Sevgili okurlarım Türkiye soyulurken, toplum olarak her açıdan yorucu, yıpratıcı ve sinir bozucu bir yıl geçirdik.

Milyonlarca insanımız yorgun, morali ve özellikle de sinir sistemi her konuda bozuk...

Başımızdakiler bizi birbirimizle kapıştırmak için ellerinden geleni yaptılar ve insanlarımızın iktidardan yana olmayan büyük bölümünü mahvetmeyi başardılar.

Türk Milleti’ni boğdular.

Olacak şey değildi ama oldu.

Böyle bir ortamda onlar bile ummadıkları bir biçimde yıprandılar...

Ve memleketi batırmalarına ramak kaldı.

★★★

Ben de bu fırtınada payıma düşen her şeyi fazlasıyla aldım ve yoruldum.

Kendi kendime birkaç gün boyunca yazı yazmayayım dedim.

Şimdi sizden birkaç gün izin istiyorum.

Sadece birkaç gün...

Bu fırsattan yararlanıp altüst durumdaki odamı, masamı, birikmiş kağıtları ve belgeleri toplayıp bir düzene koyayım diyorum.

★★★

Hiç kuşkunuz olmasın, yeni yılımız da çok hızlı ve sert tartışmalarla geçecek. Daha neler göreceğiz neler!

Ama umarım 2021 gibi adaletsiz ve sinir bozucu olmaz!

Yeni yılınızı en içten dileklerimle kutluyorum, sizlere sağlık, Türkiye’ye mutluluk diliyorum.



Sevgili okurlarım, bu vesileyle size iki güzel kitaptan söz etmek istiyorum...

İlkini yazan gazeteci arkadaşımız Gökmen Ulu.

“Bir Kar Tanesinin Çığa Dönüşümü. Müjdat Gezen.” (Sözcü Kitabevi.)

Büyük sanatçı, mizah ustası Müjdat Gezen’in bir solukta okuyacağınız yaşam öyküsü, anıları ve başına gelenler...

★★★

İkinci kitabın yazarı Murat Ağırel de gazeteci. Bizim meslekte genç kuşakların (konuşmaları, yazıları ve kitaplarıyla) olağanüstü başarılı temsilcisi. Belki de bir numarası. Son kitabını henüz bitirdim.

“Vurgun. Parsel Parsel 2.” (Kırmızıkedi Yayınevi.)

Ankara’da hiç kimsenin adını bile anmak istemediği Melih Gökçek döneminde olanları, vurgunları ve yolsuzlukları belgeleriyle anlatıyor.

Gerçek bir ibret belgeseli.

Her iki kitabı da mutlaka okumanızı öneririm.