salgın döneminde tespit ettiğimiz kurulumuzda inceleniyor. Fahiş fiyat yaptığı tespit edilen firmalara mevzuatın ön gördüğü en ağır para cezası veriliyor, kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz. Etikette usulsüzlük yapılmak tüketicinin mağdur edildiğini de tespit ettik. Üretici, tedarikçi ve perakendecilere sesleniyorum, fahiş fiyat ve stokçuluğa lütfen tenezzül etmeyin. Bunların sonuçları ağır olacak.

* Döviz kurundaki düşüşleri fiyatlara yansıtmayanlara gereken yaptırımı uygulayacağımızı bilinmesini istiyorum.

* Kur düşerken fiyatları indirmeyenler ağır yaptırımlar olacak. Stokçuluk yapanlara yönelik cezaların artırılması için meclisteki çalışmalar tamamlanmak üzere. Stokçuluğa ağır cezalar vereceğiz. Vatandaşlarımızı mağdur eden hiçbir faaliyete izin vermeyeceğiz.

* Kur ve küresel emtia fiyatlarındaki artışla fahiş fiyat artışı yapmak açıkça fırsatçılıktır. Hep birlikte bizlerde bunun üzerine gideceğiz. Vatandaşım şunu görecek. Devletim benim yanımda, devletim benim cebimde gözü olanlara fırsat vermeyecek.

OTOMOTİV PİYASASI

* Otomobil distribütörleri yetkili bayilerde denetimler başladı. Tüm yönleriyle devam ediyor. Bunlara gereken cezalar veriliyor. Geçtiğimiz günlerde Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından bir otomobil bayisine en üst sınırdan ceza verildi. Stokçularla yönelik cezalara yönelik düzenlemeler meclis genel kurulu aşamasına geldi. Vatandaşlarımızı korumak için her türlü tedbiri alıyoruz.

"TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ KURULUŞU GARİP GARİP AÇIKLAMA YAPIYOR"

* Özellikle ülkesinin ve milletinin hayrına olan her şeye düşman olanlar yine iş başında, diyorum. Biz ekonomik bağımsızlık mücadelemizi bunlara rağmen sürdürüyoruz. Bu süreçte yerli ve milli kurumlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın ve halkımızın desteğiyle de harekete devam ediyoruz. İstihdamı yatırımları, özellikle ihracatı önceleyen politikalarla adım atıyor ve STK'larımızın da buna uygun aksiyona geçmelerini bekliyoruz.

* Burada bir şeyi özellikle vurgulamak istiyorum. Bahsettiğimiz sivil toplum kuruluşuyla bunlar haziranda görüşme yapmışlar. Hazirandan sonraki olay ise tam bu olayın patlak verdiği gün kalkıyor Bay Kemal bir mesaj atıyor ve bunu da tabii bu kurumun ikinci adamı ziyaretime geldiğinde söylediler.

* Dediler, 'Böyle böyle oldu. Bu konuda Bay Kemal bu mesajı atıyor.' Attıysa siz de bu işin bizim bilgimiz dışında olduğunu söylemeniz lazım. Söyleyin ki millet kimin kim olduğunu öğrenmiş olsun.

* Tabii bizim üzüntümüz başka. Bakıyorsunuz Türkiye'nin en önemli kuruluşu Odalar ve Borsalar Birliği kalkıyor, garip garip açıklama yapıyor. Bakıyorsunuz oraya bağlı, onun altındaki kuruluşlar buna benzer açıklamalar yapıyor.

"BUNLAR SOROS'ÇU"

* Bizim dayanışma halinde olmamızın gerektiği en hassas dönemde bu tür açıklamalar yapılırken kimse şunu diyemez. 'Aşağıdan baskılar geliyor da onun için ben bu açıklamayı yaptım.' diyemez.

* Eğer baskı diyorsanız, en büyük baskıyı gören her zaman kimdir? Hükümettir. Bu fotoğraflar günün fotoğrafları değil, geçmişin fotoğrafları sürekli gündemde tutuluyor. Velev ki günün fotoğrafı olsun ama gereğini yapmanız lazım, söylemeniz lazım. Böyle bir gün siyaset yapma günü değildir. Eğer burada parana değer biçiyorsan, gerçekten yerliysen, milliysen gereğini yapacaksın. Demek ki sen ne yerlisin ne millisin. Biz Türkiye'ye özgü bir ekonomi modeli inşa ediyoruz. Ülkemizin ekonomik bağımsızlığı için çalışıyoruz.

* Küresel ekonomik sömürü düzenin kalbinde ne var, faiz var. Faiz düzeni, zulüm düzenidir. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar, biz de bu düzene savaş açtık. 19 yıldır bunlarla savaş halindeyim. Hiçbir zaman da bu can bu tende olduğu sürece faizcilere hiçbir zaman yürüyün diyemem, onların ne yanında ne arkasında yer alamam.

