CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, İlim Yayma Vakfı ödül törenin Dolmabahçe Sarayı’nda yapılmasına tepki göstererek konuyu bir soru önergesi ile Meclis gündemine taşıdı.

Saray kabinesinin her fırsatta Atatürk’ün çağdaşlık perspektifini ve Cumhuriyet devrimlerini tartışmaya açtığının altını çizen Akkuş İlgezdi, “Dolmabahçe Sarayı hem kültürel hem de siyasi bakımdan sembolik anlama sahiptir. Türkiye’yi aydınlığa çıkaran aydınlanma hamlelerinin temellerinin atıldığı Dolmabahçe Sarayı’nda, ilim adı altında dogmatizmi savunanların ödüllendirilmesi Cumhuriyet devrimlerine karşı atılan rövanşist adımların en son örneğidir” dedi.

İlgezdi, “Dolmabahçe başta olmak üzere Milli Saraylarımızı göz göre göre talan edenlerden, zarar verenlerden, kendi çıkarları için kullananlardan hesap sorulmayacaksa, kimden sorulacak?” dedi.

"İDEOLOJİK TUTUM"

Dolmabahçe Sarayı’nın hem Osmanlı Devleti’nin son dönemine hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna tanıklık etmesi nedeniyle son derece önemli ve köklü değişimlerin yaşandığı bir mekân olduğunun altını çizen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, “Cumhuriyet yönetimiyle birlikte teokratik idareden laik-hukuk devlet idaresine geçişin sembolü olan Dolmabahçe Sarayı, bugün bu misyonundan uzaklaştırılıyor. Tek Adam Rejimine geçişle birlikte Milli Egemenliğin temsilcisi olan TBMM’den alınarak, Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması yetmemiş olacak ki açıkça cumhuriyet değerleriyle kavgalı olanların burada ödüllendirilmesi ve ağırlanması normalleştiriliyor. Bu, iktidarın Cumhuriyete bakış açısını gösteren en net ideolojik tutumdur” dedi.

"GÖSTERE GÖSTERE GELEN YIKIM"

İlgezdi, milli sarayların kültürel yıkımla karşı karşıya olduğunu da bildirerek, “Dolmabahçe Saray’ı Türkiye’nin en önemli kültür hazinelerinden biri. Ancak sıradan bir eşya gibi Cumhurbaşkanlığı envanterine kayıt edildiğini üzülerek gördüğümüz bu ulusal değerimiz sistematik biçimde talan ediliyor” ifadelerini kullandı.

"ZARARIN HESABINI KİM VERECEK?"

Tarihi Muayede Salonunda gerçekleştirilen İlim Yayma Vakfı ödül töreni için 124 metrekarelik antika halının kaldırılmasına, tarihi masa ve objelerin taşınmasına da tepki gösteren İlgezdi, şöyle konuştu:

* Neredeyse ikiyüz yaşında olan parkeleri korumak için 84 milyon yurttaşımızın üzerinde yürümesi yasak ancak görünen o ki Cumhurbaşkanına serbest! Sıradan yurttaşların belli bir sayının üzerinde salonda gezmesi yasak ama Cumhurbaşkanı himayesindeki yüzlerce yandaş davetlinin salonun orta yerine kurulan platformda oturması serbest.

* Flaş ışıkları tarihi eserlere zarar verdiği için yerli yabancı turistlerin salonda fotoğraf çekmesi yasak ancak Cumhurbaşkanı için yoğun ışık yayan devasa bir sahne kurulması serbest! 124 metrekarelik antika halıya basmak yasak ama Cumhurbaşkanı gelecek diye toplayıp kaldırmak serbest.

* Kısacası vatandaşa yasak olanın, devleti yöneten tek bir kişiye serbest olması iktidarın nasıl bir ideolojik anlayış içinde olduğunun da göstergesidir. Bundan daha vahim olanıysa kültür mirasımızı korumakla yükümlü olan kamu kurumlarından tek bir itiraz sesi dahi çıkmamış olmasıdır.

"TARİHTEN DEĞİL ŞATAFATTAN TASARRUF EDİN"

Dolmabahçe’de günümüze ulaşan yüzlerce yıllık kültürel hazinenin “tören”, “açılış”, “zirve” adı altında düzenlenen etkinliklerle tahrip edildiğini belirten Gamze Akkuş İlgezdi, “Dolmabahçe Sarayında karşılaştığımız manzara AKP'nin kültür ve sanata verdiği değerin yansımasıdır. Tarihi eserleri tahrip etmek uğruna kendi yandaşlarına ve ‘şahsım hükümetine’ şaşaalı törenler yapıyorlar. Ülke ekonomik olarak çöküşün eşiğine geldi ancak iktidar tıpkı Lale Devri’ndeki devlet yöneticileri gibi şatafat peşinde. Bu anlayışla devlet yönetilmez. İsraf önlenmez” dedi.

"HAPİS CEZASI VAR"

İktidarı anayasa ve yasaların üstünde görme anlayışının tek adam rejimin değişmez karakteristiği olduğunu vurgulayan CHP’li İlgezdi, “Eğer bir vatandaş, Dolmabahçe Sarayı’na gelip tarihi bir objeyi yerinden oynatsaydı ya da düşürseydi hakkında ‘Korunması gerekli tarihi eserlere kasten zarar vermekten’ beş yıla kadar hapis cezası davası açılırdı. Ancak söz konusu Cumhurbaşkanlığı olunca, bütün kanunlar devre dışı kalıyor, devlet aklı felç oluyor ve bürokratlar da dokunulmazlık zırhına bürünüyor!” diye konuştu.

"YANIT BEKLEYEN SORULAR"

İlgezdi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede ayrıca, “Ödül töreni için İlim Yayma Vakfına neden izin verildiği, vakfın bu tahsis için ne kadar ücret ödediği ve her isteyen vakfın Dolmabahçe Sarayı’nı kullanıp kullanamadığı gibi sorulara da yanıt aradı. İlgezdi, “Biz biliyoruz ki, daha önceki önergelerimizde olduğu gibi bu önergemizde de cevap alamayacağız. ‘Duymadım, görmedim, bilmiyorum’ diyecekler. Oysa bu soruları şahsım adına sorarken 84 milyon yurttaşımız adına bir cevap bekliyorum” dedi.