Tarih 30 Ocak 2018... Bir fotoğraf karesi ve video gözümün önünden gitmiyor... İsmailağa cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nu müritleri “türbe” ziyareti yapar gibi camın arkasından şeyhlerini ziyaret ediyor... Bir görevli ise o anları canlı yayında cemaatin diğer üyelerine aktarıyor... Canlı yayın yapan kişinin, “Şu anda binlerce bayan geldi, görüş yaptı. Şimdi erkekler görüş yapıyor. Sultanımızın sağlığı yerinde olduğu sürece öğle namazına peşine görüş oluyor” dediği görülüyor.

Bu görüntü üç yıl önce medyada yer almıştı...

1923’te Cumhuriyet’i ilan eden Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları 30 Kasım 1925 tarihinde de “Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması” kararına imza atmıştı... Ancak... 2018’de, kapatıldıktan 93 yıl sonra, tarikatın lideri “Sultan”, camın arkasında ve müritleri de sultanları için dua ediyor!

Bu görüntüleri tekrar tekrar izlememe neden olansa, Odatv Haber Müdürü Fethi Yılmaz’ın “Katli Vacip/Kırmızı Kedi Yayınevi” kitabı... Bir solukta okudum kitabı!  1960’lar, 80’ler ve 2000’ler... Altı olayın izini süren Fethi Yılmaz, “tarikat ve cemaat” içinde işlenen cinayetlerin hem de devlet eliyle nasıl kapatıldığını belgeleriyle anlatmış!

Tarikata karşı çıkan müftü


Hasan ve Fatma Ünal çiftinin oğlu Hasan Ali Ünal... 1966 yılında İzmir İmam Hatip Lisesi’nden, 1970 yılında da Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun oldu. 1 Haziran 1967 tarihinde İzmir’de memuriyete başlayan Ünal, görev yaptığı yerlerde adından sıkça söz ettiriyordu. Cemaat örgütlenmelerinin, dini kendi sopaları yapıp kullanmalarına yüksek sesle karşı çıktı. Hasan Ali Ünal, 1979 yılında İstanbul’un Üsküdar Müftülüğü’ne tayin edildi. Burada karşısına çıkacak cemaat ise İsmailağa idi. Ünal, Üsküdar müftüsü olduktan sonra, İsmailağa Cemaati’nin buradaki birçok faaliyetine karşı çıktı. Cemaatin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun Üsküdar sınırları içinde vaaz verme talebine de Müftü Ünal’ın karşı çıktığı anlatılıyordu.

Tarih, 6 Temmuz 1982... Üsküdar İlçe Müftüsü Hasan Ali Ünal, Üsküdar Namazgâh Camii yakınlarındaki bir inşaatta ölü bulundu. Silahlı saldırıya uğramıştı. Kan izleri müftünün ölümünün üzerinden saatler geçtiğini gösteriyordu. Diyanet personeli ve polisler müftünün cansız bedeni önünde şaşkınlıklarını gizleyememişlerdi. Çok sevilen Müftü Ünal’ı kim, neden öldürmüştü? Ünal’ı bu inşaata nasıl çekmişlerdi? Müftünün kanlı cesedi başında dakikalarca bu sorular havada uçuştu.

Tarikat lideri için “idam” istendi


Cinayetin işlendiği tarih, 12 Eylül askeri darbe yönetiminin olduğu dönemdi. Bu sebeple dava süreci de askeri mahkemeler eliyle yürütüldü. Ancak iddianamenin hazırlanması yaklaşık iki yılı buldu. Önce İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı 16 Mart 1984 tarihinde iddianameyi hazırladı. İddianamedeki sanıkların isimleri şöyleydi: Mahmut Ustaosmanoğlu, Ömer Arlı, Turgay Taş, Abbas Çelik, Ahmet Vanlıoğlu, Ahmet Özer ve İmdat Kaya.

Sanıklar haklarında, Üsküdar Müftüsü Hasan Ali Ünal’ı görevinden dolayı “taammüden ve tasarlayarak öldürdükleri” iddiası ile idam cezası istendi. 1 No’lu İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi ise 5 Haziran 1984 tarihinde davanın askeri mahkemelerin görev alanına girmediğini belirterek “görevsizlik kararı” verdi. Karar 25 Haziran 1984 tarihinde Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından temyiz edildi. Askeri Yargıtay 2’nci Dairesi 19 Eylül 1984 tarihinde mahkemenin görevsizlik kararını bozdu. Ve bunun üzerine cinayet dosyası13 1 No’lu Askeri Mahkeme’de görülmeye başlandı.

[caption id="attachment_6649589" align="alignnone" width="1200"] Mahmut Ustaosmanoğlu[/caption]

Müftü Ünal’ın ölümünden kimler sorumlu tutuldu?

16 Mart 1984 tarihinde cinayetin iddianamesini hazırlayan Sıkıyönetim Savcı Yardımcısı Cemal Çakar, cinayetin neden ve nasıl işlendiğini iddianamesinde sıraladı. Savcının iddianamesine göre, cinayet planlanarak organize bir şekilde işlendi. 6 sayfalık iddianamenin 2’nci sayfasında özetle şu ifadeleri kullandı: “Karşıt görüşlü çevreler müftünün öldürülerek bu şekilde engellenmesi gerektiği fikri etrafında birleşti. Bu gruptan Şeyh olarak tanınıp bilinen Mahmut Ustaosmanoğlu, Ahmet Özer, Ahmet Vanlıoğlu, İmdat Kaya ve Muhittin ismindeki şahıslar olaydan önce İsmailağa camiinde toplantı yaptı. Bu toplantıda müftünün öldürülmesi doğrultusunda fetva niteliğinde karar aldılar.

Ya sonra...

Cinayet kapatıldı, tarikat-cemaat faaliyetlerini özgürce sürdürdü...

2018’de camın arkasında dua edilen şeyh Mahmut Ustaosmanoğlu’nun görüntüsü gözümün önünde duruyor. “Katli Vacip” kitabını okuyun! Attila İlhan’ın dizesinde olduğu gibi: Cinayeti kör bir kayıkçı gördü...