Sevgili okurlarım Türkiye’de neler olduğunu anlamak mümkün değil, neler olacağını bilebilmek hiç değil.

Bir sabah uyanıyoruz ki o güzelim ormanlarımız bile Resmi Gazete’de yayınlanan bir kararla yağmaya açılmış.

Ormanlarımız her türlü yağmanın zaten kurbanı idi.

Akciğerlerimiz o yüzden yakılır, tahrip edilirdi.

Şimdi bu son kararla işe resmiyet kazandırdılar. Gerekçesi de çok ilginç!

‘Kamu yararı’ ve ‘zorunluluk’ varsa ormanlar kullanıma açılabilir.

Ne kadar hoş iki gerekçe!..

Kullanım dedikleri ise yağma ve talan.

Ormanların beton yuvasına, inşaat alanına dönüşmesi için iki gün önce alınan son karar işte bu.

★★★

Şimdi gelelim esas konumuza...

Ekonomi ve döviz kurları konusunda yarın ne olacağı, karşımıza hangi kararlarla çıkacakları hiç belli değil. Bir bakıyorsunuz Türk ekonomisinin yılın son çeyreğinde yüzde 7.4 büyüdüğü haberini piyasaya sürüyorlar!

Yapma yaaa!

Peki ama kardeşim, bir ekonomi bu oranda büyüyorsa vatandaşın cebine de bir şeyler girmiş olması gerekmez mi?

Gerekir ama bizde olmaz.

O halde yüzde 7.4 büyüme nereye gitti, kimlerin ceplerine pompalandı?

★★★

Bu rakamı kim açıklamış diye soracak olursanız elbette ki Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK).

İktidar partisiyle birlikte sarayın emrinde ve hizmetinde olan bir devlet kurumu.

Ancak tek bir sorunu vardır, vatandaş TÜİK’e güvenmez.

Örneğin enflasyon milleti boğarken, anasını ağlatırken bile rakamları en indirimli tarife üzerinden açıklar.

Yukarıdan talimat alır:

“Zamanı gelince rakamı şu kadar olarak açıklayın...”

Ve talimat aynen yerine getirilir, açıklama o doğrultuda yapılır. Yiyen yer, yemeyen yemez.

★★★

Yine de şunu belirteyim, biz bu son büyüme açıklaması konusunda hem iktidara, hem de TÜİK’e teşekkür borçluyuz!..

Allah korusun, TÜİK’e verilen talimatta büyümeyi yüzde 100 olarak gösterin demeleri de mümkündü.

Neyse ki insaflı davranmışlar, o kadarını yapmamışlar!

★★★

Dün bizim gazetenin 6. sayfasında Mehtap Ertürk’ün çok ilginç bir haberi vardı.

Başlığı “TL Afrika’da da serbest düşüşe geçti.”

Okumuş olmanızı dilerim.

Karşımızda böylesine iddialı bir cumhurbaşkanı var, ekonominin kitabını yazdıklarını söylüyor.

Ancak haber başka somut gerçeklere değiniyor:

“Dünyanın en yoksul ülkelerinin bulunduğu Afrika kıtasında yer alan ülkelerin para birimleri de TL karşısında değer kazandı. 20 Afrika ülkesinin içinde TL karşısında en fazla yükselen yüzde 107 ile Zimbabwe Kvaçası, en az yükselen ise yüzde 40 ile Etiyopya Birr’i oldu.

Mehtap Ertürk Afrika’nın bütün yerel para birimlerini resmi kaynaklardan araştırmış. Paramızın değer kaybı listesi özetle şöyle:

Mozambik para birimi New Metical, Lira karşısında yüzde 103...

Angola para birimi Kwanza, Lira karşısında yüzde 95...

Gine Frangı yüzde 84, Uganda Şilini yüzde 78 değer kazanmışlar.

★★★

Özetini verdiğim bu tablo Türkiye’yi yönetmekte olanlar açısından bir utanç belgesidir.

Bir yanda bu gerçekler, öbür yanda ise karşımıza çıkarılmak istenen pembe masallar dizisi var...

Efendim biz yüksek faizi düşürüp mutlu bir Türkiye yaratıyoruz. Büyüme hızımız da zaten bunu kanıtlıyor.

Her şey iyiye gidiyor.

Hele geçmişte ‘Şerefsiz’ dediğimiz Arap şeyhi de kesenin ağzını bir açsın, 10 milyar doları bastırsın, siz o zaman görün kalkınmamızı ve büyümemizi!..

★★★

Fakat sevgili okurlarım gelin görün ki, adına dolar denilen ve başımızın belası kesilen nesne inatçı çıktı.

Bir türlü düşmüyor, düşmek bilmiyor.

Merkez Bankası dün devreye sokuldu, sözüm ona bir takım önlemler alındı ama değişen bir şey olmadı.

Yine 13’ün üzerinde.

★★★

Palavralar derseniz aynen sürüp gidiyor...

“Avrupa’nın en güçlü büyümesi.

İşte güvenin eseri. Avrupa’da rekor kırdık.

Uluslararası kuruluşlar Türkiye’nin büyüme tahminini yükseltmek için yarışa girdi.

Bu büyümeden herkes yararlanacak!”

Hay Allah sizden razı olsun!..

Bari Afrika ülkelerini de uyarın, Lira karşısında para değerlerini düşürsünler. Yoksa bizim adımıza çok ayıp olur.

Elin oğlu anlamaz, dünyaya rezil oluruz.