Sevgili okurlarım, başımızdaki iktidarın nedeni anlaşılmayan bir tutkusu var...

Başka ülkelerde askeri birlikler bulundurmak!

Şu anda baktığımızda Amerika ve Avustralya kıtaları hariç olmak üzere üç kıtada askerimiz ve garnizonlarımız var.

Asya, Afrika ve Avrupa.

Aklıma hemen gelenleri sayayım ama mutlaka eksikleri olacaktır...

Bosna Hersek, Kosova, Azerbaycan, Suriye, Irak, Somali, Çad, Libya, Arnavutluk, Katar, Sudan, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti...

Mehmetçik Afganistan’da da vardı ama iktidar oradaki askerlerimizi geri çekmeye karar verdi ve dönüş başladı.

★★★

Burada çok kısa bir not düşmek isterim...

Yaklaşık 1.500 askerden oluşan güçlerimize Afganistan’ın kurtarılmış bölgesi olan Kâbil Havaalanı’nı koruma görevi verilmişti.

Günün birinde Taliban, sözde Afgan ordusunu ve ABD güçlerini dağıttı ve her yer gibi havaalanını da eline geçirdi...

Ve resmi açıklama yaptı:

“Bütün yabancı güçlerin ve yabancı askerlerin en geç 31 Ağustos gününe kadar ayrılması gerekiyor. Aksi takdirde ortaya çıkacak can kayıplarından biz sorumlu olmayacağız.”

Bu işlerin şakası yoktu. İlk kararı ABD aldı ve Afganistan’dan çekilmeye başladı. Çözülme böyle başladı.

★★★

Ama bizim askerimiz orada idi... Ülkeye giriş çıkışın ön önemli noktası olan havaalanının bekçiliği bize ihale edilmişti.

Bizimkiler ise kış uykusundan henüz uyanmamıştı!

Biz yazıyorduk:

“Bir tek askerimiz zarar görürse iktidar bunun altında silindir gibi ezilir, hesabını veremez.”

AKP iktidarı ise Taliban’a sıcak mesajlar veriyor, onlarla olan yakınlığımızdan (!), tarihi bağlarımızdan ve Müslümanlıktan söz ediyordu.  

★★★

Oysa amaç başka idi...

Eğer olursa (ABD’nin de izni alındığı takdirde) Kâbil Havaalanı’nın işletmesi Türkiye’ye verilecekti.

Bu işte çok iyi para vardı!

Ücreti NATO ve ABD ödeyecekti.

Yıllık tutarı birkaç milyar dolar ediyordu ve iyi para idi.

Yani bizim keskin zekalılar formülü bulmuştu:

Para sizden bekçilik Mehmetçikten!

★★★

Neyse ki bu plan aksadı ve yürümedi...

Çünkü Taliban’ın sözleri geçerliydi:

Bütün yabancı güçler en geç 31 Ağustos gününe kadar ayrılmak zorundadır.

Bu konuda ilk kararı Afganistan’da yenilgiye uğrayan ABD verdi ve binlerce askerinin tahliyesini başlattı.

Hemen ardından biz geldik ve tahliye kararı aldık!

Askerlerimizin ilk bölümü geçtiğimiz perşembe günü Ankara’ya ulaştı.

★★★

-Bu karar niçin alındı?

-İktidar geleceğe bakıp hesap veremeyiz diye korktu mu?

-Uzaklarda, sadece hava yolu ile ulaşılabilen bir ülkede, gözü kararmış bir terör örgütünün eline geçmiş olan Afganistan’da gerekirse savaşmanın zor iş olduğunu mu gördü?

-ABD bizimkilere “Biz çıkıyoruz, siz de çıksanız iyi olur” diye talimat mı verdi?

Oysa bizimkiler daha birkaç gün öncesine kadar Taliban’a dostluk mesajları veriyordu!

-Taliban buna rağmen bizim askeri istemedi, aramızdaki Müslümanlık bağlarını görmezden mi geldi?

Bu sorulardan hiçbirinin yanıtını bilmiyoruz.

★★★

Umarım bizi yönetenler bundan sonra daha akıllı olur, bu gibi at pazarlıklarına girmekten kaçınır...

Ve bu son olay onlara iyi bir ders olur.

Ancak burada bir hususa daha dürüstçe değinmek gerekiyor...

Nedeni ne olursa olsun, askerlerimizi Afganistan’dan çekmek olumlu bir karardır.

Ne işimiz vardı bizim oralarda?

Kâbil Havaalanı’nın ücretli bekçiliğini yapmak, NATO ve ABD’den gelire bağlanmak Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır mıydı?

Bu son cümleyi biraz daha açarsak ne işi var bizim askerimizin Bosna, Kosova, Somali, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Arnavutluk, Mali, Katar vesaire gibi ülkelerde?

O ülkeleri kimden koruyoruz?

Bu koruma görevleri için devletin ve milletimizin cebinden kaç para ödüyoruz?

Kazancımız varsa nedir?

Yineliyorum... Kimse yanlış anlamasın, Mehmetçiğin Afganistan’dan geri çekilmesi, (nedeni ne olursa olsun) olumlu bir karardır.

Bundan sonraki olaylar için ders olmasını dilerim.




Sevgili okurlarım, Afganistan konusu Türk siyasetinde önemli bir yer tutuyor ve birkaç gün öncesine kadar yoğun tartışmalar yaşanıyordu.

Kılıçdaroğlu ve CHP bizi bekleyen tehlikelere dikkat çekerken Devlet Bahçeli onlara çok kızmıştı!

Partisi adına konuşan Devlet Bey’in basına dağıtılan 16 Ağustos tarihli açıklamasında aynen şu ifadeler yer alıyordu:

“Türkiye’nin Afganistan’daki varlığı meşrudur, dostanedir ve barışçıdır. Bu ülkenin istikrar ve güvenliğine destektir.

Bu nedenle askeri unsurlarımızın Afganistan’ı terki (ayrılması) düşünülemeyecektir.

CHP genel başkanının teklif ve temennileri ya cehaletinin (cahilliğinin) ya da cüretkâr korkaklığının sonucudur.

Afganistan’dan dönmek demek Anadolu coğrafyasını tehlikeye atmak demektir. Kılıçdaroğlu’nun aklı da, anlayışı da, siyaset kavrayışı da bunu idrak etmeye (algılamaya) yeterli değildir.

Bu sorumluluğun ifa ve icrası için (yerine getirilmesi için) Kâbil Havaalanı’ndaki varlığımızın sürdürülebilir nitelikte olması şarttır.”

★★★

Son çekilme olayından sonra Devlet Bahçeli büyük ortağına acaba ne söylemiştir, tepki göstermiş midir!

“Beni açığa düşürdünüz, zor durumda bıraktınız. Ayıp ettiniz” demiş midir!