Sevgili okurlarım, gerçekten ilginç bir ülkede yaşıyoruz, çok ilginç birileri tarafından yönetiliyoruz. Onlara soracak olursanız...

Pahalılık var mı?

Yok!

Büyük kitleler geçim sıkıntısı çekiyor mu?

Çekmiyor!

Fiyatlar hele şu son birkaç ay içerisinde anormal artmış mı?

Artmamış!

O halde kimler kazıklıyor bizi?

★★★

Aynı zamanda AKP’nin Genel Başkanı olan şahsın bu konudaki sözleri medyada dün yayınlandı.

Başkan Bey hafta sonunda İstanbul’da evinde dinlenirken aklına esmiş ve yakındaki bir markete girip alışveriş yapmış.

Bu planlı gidişlerin nasıl olduğunu artık hepimiz biliyoruz.

Beyefendi evinden çıkmadan önce, gideceği market ve çevresine onlarca, belki yüzlerce polis yığılıyor. Gerekli araştırmalar saatler öncesinde güvenlik açısından yapılıyor.

Yollar trafiğe kapatılıyor, her şey karmakarışık oluyor.

★★★

Ama en önemlisi, Saray tarafından medyaya haber veriliyor...

“Muhabir göndereceksiniz, kamera göndereceksiniz. Çekimler yapılacak!”

Emir büyük yerden olunca istekler aynen yerine getiriliyor.

★★★

Beyefendi medya mensupları çekim yaparken rafları dolaşmaya başlıyor.

Malların fiyatına bakıyor, uygun buluyor, koy sepete deyip alıyor.

Eve lâzım olduğu için falan değil, gösteriş olsun diye! Bazılarına ise dokunuyor, şöyle bir inceler gibi yapıyor, fiyatına bakıp yerine koyuyor...

Bu arada belli mallar konusunda değerli fikirlerini açıklıyor:

“Hımmm, bu makarna epeyce ucuzmuş. Herkes makarna alıp akşam evde pişirebilir!..”

Ama esas söylediği şu:

“Buradaki market, fiyatlar noktasında gayet uygun. Vatandaşlarımızın kesesine uygun bir yer.”

Demek ki sarayından dışarı pek çıkmadığı halde piyasadaki fiyatları biliyor.

Tabii öyle yüzlerce korumanın bulunduğu bir ortamda herhangi bir vatandaş kendisine şunu söyleyemez...

“Beyefendi sen onu gel de bize sor. Ucuz mu pahalı mı, biz sana anlatalım!”

★★★

Recep beyefendi baktı ki pabuç pahalı, böyle şirinlik gösterileri yapmaktan medet umar oldu.

Partisi fena halde çuvalladı.

İktidarın ellerinden sabun gibi kaydığını hep birlikte görmeye başladılar.

Recep Bey şimdi taktik değiştirdi, o yüzden bu yollara başvurmak zorunda kalıyor.

Partili milletvekilleriyle birlikte basketbol oynuyor, market gezilerine çıkıyor.

Ama her şey ille de kameraların önünde, muhabirlere pozlar vererek!

★★★

Markette yaptığı alışverişin bedelini nakit ödemiş, kredi kartını kullanmamış. Oh ne güzel!..

Sonra aynen şöyle demiş:

“Şimdi süratle Türkiye genelinde 500 metrekare olmak üzere ilk etapta bin kadar market yapılması talimatını verdik. Bunları süratle çoğaltacağız. Böylece vatandaşımıza ucuz ve kaliteli ürünü ulaştırmanın ve piyasayı balanse etmenin (dengelemenin) inşallah gayreti içinde olacağız. Şu anda da bizzat yaptığım alışverişte bunu gördüm. Bundan dolayı da çok mutluyum.”

★★★

Bu beyefendi bazı şeyleri ya hiç bilmiyor, ya da yanlış biliyor.

Yandaş medyada yer alan şu sözlerinden anlaşıldığı kadarıyla, milyonlarca insanımızı inim inim inleten pahalılığın ve geçim sıkıntısının nedenini bile yanlış değerlendiriyor.

Her biri en az 500 metrekarelik bin market yaptıracakmış!

Demek ki bu sorunun kaynağını market sayısının az (!) olmasına bağlıyor.

Beyefendi sarayına iyice kapanmış olduğu için bilmiyor olmalı...

Türkiye’nin her yerinden marketler fışkırıyor.

Zengin fakir bütün semtlerde sağımız solumuz, önümüz arkamız market...

Ve şimdi her biri 500 metrekarelik bin yeni market!

Kim yapacak bunları, kim açacak! Açılınca ne olacak?

Kusura bakmasın ama ben onun bu sözlerini en hafif tabiriyle çocukça bir şaka olarak görüyorum.

Türk Milleti’ni işletiyor olmalı.

Böyle anlamsız ve tutarsız sözlerle ne partisini kurtarabilir, ne de kendini.

★★★

Bir konuya daha çok kısaca değinmek gerekiyor...

Gidip göstermelik alışveriş yaptığı marketin sahibi Tarım Kredi Kooperatifleri imiş.

Bu kuruluşun özellikle tarım üreticileri açısından çok büyük gücü ve yetkisi var.

Çok büyük paralarla oynuyor.

AKP iktidarının yan kuruluşlarından biri!

İyi de koskoca cumhurbaşkanı orada olup bitenleri, genel müdürle üst düzey kadroları  arasında neler olduğunu bilmez mi!

Olanlar saraya da belgeleriyle birlikte iletilmişti, yoğun mesaisi nedeniyle unutmuş olabilir!

Recep Bey bir baktırsa!