Sevgili okurlarım, Anayasamızın 101. maddesi çok açık...

“Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir.”

Çok güzel!

Şu anda o makamda anlı şanlı bir dünya lideri olan Recep Bey oturuyor.

Yukarıdaki maddeye genel hatlarıyla uygun.

Ancak çok önemli bir konu var ki, herkes kadar belki kendisini de rahatsız etmeyi sürdürüyor.

Yüksek öğrenim yapmış olması.

Başka bir deyişle üniversite bitirmiş olması.

★★★

Beyefendi üniversite bitirdi mi, bitirmedi mi?

Eldeki tartışmalı verilere göre kendisi geçmiş yıllarda İstanbul Sultanahmet’te bulunan İktisadi ve Ticari İlimler okulundan mezun olmuş.

Sonraki yıllarda, yani Recep Bey’den sonra bu okul Marmara Üniversitesine eklenmiş.

Şimdi gelelim işin püf noktasına...

Birileri sürekli iddia ediyor:

“Söz konusu şahsın üniversite bitirmiş olduğu kuşkuludur. Eğer böyle bir durum varsa diplomasını çıkarıp göstersin.”

Ancak bizim Recep Bey dediğim dedikçi biri...

Kendisinde bulunması, ya da cumhurbaşkanı seçilmek için devlet kurumlarına vermiş olması gereken diplomanın aslını veya suretini kesinlikle ortaya çıkarmıyor.

★★★

Evet, üniversite diplomasını cumhurbaşkanlığı seçiminden önce vermiş olması gereken kurum Yüksek Seçim Kurulu.

Kendisinin üniversite diplomasına sahip olmadığını iddia edenler bugüne kadar ilgili bütün kamu kurumlarına başvuruda bulunup diplomanın bir örneğinin kamuoyuna gösterilmesini, ya da açıklanmasını istediler.

Ancak hiçbirinden olumlu yanıt gelmedi.

Diploma adeta bir devlet sırrı oldu.

★★★

Dahası var... Askerliğini yedek subay olarak yaptığı biliniyor. Dolayısıyla, üniversite diplomasının bir örneğini o yıllarda askeri makamlara da vermiş olması lâzım.

Eğer dosyası kayıp değilse, askeriye de açıklamıyor.

Yani bu konuda tartışmalar aynen sürüp gidiyor.

Oysa konu, hafife alınmayacak kadar ciddi.

Bir kesim onun üniversite bitirmediğini, dolayısıyla cumhurbaşkanı seçilme niteliğine sahip olmadığını savunuyor.

Söylenen şu:

“Çıkarsın ortaya diplomasını, ya da üniversite bitirdiğini belgelesin!..”

★★★

Aynı başvurular bugüne kadar ilgili kamu kurumlarına da çeşitli zamanlarda yapıldı...

Askeriye, Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, Yüksek Seçim Kurulu...

Ve gelen yanıt hep aynı oldu:

“İstemin reddine!”

Gerekçe her seferinde hemen hemen aynı oluyordu:

“Bu tür istemler kişisel hukuka girer ve diploma örneğinin açıklanması söz konusu değildir.”

İyi de kardeşim, bu tür başvurular sıradan bir vatandaşla değil, bir cumhurbaşkanıyla ilgili.

★★★

Anımsadığım kadarıyla bu konuda Recep Bey lehine konuşan sadece bir kişi ortaya çıkmıştı.

Aydın Ayaydın isimli biri!

Şöyle demişti:

“Diploması var, ben gördüm! Hem de ben ona ders verdim. Benim öğrencim olmuştu.”

Diplomasını nerede ve ne zaman gördü, hangi sıfatıyla nasıl gördü bilinmiyor.

★★★

Üniversite bitirmediğini savunanların başka görüşleri de var...

Soruyorlar:

“Üniversite yaşamı boyunca, okulun içinde veya dışında herhangi bir arkadaşıyla çekilmiş bir fotoğrafı var mı?

Üniversite yıllarından bir anısını bugüne kadar birileriyle paylaştığını duydunuz mu?

Onun futbolcu, tüccar, mahalle arkadaşları vesaire bugüne kadar çeşitli zamanlarda ortaya çıkıp anılarını anlattılar.

Üniversite arkadaşları nerede?”

Bir şeye dikkat ediyorum, dünya liderimiz bu konuda herhangi bir tartışmaya girmekten ısrarla kaçınıyor...

“İşte benim diplomam” demiyor ya da diyemiyor.

★★★

Sevgili okurlarım, tartışmalar bugün olduğu gibi sürüp gittiği takdirde kendisi dahil herkes şunu iyi bilmelidir...

Bu konu Recep Bey’in başını ağrıtmaya ve yıpratmaya devam edecektir.

Koskoca dünya liderimize akıl vermek benim gibilerin haddini çok aşar ama...

Onun yerinde olsam kapı gibi üniversite diplomamı açıklarım, ya da ilgili kamu kurumlarına talimat veririm:

“Böyle bir konuda gizlenecek bir şeyim yoktur. Açıklayın, benden size izindir.”