910 gün sonra Avrupa'da maça çıkan Fenerbahçe'nin yedek kulübesinde ikisi kaleci, 6 futbolcu vardı. Ve bu oyuncuların yaş ortalaması 20,5'ti. Eğer Fenerbahçe, Mesut Özil gibi bir dünya yıldızının yerine oyuna giren, altyapısında yetiştirdiği 20 yaşındaki Muhammed Gümüşkaya'nın füzesiyle galip gelmemiş olsaydı bu tablo yönetime yöneltilen eleştiri okları haline gelecekti. Ancak senaryo şimdilik Muhammed Gümüşkaya mucizesi ve 16 yaşındaki Arda Güler'in sayesinde güzelleşti. Fenerbahçe genç yıldızlarıyla, dün gece Avrupa'da sahne alan dört Türk takımı arasında kazanan tek ekip oldu.

Sakatlıktan revire dönen ve forvette Miha Zajc ile sahaya çıkan Fenerbahçe'nin Helsinki karşısında oynadığı futbolu doğru analiz edebilmek şu aşamada mümkün değil. Ancak, Vitor Pereira'nın tüm eksiklere rağmen oynatmak istediği sistemden vazgeçmeyişi, maç golsüz giderken Mesut Özil'i çıkartıp Muhammed Gümüşkaya'yı sahaya sürecek cesareti göstermesi ve oyuncuların maç sonuna kadar disiplinden kopmayışı Fenerbahçe için gecenin en pozitif anektodlarıydı.

Ama bir gerçek var ki; Fenerbahçe'nin ligde özlediği şampiyonluğa kavuşması ve Avrupa'da yoluna devam edebilmesi için bundan çok daha fazlasına ihtiyacı var. Bugün Muhammed şapkadan tavşan çıkardı, yarın da Arda sihirli bir hareket yaparak takımı kurtarabilir.

Peki ya sonra? Göreve geldiği günden bu yana, kadro planlamasından teknik ekip tercihlerine kadar hiçbir konuda tatmin edici kararlara imza atamayan Başkan Ali Koç, 'dersler aldık' sözüne rağmen yeni sezonda da yerinde saymaya devam ediyor.

Transferde bu kadar beklemenin sonucunda alınacak isimler camiayı mutlu etmezse ve daha da önemlisi takıma fayda getirmezse, oluşacak negatif iklim bir sezonun daha çöpe gitmesine neden olabilir.

Uyarmadı demeyin...