Rizespor karşısında fabrika ayarlarına geri dönmüş bir Fenerbahçe izledik. Szalai'nin özlenen futbolu, gollerin forvetlerden gelmesi ve 4 yıl sonra bir santrforu hat-trick yapabilen Fenerbahçe'nin yanı sıra sahadaki futbolcuların iştahlı futbolu vardı. Üçlü-dörtlü savunma tartışmalarının tam ortasında kalan Vitor Pereira'nın yeniden üçlü savunma ile sahaya çıkması, olası bir mağlubiyette aynı kısır döngüye girilmesine neden olacaktı.

Tabii bütün bunların lig sonuncusu ve sezonun şimdiye kadar ki en etkisiz futbolunu oynayan Rizespor'a karşı olduğu gerçeği unutulmamalı. Ancak bir hafta önce, Rizespor'dan sadece 1 puan fazlası olan benzer durumdaki Göztepe'ye kaybedilen 2 puanı düşününce insan haliyle 'buna da şükür' diyor!

SERİ GALİBİYET ŞART!


Fenerbahçe'nin şampiyonluktan bahsedebilmesi için bundan daha fazlasına ihtiyacı var. Namağlup Trabzonspor'un hata yapmasını bekleyecekler ve bunun olması için en az 5-6 maçlık galibiyet serisi yakalamak zorundalar. Futbolda psikolojik etkenlerin saha içine ne derecede etki ettiğini olumlu-olumsuz en iyi Fenerbahçe bilir. O yüzden iyi bir galibiyet serisi Trabzonspor üzerinde şüphesiz bir baskı yaratacak ve hataya zorlayacak, Fenerbahçe'de ise, sezon başındaki şampiyonluk inancı yeniden ortaya çıkacaktır. Aksi halde Fenerbahçe'nin bu mutlu gecesi, Aralık ayında gelen 'yalancı bahar' olarak kalır.

YÖNETİMİN 'YÖNETEMEMESİ'


Ancak bu seriyi yakalayabilmek için camiada sağlam bir birliktelik ve konsantrasyon gerekir ki, bunlar da Fenerbahçe'nin son yıllarda eksik kaldığı en önemli konular. Özellikle yönetim katında yaşanan 'yönetememe' sorunu devam ettiği sürece, şampiyonluk için kenetlenmiş bir Trabzonspor'u devirebilmek mümkün olmayacaktır. Trabzonspor'un 12 puan gerisinde ve mental açıdan pamuk ipliğine bağlı durumdayken, takım içinde bu havayı yakalayabilmek zor.

Ama imkansız değil...