Elimde alanında ilk sayılabilecek bir kitap var: HAYVAN HAKLARI HUKUKU...
Yazarı, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Yasemin Babayiğit... Babayiğit, hayvanlara karşı gerçekleştirilmesi yasaklanan eylemlerin 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda suç değil kabahat olarak tanımlanmasını eleştiriyor! Dikkat çektiği noktalardan en önemlisi şu: Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) hayvana ilişkin hakları doğrudan korumadığını, hayvanla insan arasındaki bağlantıdan kaynaklı “mülkiyet hakkı” gibi insanın hayvan üzerindeki hakkını koruduğunun ifade ediyor!
Peki, Türkiye’de hayvan hakları ilgili yasalarda durum ne? Babayiğit şu tespitleri yaptı: “...Bu iş siyaset üstü vicdan ve merhamet meselesi. O yüzden de aslında toplum güvenliğini sağlamak için en başta hayvan güvenliğini sağlamak zaruri. Çünkü yapılan uluslararası araştırmalarda insana şiddet uygulayan insanların, seri katillerin çoğunun geçmişinde bu eylemleri hayvana şiddetle başlattığı görülmekte... Siz eğer bir toplumda güveni, barışı sağlamak istiyorsanız, hayvana şiddet gösterebilecek kadar kendini kaybetmiş ve bu kadar karakter sahibi olmayan ve suç işlemeye meyilli insanların potansiyel tehlikenin farkında vararak bu konuda bir hukuki düzenleme yapmalısınız. Türkiye’de olması gereken sadece evcil hayvanlara değil her türdeki hayvana karşı şiddet ve kötü muamelenin önüne geçecek caydırıcı, uygulanabilir nitelikte yaptırımlar içeren bir kanun düzenlemesi ele almak...”
14 maddeyi duvarınıza asın
Kitabın son bölümü, Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne ayrılmış. 15 Ekim 1978 tarihinde Paris’teki UNESCO Merkezi’nde törenle ilan edilen 14 maddeyi herkesin okuması gerekiyor:
- Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.
- Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremezler.
Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır. - Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
- Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.
- Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir.
- İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız bir davranıştır.
- Bütün çalışan hayvanlar iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güçlerini artırıcı bir
beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir. - Hayvanlara fiziki ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak hayvan haklarına aykırıdır. Tıbbi, bilimsel, ticari ve başkaca biçimlerdeki her türlü deneyler için de durum böyledir.
- Hayvan beslenmek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.
- Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.
- Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur.
- Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani bir suçtur.
- Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonda yasaktır.
- Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükûmet düzeyinde temsil olunmalıdır. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmaktadır.