Tarih 11 Temmuz 2021...

Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ’ın SÖZCÜ yazarı Uğur Dündar’a verdiği röportajda altını çizdiği bir hususu arşivime kaydetmiştim. Elekdağ, Amerika’nın yenilgisini anlattığı röportajında şu tespitleri yapmıştı: “Bence... ABD’nin Afganistan’a giderayak yaptığı en büyük kötülük, Taliban’la 29 Şubat 2020’de imzaladığı anlaşma olmuştur. Anlaşmanın 3. Maddesi aynen şöyle: Taliban olarak bilinen Afganistan İslam Emirliği, Afgan taraflarla Hicri Kameri takviminde 15 Recep 1441’e ve Hicri Şemsi takviminde 20 Hut 1398’e karşılık gelen 10 Mart 2020’de Afganlar arası müzakereleri başlatacaktır.”

Yani... ABD, 2020’de, iktidardaki Eşref Gani’yi değil Taliban’ı resmen tanığını ilan etti! 29 Şubat 2020’den bu yana Afganistan’ı yöneten kuvvetin Taliban olduğuna resmiyet kazandırdı. (Metnin tamamı için bkz. https://www.state.gov/wp-content/uploads/2020/02/Agreement-For-Bringing-Peace-to-Afghanistan-02.29.20.pdf ) Bugün Kabil’e kurşun atmadan giren Taliban’a şaşıranlara, şaşırmamak mümkün değil!

Akla gelen sorular var: Türkiye, 1.5 yıl boyunca Afganistan konusunda ne yaptı? Nasıl önlem aldı? Göç konusunda hangi stratejiyi belirledi?

Devam edelim...

Dün yazımı şu cümlelerle bitirmiştim: “...29 Şubat 2020’deki Doha anlaşmasını okuyunca emperyalist barbar ile CIA’nın çocuğu Taliban barbarının kavga ediyor gibi görünse de ortak hareket ettiğini anlayacaksınız. Bu yüzden de Taliban’dan
anti-emperyalist çıkarmak tarihsel maddeciliğe aykırı!
 Bunu da yarın masaya yatıralım...”

Karargahı Katar olan lider!


Sovyet Devrimi’nin lideri Lenin 1920’lerde ilan etti: “Gerici Avrupa ilerici Asya...”

Evet... Emperyalizm çağında ilerici olan Asya! Ama Taliban değil!

Bugün Taliban’ın iktidara gelmesi “Mazlum milletlere ilham mı verecek?” yoksa... Afganistan İslam Emirliği...

Millet değil ümmet diyen çizgi! 1979’larda Sovyetler’i kuşatmak için oluşturulan ‘Yeşil Kuşak’ teori/pratiğinin ürünü. ABD, Suud ve Pakistan’ın ‘talebeleri’... 2001’den sonra ABD işgaline karşı direnişe geçtiler! Ancak... 20 yıldır, zaman zaman emperyal güçlerle gizli ya da açık toplantılar yapıyorlar. (28 Kasım 2010’da Münih’te başlayan görüşmeler...15 Şubat 2011’de Katar’da devam eden toplantılar...) Hatırlatalım: Taliban’ın önde gelen liderlerinden ve geçen hafta Kabil’e dönen Siyasi Ofis Şefi Molla Abdulgani Birader’in karargahı Katar’ın başkenti Doha’daydı. (Amerika’nın, Ortadoğu’daki en büyük üssü Al-Udeid Hava Üssü Katar’da...)

Dün ABD emperyalizmiyle yürüyen bugün ABD işgaline karşı zafer kazanan Taliban’ın yarın ne yapacağını kimse bilmiyor! Bildiğimiz... Emperyalizmin gericilikle, gericiliğin de emperyalizmle birleştiği! Unutmayalım... Fransız İhtilali ve sonrasında kurulan ‘ulus-devletler’ üzerinden ‘milliyetçilik’, bugün halkçılık ile birleşmiştir ve emperyalizmden kopuş anlamına gelmektedir! 1640 İngiliz ve 1789 Fransız burjuva demokratik devrimler, feodaliteye son verdi ve milli pazarı oluşturdu. Emperyalizm döneminde milli devrimler, mazlumların emperyalizme verdiği ders üzerine kuruldu. Türk Devrimi de bu yüzden milliyetçi-halkçı-devletçi sac ayakları üzerinde başarıya ulaştı.

CIA ile yapılan görüşme


Tam yazımı bitirecektim ki... Emperyalizmi kovan Taliban’la ilgili son dakika bilgisi önüme düştü! ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı Direktörü William Burns’ün, 23 Ağustos’ta, Afganistan’ın başkenti Kabil’de Taliban’ın önde gelen liderlerinden Molla Abdulgani Birader ile gizli bir görüşme yaptığı duyuruldu. Washington Post’un isimlerinin açıklanmasını istemeyen Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberde, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns ile Taliban’ın önde gelen liderlerinden Molla Abdulgani Birader’in Kabil’de bir araya geldiği belirtildi. (Birader, 29 Şubat’ 2020’de Doha anlaşmasını Taliban adına imzalayan isimdi.) Bunun, Kabil’in kontrolünü ele almasından sonra Taliban ile Biden yönetimi arasındaki ilk üst düzey yüz yüze görüşme olduğuna dikkati çekildi. CIA konuyla ilgili açıklama yapmadı. Bakalım... Satranç tahtasında daha ne hamleler olacak?