* Çünkü bizim inandığımız bu noktada değerler silsilesi içerisinde faizin yeri yok. Biz faizle ayağa kalkan değil, inşallah hep söylüyorum, faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunun uygulamasını gördük. Nerede? Başbakanlığım döneminde faiz 4,7 ve 6'ya kadar düşmüştü. Enflasyon da 6,7'ye kadar inmişti. Yani doğru orantılı olarak o da iniyor, o da iniyor.

* Ne oldu? Gezi olayları patlak verdi. Gezi olayları patlak verdiği zaman bunun arkasında hangi emperyal güçler vardı? Malum o emperyal güçler, Türkiye'nin ayağa kalkmasını istemeyen emperyal güçlerdi. Bunun için de işte Gezi olayları patlak verdi. Bay Kemal yine oralarda dönüp dolaşıp duruyordu. Orada bir sıçrama oldu, maalesef faiz yükseldi, aynı şekilde enflasyon da yükseldi. Şimdi maalesef yalandan sürekli olarak nemalanan Bay Kemal çıktı, dedi ki 'Böyle böyle gelin sıfıra indirin faizi. Biz CHP Grubu olarak her türlü desteğe hazırız'.

* Şimdi geçenlerde bir açıklama yaptı 'Faizi yükseltin.' diyor. Bunlar hep takip ediyorsunuz. Dikkat edin bugün faiz artırın diyenlere, Gezi provokatörünü serbest bırakın diyenler, aynı mahfiller. Hiç değişen bir şey yok. Bunlar Soros'çu. Bunların bütün derdi, bu ülkeyi faizden para kazanmak suretiyle zengin olanlarla fakiri daha fakir yapanlar aynı safta. Biz buna fırsat inşallah vermeyeceğiz. Şu anda yine indiriyoruz.

* İnşallah Merkez Bankasının bu attığı adımlarla beraber çok kısa zamanda enflasyonun da nasıl aşağıya indiğini hep beraber izleyeceğiz, göreceğiz. Hiç bundan endişem yok. Çünkü bütün meselem faizden sömürü, bunun karşısında durmak. Çünkü sömürülen o benim fakir, garip gureba vatandaşım. Ona fırsat vermeyeceğiz.

"BEDELİNİ ÖDEYECEKLER"

* Yaşadığımız süreç bu yöndeki iddiaların gerçek dışı yanıltıcı manipülatif olduğunu ortaya çıkardı, hem de birkaç saat içinde. Söz konusu beyan ve iddialar, kanunlarımıza aykırıdır. Merkez Bankasının itibarını kıracak asılsız haber yayamazsınız. Piyasa bozucu eylemler, piyasa dolandırıcılık yapamazsınız. Finansla piyasalarda manipülasyonda suçtur. Burada hiç af yok. Bunları yapanlar hakkında kanuni yollara başvurulacaktır. BDDK bunlarla ilgili adımlar atmıştır.

* Merkez Bankası’nda geçmişte başkanlık yapmış olan zat o da bu suçu işlemiştir. Hele hele Merkez Bankası’nda başkanlık yapacaksın, kalkıp yol göstericiliğe soyunacaksın, bunları hesaba çekecekler. Kamu görevinde bulunmuş birisi kamu aleyhinde açıklama yapamaz. Burada bir sorun var, yine o sorunu hep beraber kaldıracağız. Onlar da bedelini ödeyecek. Milletvekili sebebiyle yırtar ama tazminat olarak bunun bedelini öder.

* Proje bazlı kredi temin edip, bu krediye farklı şekilde kullanan sözde iş adamları var, bunların üzerine gitmek bizim görevimiz. Salgın döneminde olağanüstü şartlardan dolayı ilave kontrol olmaksızın işletmelere birçok destek paketiyle finansmana erişim sağladık. Hazine destekli kredi garanti sistemi kapsamında açıkladığımız desteklerde kullanılan kredinin nakit kısmı kıymetli maden ve döviz alımında kullanılmayacağına yönelik kuralda koyduk. Bu tespit edildiği takdir, işletmenin kullanmadığı kısmını iptal ediyoruz, sistem kapsamında destek paketinde faydalanmasına müsaade etmiyoruz.

* Tüm dünyada etkili olan, küresel ekonomik yavaşlamanın salgının olumsuz etkilerini gidermek için çeşitli tedbirleri uygulamaya aldık. Üretim ve istihdam için bireyler ve şirketlerin krediye ulaşımını kolaylaştırdık. Bu desteklerden yararlananların bazılarının fonlarla kısa vadeli, spekülatif kar amaçlı faaliyetlerde bulunduklarını, bazılarının da farklı harcamalarda kullanıldığını biliyoruz. Ayrıca amacı dışında kullanılan kredilere ilişkin ilgili kurumlar değerlendirme yapıyor. Bunda kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Bunlarda bir fırsatçılıktır, bunlara biz zemin hazırlamayacağız.

