Osmanlı’dan beri keresteciliğin başkenti, halk arasında Zindan Ormanları olarak bilinen Ayancık Ormanı'nın da yer aldığı bölgede sel felaketi yaşandı. Felaketten en çok etkilenen yerlerden biri Ayancık ilçesine bağlı Babaçay köyü oldu.

Sel nedeniyle 47 evin yıkıldığı Babaçay köyü haritadan silindi, 6 kişi yaşamını yitirdi, köye karadan ulaşım yolları kapandı. Felaketin yarattığı tahribatın büyük olmasındaki en büyük nedenin köyde depolanan sel sularının sürükleyip adeta koçbaşı etkisi yaptığı tomruklardı.

Yıkılan binaların 37 yıl önce yine bir sel felaketi sonrasında inşa edilen afet evleri olduğu öğrenildi.



Orman Genel Müdürlüğü’ne ait olan tomruk depoları 2012 yılında alınan bir kararla, Babaçay'a taşınmıştı.

Sel sularının da gelmesiyle birlikte, ilçe merkezindeki köprülere ulaşan tomruklar doğal baraj görevi gördü ve Ayancık sular altında kaldı.


“TOMRUK DEPOSUNU ÇAYA TAŞIDILAR”

CHP Ayancık İlçe Başkanı Naci Demiray, tomruk deposunun taşınma sürecinde bölgedeki sivil toplum kuruluşları ve dernekler ile karşı çıktıklarını belirterek, “Burada biri eski biri yeni olmak üzere 2 tomruk deposu var. Yaklaşık 5-6 yıl önce taşındı. İkisi de dere yatağında. Biri Babaçay deposu diğeri de eski olan depo. Burada 200 bin metreküp tomruktan bahsediyoruz. Sel felaketi yaşandı sonrasında da dönem dönem yaşansa da ilk kez bu kadar ağır bir hasar aldık. Ders çıkartamadık şu an Ayancık'ın yarısı yok. Taşınacağı süreçte bize istinat duvarı yapılacağı söylenmişti ancak yapılmadı” dedi.



HALK KARŞI ÇIKTI AMA...

SÖZCÜ'ye konuşan CHP Ayancık İl Genel Meclisi Üyesi Ozan Sarısoy da konuyla ilgili şöyle konuştu:

“Tomruk deposu Ayancık Cevizli Mahallesi'nde idi ancak o dönemli yöneticiler Babaçay Köyü'ne taşımak istediler. Süreçte herkes karşı çıktı, taşınmaması için mücadele ettiler ancak o alanı imara açmak adına tomruk depolarını çay seviyesinde yer alan taşkın bölgesi olan Babaçay'a taşıdılar. Sel de önce oradaki evleri, köprüleri yıkarak merkeze ulaştı. Şu an mahalleler arası ulaşım yok, köylere ulaşım kesildi. Sadece helikopter ile yardım edilebiliyor. Tomrukların arasından cesetler çıkartılıyor Ayancık çok zor durumda” dedi.



PROF. DR. KADIOĞLU: DERE YATAKLARI DEPO VE BİNA YAPMA YERİ DEĞİLDİR

Türk Kızılay Genel Başkan Danışmanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da bu konuda görüşlerini paylaşarak, “Görünüşe göre dere yatağına tomruk depolayanlar yüzünden Babaçay Köyü haritadan silindi (47 ev yıkıldı!). Bunun sorumluları araştırılsın lütfen” dedi. Sel sularında moloz, kereste ve enkaz parçaları görülen Kastamonu Bozkurt’taki felaket içinse Kadıoğlu, "Demek ki dere yatağına depolaNmışlar ve oluşturdukları baraj patlayınca hep beraber şehre dalmışlar. Gel de anlat: Dere yatakları depo ve bina yapma yerleri değildir" diye konuştu.

37 YIL ÖNCE AYNI YERDE EVLER YIKILMIŞTI

Sinop’ta 1984-1985 ve 1992-1993 yılları arasında da benzer etkide sel felaketleri meydana gelmişti. Sinop’ta 1984-1985 yıllarında Şubat ayında düşen yağış miktarı 356 mm'yi bulmuş, buna eriyen kar suları da etkilenerek büyük bir felaket yaşanmıştı. Bu felaketten Babaçay köyü de etkilenmiş, onlarca ev yıkılmıştı. Babaçay köyüne aynı yıl içerisinde afet evleri inşa edildi. Ancak 2021 yılında meydana gelen felaketle o evler tekrardan yıkıldı.