Tarih 29 Aralık 2020... SBK Holding’in, kurduğu 6 şirket arasında hayali ürünler göstererek 132 milyon dolar transfer ettiği ve kara para akladığı tespit edildi. İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 4 ilde İstanbul merkezli operasyon düzenlendi. SBK Holding’e ait şirketlerin serverlarının operasyon öncesi kaçırıldığı belirlendi. SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz’ın evindeki şöminede yanmış cep telefonu bulundu.

Şimdi üç ay öncesine dönelim!

Tarih 30 Eylül 2020... Sezgin Baran Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu 14 kişi hakkında, “kara para aklama” suçundan yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 30 Eylül’de şirketlerinin tüm mal varlıklarına el konulması için 10’uncu Sulh Ceza Hakimliği’ne talepte bulundu. Tedbir kararı “suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesini” düzenleyen 5549 sayılı yasa uyarınca alındı. Çarpıcı bilgi ise... Hakimliğin kararında atıf yaptığı 5549 sayılı yasanın 17.  maddesiydi.

Sezgin Baran Korkmaz


TERÖRÜN FİNANSMANI SUÇU

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) sayfasından 5549/17. Maddeyi okuyalım: “... Kanun ile; suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesini ve anılan suçlarla mücadelede etkinliğin sağlanmasını teminen yasal düzenlemeler yapılmış, bu kapsamda yükümlülükler belirlenmiş ve MASAK’ın görev ve yetki alanı aklama ile mücadelenin yanı sıra terörün finansmanıyla mücadeleyi de içerecek şekilde genişletilmiştir. 5549 sayılı Kanun’un el koyma başlıklı 17’nci maddesinde; aklama ve terörün finansmanı suçunun işlendiğine dair kuvvetli şüphe bulunan hallerde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 128’inci maddesindeki usule göre mal varlığı değerlerine el konulabileceği hüküm altına alınmıştır.”

SORU ŞU: Sezgin Baran Korkmaz ve diğer 13 kişi ‘terörün finansmanı suçunu’ işlediyse hangi örgüt adına bu eylem yapıldı? FETÖ mü? PKK mı? Radikal cihatçı mı? vs.

GAZETECİLERİN PANİĞİ

Bu arada 9 Ekim’de sosyal medyada dikkat çekici bir paylaşım yapıldı: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kuzeni Cengiz Er şu manidar cümleleri yazdı: “SBK Holding ve Sezgin Baran Korkmaz’ın mal varlıklarına el konulmasının artçı şoklarını bekleyelim. Şu anda kimlerin ve hangi gazetecilerin (maalesef) panik yaşadığını tahmin edebiliyorum...”

El koyma ‘ivedilikle’ kaldırıldı


Tarih 5 Kasım 2020... MASAK, SBK’yla ilgili ‘aklama suçuna yönelik bir tespit bulunamadı’ değerlendirmesini yaptı ve bir ‘el’ harekete geçti.



Tarih 6 Kasım 2020...
 İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine SBK Holding’le ilgili el koyma kararını kaldırdı. MASAK’ın 5 Kasım günlü yazısına atıf yapan hakimlik kararda şu cümleleri kurdu: “... Tedbir kararlarının devamının ölçülü olmayacağı ve mağduriyete sebep verileceği kanaatine varıldığından... Tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına...”

Bu arada mekanizma çok hızlıydı. 6 Kasım’da yani kararın alındığı aynı gün... Karar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından Türkiye Bankalar Birliği Başkanlığı’na da gönderildi. Korkmaz ve diğer 13 şüpheli hakkındaki şirket ve kişisel banka hesaplarındaki blokaj ve tedbirlerin “ivedi kaldırılması” talimatı verildi.

SORU ŞU: Mahkeme soruşturması süren bir dosyayla ilgili bu kararı nasıl verdi? Soruşturmaları süren diğer davalarda da böyle bir uygulama yapıldı mı?



Bir ‘el’ demiştim... Mekanizmayı harekete geçiren, hızlandıran ‘el’den bahsediyorum... Çünkü...

SBK’nın gazeteci ve siyasi dostları


Tarih 17 Kasım 2020... İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Kasım’da, Sezgin Baran Korkmaz’ın ‘adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması’ talebinde bulundu. İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği de şu kararı verdi: “... Adli kontrol kararının kaldırılması talebinin kabulüne... İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin 30 Eylül 2020 tarihli ‘yurt dışına çıkamamak’ şeklindeki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına...”

Yani... Sezgin Baran Korkmaz artık özgürdü.

Tarih 5 Aralık 2020... Korkmaz, İstanbul Havalimanı’ndan bir engele takılmadan Türkiye’yi terk etti. 24 gün sonra da operasyonun düğmesine basıldı. 29 Aralık günü, SBK Holding’in, kurduğu 6 şirket arasında hayali ürünler göstererek 132 milyon dolar transfer ettiği ve kara para akladığı tespit edildi. 4 ilde İstanbul merkezli operasyon düzenlendi.

Sonuçta...

Meselenin Sedat Peker olmadığı bir kez daha ortaya çıktı... Peker, 9’uncu videosunda Sezgin Baran Korkmaz’ın, bir iş insanıyla yaşadığı alacak-verecek krizine, İçişleri Bakanı’nın müdahale ettiğini anlattı. Peker’in iddialarına göre Korkmaz, 4 Aralık 2020’de, bakanlığa çağrıldı. Korkmaz’dan  45 milyon dolarlık alacağından vazgeçmesi istendi. Yine iddiaya göre, Sezgin Baran Korkmaz’a kendisi hakkındaki soruşturma bilgisi verildi, yurt dışına çıkması istendi.

SORU ŞU: SBK Holding’in ofisini ve makam aracını hangi siyasetçi kullandı? Hangi siyasetçi, SBK’nın uçağına 7 kez bindi? SBK’nın maaşa bağladığı gazeteci ya da siyasi dostu var mı?

SONUÇ: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kuzeni Cengiz Er’in 9 Ekim’de sosyal medyada yaptığı paylaşımı hatırlatalım: “Şu anda kimlerin ve hangi gazetecilerin (maalesef) panik yaşadığını tahmin edebiliyorum...”