ENFLASYON AÇIKLAMASI

* 2020'de salgın nedeniyle küresel ekonomi yüzde 3.1 oranında daralma yaşadı. Bu dönemde G-20 ülkeleri arasında Türkiye, Çin ile büyüyen iki ülkeden biri oldu. Diğer 18 ülke çok berbat durumdaydı. Fakat Türkiye'de öyle bir ana muhalefet ve yavruları var ki, bunlar Türkiye'nin G-20'den dışlandığını söyleyecek kadar ileri gittiler.

* Emtia fiyatlarındaki yükseliş ve salgının yarattığı arz-talep dengesizlikleri, enflasyonun küresel anlamda ciddi bir şekilde yükselmesine neden oldu. Şu anda önde gelen birçok ülke tarihinde gördüğü en büyük enflasyonu yaşıyor.

* Örneğin ABD'de enflasyon, kasım ayında yüzde 6,8 ile son 39 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Avro bölgesi enflasyonu da yüzde 4,9 ile son 25 yılın en yüksek düzeyine çıktı. IMF enflasyonun 2022 yılının ikinci yarısından itibaren gerilemesini bekliyor. Bununla birlikte enflasyon konusunda yukarı yönlü riskler varlığını koruyor.

"MERKEZ BANKASI DOĞRUDAN MÜDAHALELERDE BULUNUYOR"

* Enflasyon ile mücadelede beklentileri yönlendirme ve enflasyondaki ataleti kırma önemli rol oynuyor. Bu çerçevede TCMB etkin bir şekilde iletişim kanallarını kullanıyor. Ayrıca piyasalarda sağlıksız fiyat oluşumunda TCMB doğrudan müdahalelerde bulunuyor. Tabi bu arada bir, iki, üç, dört, beş müdahale yapıldı. Hemen muhalefet saldırdı. Olabilir. MB'nin bu yetkisi var mı yasal olarak? Var. Bu yetkisini de gerekli gördüğü hallerde yapar. Bunu da yapmıştır.

* Lafa geldiği zaman 'MB bağımsız değil' diyorsun. Bu bağımsızlığını sana sorarak mı yapacak Bay Kemal? MB'yi ziyaret etmek istedin, MB kalkıp bana mı sordu? Sana, 'buyur gel' dedi. Gittin ve size gerekli olan bilgileri verdiler, çıktın dışarıda MB'nin arkasından konuşmaya başladın. Bu bir defa olacak bir iş değil. Yakışıksız iş yapıyorsun. Gidiyorsun, alıyorsun bilgiyi, ondan sonra çıkıp bilgiyi aleyhte satıyorsun. Bu sıradan bir kurum değil.

* TÜİK'e gitmek istediler, TÜİK gayet güzel bir cevap verdi. 'Siz imtihanı kaybettiniz.' dedi. Nerede? MB'de. Çünkü bu kurumların kendine ait bir gizliliği var.

* Aynı şekilde TÜİK'in de bir gizliliği var. 'Ben sizinle görüşme yapmayacağım. İstiyorsanız yazılı olarak sorularınızı gönderin, yazılı olarak cevabını veririz.' dedi. Bu neyi gösteriyor? Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak, savunma sanayiinde, Savunma Bakanımdan istenen bir bilgi olduğu zaman hatta Dışişleri Bakanıma da 'Gidin bilgilendirme yapın'. dedim. Gidip bilgilendirmeler yapmışlardır ama bütün bu iyi niyetler hep boşa çıkmıştır.

"SERBEST PİYASA EKONOMİSİNDEN VAZGEÇİLMEYECEK"

* Ancak biz mutlulukla görüyoruz ki açıkladığımız önlem paketi piyasalar tarafından olumlu karşılandı ve Türk lirası değer kazandı. Döviz kurlarındaki iyileşmenin en kısa zamanda mal ve hizmet fiyatlarına da yansımasını bekliyorum. Bu noktada hiç tereddüdüm yok. Kur geçişkenliğini azaltmak için mevcut üretim yapısının neden olduğu dış finansman bağımlılığının azaltılması modelin öncelikleri arasındadır. Bu da olacak.

* Bu kapsamda güçlü ihracat artışı ve iyileşen cari denge enflasyonun görünümüne olumlu yansıyacaktır. İhracatta ciddi bir artış var, sürekli artıyor. Bu noktada cari artış mutluluk sebebimiz. Türkiye küresel üretim üssü ve tedarik merkezi olma potansiyeline fazlasıyla sahip bir ülke.

* Türkiye'ye özgü üretime dayalı ihracat öncelikli modelle makro finansal tedbirler ve teşvik politikası yatırımıyla, üretimi, istihdamı ve katma değerli ihracatı artırmayı ve bu potansiyeli gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Orta ve uzun vadede bu modelin başarı sağlayabilmesi açısından makro ekonomik istikrar büyük önem taşıyor.

* Bu çerçevede önümüzdeki dönemde serbest piyasa ekonomisi ve finansal serbestliğe tam bağlılıktan kesinlikle vazgeçilmeyecek. Ekonomi politikaları daha şeffaf ve öngörülebilir olacak. Dengeli ve sürdürülebilir bir maliye politikası uygulanacak. Piyasalardaki oynaklığın azaltılmasına yönelik gereken makro ihtiyati tedbirler alınacak. Piyasa beklentileri iyileştirilerek, reel sektörün önünü daha iyi görmesi sağlanacak. Başta kamu bankaları olmak üzere reel sektöre her türlü proje bazlı desteği veremeye hazırız. Ancak proje bazlı ve bu konuda sapma olmayacak.

"HEDEF TARIM VE HAYVANCILIKTA GÖRÜLMEMİŞ BİR ADIMI ATMAK"

* Ayrıca katma değerli üretimin artması, ithalata olan bağımlılığın azaltılması, beşeri sermayenin güçlendirilmesi kapsamında politikalarımıza devam edeceğiz. Böylece verimlilik ve ihracat odaklı bir büyüme sürecinin tesis edilmesini sağlayacağız. Finansal istikrar, makro ekonomik istikrarın önemli bir bileşenidir. Ayrıca gıda fiyatlarını dengelemeye yönelik orta vadeli çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Tarımsal üretime yönelik olarak riskleri önceden tahmin edip yönetebilmek için erken uyarı sistemini hayata geçirdik.

* Gıda bankacılığının geliştirilmesine yönelik adımları atıyoruz. Tarım konusunda bugüne kadar görülmüşün çok daha fevkinde sözleşmeli tarım mekanizmasının yaygınlaştırılmasına yönelik adımlar da atılıyor. Hedef artık tarımda, hayvancılıkta görülmemiş bir adım atmak. Artık tarım ve hayvancılık olayının ne denli önemli olduğunu halkımız görecek. Çiftçimiz de bunun mutluluğunu yaşayacak. Zaten onlara verdiğimiz kredi ve hibelerle kendilerine belli bir mutluluğu da getiriyoruz. Bundan sonra da getirmeye devam edeceğiz.

"BU KADAR TIR BURALARDAN GELİP GEÇTİĞİNE GÖRE BUNLAR BİR ŞEYLER TAŞIYOR"

* (Gelişmekte olan ülkeler için de Türkiye'nin bu yeni ekonomi modeli aslında bir model olabilir mi?) Ne demek. Türkiye ekonomi modeli diyoruz, boşuna demiyoruz. Bize has, ülkemiz koşullarına uygun bir model. Başkanlık sisteminde ben ne demiştim 'Amerika falan değil, Türkiye' demiştim. Niye biz kendimize güvenmiyoruz? Niye biz kendimize inanmıyoruz? Bu millet, şair diyor ya 'Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz / Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz'. Biz böyle bir milletiz. Niye böyle küçülüyoruz?

* Ben basit bir şey söyleyeceğim. Mesela bakın şimdi, bak bu yeni yaptığımız köprülerden bir tanesi, herhalde Nissibi Köprüsü, Şanlıurfa-Adıyaman'ı birbirine bağlıyor. Şimdi şuralardan artık geçen TIR'lara bakacaksınız. Osmangazi Köprüsü'nden geçen TIR'lara bakacaksınız. Şimdi nasip olursa 1-2 ay içerisinde Çanakkale, 18 Mart'ı açıyoruz. Buyurun, şu ihtişama bak. Şimdi tabii böyle değil. Şimdi o tabliyelerin son vidalarını ben gittim sıktık ve şimdi son kulelerin birleştirme kaynakları yapıldı ve 1-2 ay içerisinde de oranın açılışını yapacağız. Dünyada bu kulelerin yüksekliğiyle bir numara. Bu adımı tabii böyle atarken burada Kore-Türk iş birliği ile yapıldı.

* Ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum; Allah aşkına şu bütün köprülerden, Kuzey Marmara Otoyolu'ndan, Marmaray'dan öbür tarafta Avrasya Tüneli'nden bütün buralardan geçen otomobillere bakın, tırlara bakın, şöyle bir izleyin. Bu kadar tır buralardan gelip geçtiğine göre bunlar bir şeyler taşıyorlar. Böyle bir şey eğer garip gureba, fakir fukara bir ülke olsa bunlar olur mu? Ama bak şimdi bunlar var. Yoğun bir şekilde tırlar gidiyor geliyor. Hamdolsun, ülkemiz son dönemdeki güçlü ekonomik performansıyla diğer birçok ülkenin takdirini toplayan, örnek olarak algılanan bir ülke olarak öne çıkıyor.

