“... Üyelerinden her birinin canını, malını bütün ortak güçle savunup koruyan öyle bir toplum biçimi bulmalı ki, orada her insan hem herkesle birleştiği halde yine kendi buyruğunda kalsın, hem de eskisi kadar özgür olsun. İşte, toplum sözleşmesinin çözüm yolunu bulduğu ana sorun budur... Hükümdar, hukukun çerçevesindeki yasama gücünden başka bir güce sahip değildir. Hukuk, bağımsız ve genel kanaati yansıtır. ” Fransız Devrimi’nin fikri temellerini oluşturan düşünürlerden Jean-Jacques Rousseau, “Toplum Sözleşmesi” kitabında bu tespiti yapar.

Antikçağ’dan bu yana felesefe, ‘devlet’in tanımını yapmaya çalıştı, çalışıyor!

Thomas Hobbes’un, “Devlet asıl varlık nedenini unuttu. Sosyal faydasından çok sosyal maliyeti olan bir kurum oldu” değerlendirmesi bu noktada çok önemli! Neden mi?

Çünkü...

[caption id="attachment_6537920" align="alignnone" width="1200"] Berhan Şimşek[/caption]

Elimde 2 sayfadan oluşan bir iddianame var. Eski CHP Milletvekili Berhan Şimşek hakkında hazırlanan iddianame... Şimşek hakkında, katıldığı bir televizyon programında kullandığı “Vali militan, kaymakam militan, yargıçlar militan...” sözleriyle ilgili iddianame hazırlandı. İddianamede Şimşek’in “devleti ve devletin organlarını aşağılama” suçunu içeren Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesine göre 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Militan...


İddianamede, “militan” kelimesinin Türk Dil Kurumu’na göre, “bir düşüncenin, bir görüşün başarı kazanması için savaşan, mücadele eden kimse”, “bir siyasal örgütün etkin üyesi” ve “mücadelesini zor kullanarak ve yasa dışı yollarla yapan taraftar” diye üç anlamının bulunduğuna dikkat çekildi. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin yürütme ve yargı organlarını temsil eden vali, kaymakam ve yargıçlara “militan” denmesinin, devletin ve devletin yargı organlarının illegal bir idari örgütlenme olarak algılanmasına sebebiyet vereceği savunuldu.

Peki Şimşek kendisini nasıl savundu:

“... Devletin birçok organı siyasileşti ve neticesinde zarar gördü. Geçmişte yapılan yanlışların şu an yapılması durumunda geçmişte yaşanılan olayların tekrar edeceğini düşünüyorum.  Bu şekilde ‘kaymakamları, valileri, yargıçları militanlaştırırsanız vali militan, kaymakam militan, yargıç militan olur’ dedim. Programda Malatya Valisi’nden örnek verdim. Militan söyleminde bulunurken hakaret amacı gütmedim. Tamamen durum değerlendirmesine yönelik ‘militan’ kelimesini kullandım.  Dosyaya delil olarak sunduğum belgelerde bulunan bir askerin tank üzerinde iki siyasi partinin amblemini içerir işaret yaptığını... Programdaki söylemlerim bu fotoğrafa yönelikti... Türk askerinin kesinlikle bu şekilde selam veremeyeceğini, sadece şanlı Türk Bayrağı’na selam durabileceğini, parti üyelerinin siyasi işaretleri yapabileceğini ifade ettim. Fakat devletin kurumlarında görevli kişilerin bu şekilde herhangi bir siyasi partiye yönelik işarette bulunmasının yanlış olduğunu, militan sözcüğünü herhangi bir siyasi partinin yanında siyasi parti üyesi gibi taraf olan kişilere söyledim.”

Sorun da tam bu değil mi? Devlet kurumunda çalışanların siyasi parti temsilcileri gibi davranmaları!

“Erdoğan’ın yanındayız” sloganı


Örneğin...

Tarih 9 Mayıs 2020... SÖZCÜ muhabiri Ali Ekber Ertürk’ün haberini okuyalım: “... Diyarbakır Belediye Başkanı yerine kayyum olarak atanan Vali Hasan Güzeloğlu, AKP il ve ilçe başkanları ile video konferans sistemiyle toplantı düzenledi... Diyarbakır Valisi Güzeloğlu’nun toplantısı valilliğin resmi hesabından duyuruldu.”

Tarih 7 Ocak 2021... Erzurum genelinde 2021 yılında yapılacak projelere ilişkin bir toplantı düzenlendi. Toplantıya, Erzurum Valisi Okay Memiş, AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu ile AKP Erzurum milletvekilleri Recep Akdağ, Selami Altınok, Zehra Taşkesenlioğlu, İbrahim Aydemir ve AKP Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz katıldı. video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda, ekrandaki son kareye AKP parti logosu konulması tartışma yarattı.

Tarih 6 Şubat 2021... AKP’nin Twitter’da “#Erdoğanınyanındayız” etiketiyle başlattığı sosyal medya kampanyasına bürokrasinin üst düzey isimleri de katıldı. Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu Twitter hesabından Erdoğan’la Ahlat’taki Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda çekilmiş fotoğrafını paylaşıp “Dün, bugün, yarın ve her daim...” diye yazdı.

Bu örnekleri çoğaltabiliriz...

SONUÇ: Toplum Sözleşmesi’nin ortadan kalktığı durumlarda hukuk artık bağımsız değildir!