"ŞU ANDA BİZİM LOJİSTİK MUHTEŞEM"

* Yatırımcılar açısından öngörülebilirliğin sağlanması için finansal piyasalarda güven ve istikrarın tesisi özellikle bu modelin temel önceliklerinden biridir. Biliyorsunuz lojistik dediğimiz zaman geçmeyelim. Bir ülkenin lojistiği o ülkenin diğer ülkelerle olan yarışmasında onun önceliğidir.

* Eğer lojistikte bir ülke öne çıkmışsa onu tutana aşk olsun. Şu anda bizim lojistik muhteşem ve her geçen gün daha da ileriye gidiyor. Serbest piyasa ekonomisinin kurallarından taviz vermeden büyümede, enflasyonda, faizde ve döviz kurunda makro ekonomik gerçeklerle uyumlu, istikrarlı bir ortamın tesisini sağlıyoruz, sağlayacağız. Bunu yaparken yüksek katma değerli üretimi teşvik ederek, üretim, ihracat ve istihdamı da artıracağız.

* İhracatı önceliklendirmek, cari açık sorununu kalıcı olarak çözmek, özellikle gelişmekte olan ülkelerin ortak sorunu olan orta gelir tuzağını aşmak en önemli önceliklerimizdendir. Ayrıca şu pandemi döneminde ülkemiz açısından ortaya çıkan yeni fırsatları da değerlendirerek küresel değer zincirinde üst sıralara çıkmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede cari açığımızın azalmasına katkıda bulunacak ileri teknoloji ve toplam faktör verimliliği yüksek sektörlere uzun vadeli kredi ve kefalet imkanı gibi araçlarla uygun şartlarda finansman da sağlayacağız. Orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin üretim ve ihracattaki payını artırmak için teşvik ve desteklerimizi daha da güçlendireceğiz.

* İhracatçılarımıza doğrudan Merkez Bankası tarafından ileri vadeli kur verilmesi suretiyle ihracatçılarımızın döviz kurundaki belirsizliğe karşı korunmasını da sağlayacağız. Bütün bunlarla kimin yanında olduğumuzu ortaya koyuyoruz. Amacımız, cari açığı yüksek üretim ve ihracat artışıyla düşürmektir hatta cari fazlaya geçmektir. Böylelikle daha sürdürülebilir bir büyüme patikasını yakalamak ve toplumsal refahımızı artırmayı hedefliyoruz.

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ

* Bay Kemal bu işlerden anlamıyor. Bakın bu ara Şanlıurfa'ya gitti. Şanlıurfa'da istediği kalabalığı karşısında göremeyince orada ileri geri savruldu. Diyor ki 'Buranın belediyesini bize verin, biz size, Şanlıurfa'nın çiftçisine elektriği bedava vereceğiz.' Bay Kemal, bir defa elektriğin üretimi kime ait? Belediyelere mi ait? Bak ben İstanbul gibi şehrin belediye başkanlığını yaptım. Ya sen bir defa elektriği kimin ürettiğini bile bilmiyorsun.

* Elektrik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bir üretimidir ve sen zaten gelemezsin de böyle bir imkanı yakalasan dahi elektriği bedava verme hakkına sahip değilsin. Birine bedava, diğerine parayla mı vereceksin? Ondan sonra Adana'ya gittin, Adana'da bu sefer herkes dedi ki 'Burada belediye size ait, hadi bize elektriği bedava verin.' Çiftçiler şimdi bağırıyor tabii. Hadi ver, elini, kolunu bağlayan yok. Madem böyle bir imkanın var Adana Belediyesi sizde. Hadi ücretsiz olarak, Adana, çiftçisi bol olan bir şehrimiz, ver. Sesi solu çıkmıyor. Ya yalan söyleme, hep zaten ata ata geldiniz buraya kadar. Bundan sonra bu atmalar da tutmayacak.

* Şimdi Aydın'a gideceksin. Orada neyi vadedeceksin? Oranın da çiftçisi var. Hadi onlara da söyle. Antalya, Hatay oralara da söyle. Bugüne kadar hep böyle yalanla, dolanla geldin. Ankara Belediyesi de sizde, hadi burada da bedava verebiliyorsan bedava ver. Şimdi İstanbul, Ankara'da suyu bedava vermekten bahsediyorlardı seçim öncesi. Tabii meclisleri alamadıkları için meclislerde hadi gene diyorlar kıl payı bir şey verelim de yani suyu daha ucuza verme imkanları olsun. Tabii onu da veremiyor. Hayatı yalan, akşam yalan, sabah yalan. Olmaz böyle. Siyaset yalanı bu kadar kaldırmaz. İşte şimdi kalkıyor daha gelmeden 'Cumhurbaşkanı olarak tavsiyem şudur' filan, bugün de onu söylemeye başladı. Daha siz cumhurbaşkanınızı belirleyemediniz. Hadi kimdir zillet ittifakının cumhurbaşkanı, şunu bir açıklayın da bilelim. Bunu da bilmiyorsun. Adı sanı belli olmayan bir cumhurbaşkanına tavsiyede bulunuyor. Böyle de bir durum herhalde artık sizde köşelerden bunları yazarsınız.

"RAKAM VERMEK İNANDIRICI OLMAZ"

* (İşsizliğin nereye kadar düşebileceğini hedefliyorsunuz?) Hedef mevcut rakamı daha aşağılara çekmek. Ama burada tabii daha aşağılara çekmek diyebilirsin ama oran olarak şu kadardır veya şuraya kadar diye bir rakam vermek o tabii inandırıcı olmaz. Çünkü ben Bay Kemal değilim. Ona kalırsa o sıfırlar. Bizde böyle bir şey yok, biz tam aksine mümkün olduğunca işsizliği daha da aşağılara indireceğiz. Tabii bunları da mevsimsel işsizlikten arındırarak indireceğiz.

* Şimdi mesela bu mevsimde, mevsimseli konuşursak yine yalancı oluruz. Çünkü bu mevsimde özellikle hizmet sektöründe malum sıkıntı var. Ama hizmet sektörü devreye girdiği andan itibaren ki otellerimiz de fena gitmiyor, o zaman ne olacaktır işsizlikte de düşüş daha da inşallah başlayacaktır. Tek haneli rakamlara işsizlikte ineceğiz, hedef odur. Onun için de tabii turizm sektörü büyük önem arz ediyor.

* Bütün sıkıntılara rağmen turizmde de ciddi bir sıçrama yapıldı. Yani son bana verilen rakamlar 24-25 milyon gibiydi ve tabii parasal olarak yanılmıyorsam 26 milyar filan gibi de oradan bir gelirimiz turizmden oldu. Ama biz turizmde de tabii 35 milyonu biliyorsunuz yakalamıştık turist olarak. Bu konuda bu yıl bizi bu sektörde Rusya yalnız bırakmadı. Rusya gerekli destekleri bize verdi.

*Aynı durum tabii Avrupa'dan da olmuş olsaydı belki 30'un üzerine de çıkabilirdik son dönemlerde İngiltere açtı kapıları, oradan da gelmeye başladı ama turizm olayı tabii bizim için ciddi manada hakikaten bir adeta bacasız sektör. İstanbul iyi bir sıçrama yaptı turizmde. Antalya çok çok iyiydi ve inanıyorum ki 2022'de çok daha iyi bir konuma burada da geleceğiz ve işsizlikte de hedefleri yavaş yavaş inşallah yakalayacağız.

"SİYASETTE ETİK, AHLAK VE SEVİYE BIRAKMADILAR"

* Şöyle bir gerçek var ki bu tabii siyasi ahlaktan uzak bir yapı ve siyasi ahlaktan uzak bir yapının temsilcileri de ortada, bay Kemal, Meral Hanım ve onun yanındakiler. HDP'yi zaten söylemeye gerek yok. Onlar siyasi terörist. Bütün bunlar açık, net ortada. Bu millet bunları daha fazla kaldıramaz. Kaldıramayacağına göre de inşallah 2023 seçimlerinde gereken dersi vermek suretiyle bunları geldikleri yere göndereceklerdir.

* Milletin kendilerine teveccüh göstermediğini görünce bunların sinirleri bozuluyor, öfkeden çılgına dönüyorlar. Millete karşı kibirleri o kadar büyük ki bunlar siyasette etik, ahlak ve seviye bırakmadılar maalesef. Arkadaşlarıma hep söylüyorum. 'Aman bunlara, bunların terbiyesizliklerine uyumayın, siz yaptığımız hizmetleri anlatın, milletin derdini dinleyin, çözümler üretin.' Tek kelimeyle, en net ifadeyle edepsizlik olarak değerlendiriyorum. Yani bir genel başkana bu el hareketi yakışır mı?

* Milletin meclisi kutlu bir çatı, orada edeple davranılması gerekiyor. Ben Bay Kemal'in bu ruh halini de sağlıklı bulmuyorum. İfadeleri, davranışları sertleşmekten öte şirazesini, dengesini kaybetti. Ne demiş 'Elime değil, sözlerime baksınlar.' Hadi senin sözlerine baktık, ya şehit yakınına küfür eden kendini bilmezi ne yapacağız? O da senin ortağın. Bu edepsizliklerin, saygısızlıkların affedilir, görmezden gelinir bir yanı yok. Şehit yakınına küfür eden hadsizin de takipçisi olacağız, hesabını soracağız, bu kendini bilmeze milletvekilliğinin sonlandırılması dahil en ağır bedeli de ödeteceğiz. Millete hareket çekenin, şehit yakınına sövenin ve bunları görmezden gelerek siyaset yapanın Gazi Meclis'te yeri olamaz. Bunların milletin hayrına bir işleri olmaz.

* Tabii bunlar hep eski alışkanlıklardan bir türlü vazgeçmek istemiyorlar. Bunun için de 2023 inşallah ülkemiz için çok çok hayırlı olacak ve bunlardan en azından kurtulacak. Zaten Kocaeli'deki davaları devam ediyor. Devletin arazilerine çökmeleri, oralarda yaptıkları, kendilerine ait maalesef korsancılık, bunlar yenilir yutulur şeyler değil. Millet bunun hesabını soracaktır.

TURKOVAC AŞISI

* Uzun süreden beridir ülkemizde aşı üretim için zihinsel çalışmalar yürüttük. Salgın bir yerde de hızlandırıcı faktör oldu. Bu konuda araştırma laboratuvarlarından alarak fabrikada üretime soktuk. Hızlı bir şekilde Covid aşısı üreten 9 ülkeden bir olduk.

* Turkovac aşımız laboratuvar çalışmalarından iyi sonuçlar aldı. İnsanlar üzerinde yaygın kullanılacak olan ilacını sağlıkla ilgili tüm ürünlerin sıkı üretimler kullanıma sokulma şartları var. Aşımızın hem etkinliğini ve güvenirliğini test edip, insanlığın kullanımına sunduk. Vatandaşlarımız için demiyorum, aşımıza tüm insanlık için üretiliyor. Ülkemizde 2 ithal aşı mevcuttu. Bu aşının güvenirliği ve etkisi konusunda endişe yok. Ancak ithal ürün olması nedeniyle yerli aşıyı bekleyen vatandaşımızın olduğunu biliyoruz.

* Her ne kadar yersiz de olsa bu endişeden sıyrılıp artık gönül rahatlığıyla aşı olmalılar. Aşımız koruyucu etkisin ispat etti. Bundan sonra daha fazla insanda perçinleyecektir. Turkovac öncelikle vatandaşımıza sunulacak. Aşımı temin etmekte zorlanan ülkelere göndereceğiz. Geçen hafta Afrika ülkelerinin liderlerinden yoğun talep aldık. Bu talepleri karşılamak istiyoruz. Dünyanın kahir ekseriyeti aşılanmasa bu salgın devam edecektir. Gelişmiş ülkeler ellerini sıkı tutuyorlar. Biz bu ülkelerin çoğundan madden zengin olmaya biliriz. Manen zengin Türk milleti aşıya aç bu insanların talebine duyarsız kalmayacak.

* Turkovac salgın döneminde yaptığımı çalışmaları adeta taçlandırdı. Üretiminde yer alan herkesi tebrik ediyorum. Türkiye olarak 50 yıl sonra hücreden başlayarak tamamen yerli ve milli aşımızın her aşamasında kendi bilim insanlarımız yer aldı. Kullanım onayıyla birlikte aşı çeşitliliğimiz artırdık. Sinovac ve Biontech ardından vatandaşımıza sunacağız. Hatta insanlığın hizmetine sunacağız. Bu arada en büyük aşı araştırma merkezinin projesini onu da Ankara’da hayata geçiriyoruz. Yakında ihalesine yapacağız. Esenboğa Havalimanına yakın bir bölgede yapılacak olan alanın ihalesini önümüzdeki hafta tamamlayacağız.

"YENİ MAĞDURİYETLERE YOL AÇMAYACAK ŞEKİLDE ELE ALACAĞIZ"

* (Süresiz nafaka konusunun Meclis Genel Kuruluna önümüzdeki yıl gelmesi beklenebilir mi?) Temennimiz odur ki bu yıl içinde bu problemi çözelim ama bu konudaki gerek Adalet Bakanlığımız gerek Aile Bakanlığımız bir çalışma yürütüyor. Kadınların mevcut haklarından geriye gidiş anlamına gelebilecek bir çalışma asla söz konusu değildir. Böyle bir anlayışa sahip değiliz ancak tüm tarafları koruyacak, çocuğu da gözetecek, kadın ve erkek arasında ortak bir denge gözetecek usul geliştireceğiz.

* Vatandaşımızın ihtiyaç ve beklentilerinin farkındayız. Herkesin işine sinecek bir sonuca varıncaya kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İlgili bakanlıklarımız titiz bir istişare ve fikir teatisini yürütüyor. Önümüzdeki yıl içinde nafakayı da içine alacak şekilde, boşanma hukukuna bağlı konuları, yeni mağduriyetlere yol açmayacak şekilde tümüyle ele alacağız. Süreci bu şekilde işletmeyi planlıyoruz.

ELON MUSK İLE GÖRÜŞME VE TÜRKSAT 5B

* Uydu ve uzay teknolojileri çok spesifik ve nitelikli uzmanlık ve altyapı gerektiren teknolojilerdir. Ülkemizde uydu ve uzay ekosistemi nitelikli insan kaynağı ve alt yapı kurulmasına ilişkin son yıllarda Türkiye olarak önemli adımlar attık. Türksat tabiri caizse bu adımların lokomotifi oldu. 2008 yılında devreye alınan 3. Nesil Türksat 3A uydusu projesinden itibaren 4. ve 5. Nesil uydu projelerinde nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine yönelik eğitim ve teknoloji transferi programları uygulandı. Bu programlarda yetişen teknik uzman kadrolar, ülkemizin uydu ve uzay ekosisteminin oluşmasında, yeni insan kaynağının yetiştirilmesinde ve Türksat 6A gibi tamamen yerli imkanlarla yapımı devam etmekte olan uydu projelerinde büyük rol oynadılar ve halende oynamaya devam ediyorlar.

* Uydu sistemlerinin üretim, entegrasyon ve test altyapılarına ilişkin önemli yatırımlar yapıldı. Savunma Sanayi Başkanlığımız ve Türksat işbirliğiyle inşa edilen ve 2015 yılında hizmete aldığımız Uzay Sistemi Entegrasyan ve Test Merkezinde hem Türksat 6A hem de imece uydularının üretim ve test süreçleri yetişmiş insan kaynağı tarafından şu anda yürütülüyor. 19 Aralık'ta uzaya gönderdiğimiz Türksat 5B uydumuzla da geçmişte atılan adımların meyvesini aldık. Elon Musk’la da görüşmeleri yaptığımızda o da adeta bizimle mutluluğunu paylaşmış oldu. Türksat 5B bünyesinde iki adet haberleşme ekipmanı, Türksat ve Aselsan mühendislerinin işbirliğiyle tasarlandı üretildi ve uzay şartlarında test edildi ve ilk defa ticari bir uydu da yüzde 100 yerli bir donanım kullanılmış oldu.

* Türkiye’nin uzaydaki hakları denilince 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ı rahmetle yad etmek gerekiyor. O dönemde ortaya konan vizyon ile 31-42 ve 50 derece doğu yörüngelerinde frekans hakları elde etmenin ilk adımları atıldı. Bugün bu yörüngeler, Türksat’ın 3.,4. Ve 5. Nesil uydularıyla etkin bir şekilde korunuyor. Yüzde 100 yerli sistem mühendisliği ve yerli imkanlarla üretimi devam eden Türksat 6A uydumuzu da inşallah 2023 Spacex şirketine ait Falcon-9 roketiyle uzaya göndereceğiz. Son yıllarda gerçekleştirdiğimiz adımlarla, yetiştirdiğimiz nitelikli insan kaynağıyla ve kurduğumuz alt yapıyla uzaydaki varlığımız güçlenecek, bu alanda ki dışa bağımlılık azalacak ve hatta bu konuda ihracat yapabilecek konuma geleceğiz.

TÜRKİYE-AFRİKA İLİŞKİLERİ

* Göreve geldiğimizde Türkiye'nin 12 Afrika ülkesinde büyükelçiliği bulunurken, şu anda 49 Afrika ülkesinde büyükelçiliği bulunuyor. Bu Afrika ülkeleri, Türkiye ile şu anda ciddi bir rekabet içinde. Onların da yine Türkiye'de şu anda 39 büyükelçiliği var. Bunları aynı şekilde devam ettiriyoruz. Tabii hedefimiz daha ileri gitmek. Sayıları daha da çoğaltmak ve Türkiye olarak Afrika'da hemen hemen bütün ülkelere büyükelçilik açmak suretiyle Afrika'nın her yerinde olmak istiyoruz.

* Yer altı, yer üstü bütün zenginliklerinde de yine Afrika ile kazan-kazan esasına dayalı olarak yürüyelim istiyoruz. Çünkü emperyal güçler yıllarca Afrika'yı sömürdüler. Ama Türkiye kazan-kazan esasına dayalı olarak, 'Siz de kazanın, biz de kazanalım, beraber kazanalım.' demek suretiyle oralardayız ve doğrusu Afrika ülkelerinin de bize bu noktada güveni var. 'Beraber yapalım.' diyorlar. Bu noktaya gelmiş vaziyetteler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kripto para yasası hazır İlginizi Çekebilir Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kripto para yasası hazır