Mesut'un dinlenerek, Helsinki maçına hazır olmasını istiyorum. Pereira, bu takımın teknik direktörü. Oyuncularıyla antrenman yapan kendisi... Muhammed, maça 11’de başlıyor. Saygı duymak lazım bu kararlara...

MAÇ başladığında, ev sahibinde bir heyecan, bir tempo olur. Taraftarına Kadıköy’de kavuşmuş bir takımın, rakip kaleyi ablukaya alması gerekiyordu. İlk devreyi sadece bir isabetli şutla bitirmek, iyi bir görüntü değil. Antalyaspor’un iki önemli pozisyonu maçın gidişatını değiştirebilirdi.

Pereira, üçlü oyunda ısrarlı olacak, bu belli... Ben de yazmaktan vazgeçmeyeceğim. İlk devre Nazım ve Ferdi yine istenileni veremedi. Samatta, kendisine tanınan şansı kullanamıyor, bir türlü... Antalyaspor’un geriden oyun kurma isteği, yanlış düşünce... Ne kaleci Boffin, ne de savunma, bu isteğe uygun değil. İkinci yarıya baskılı başlayan Fenerbahçe, Ferdi ve Kim Min-Jae ile önemli pozisyonlar yakaladı. Sosa, hücumda ritmini daha fazla yükseltmeli. Ondan beklenen kilit paslar ve şut atması... Mesut, Zajc, Valencia’nın oyuna girmesi, beklenen golü getirecek miydi?

Dakika seksen oldu, ama top ağlara gitmedi. Antalyaspor kapanırken, Nuri ile yakaladığı fırsat olumlu bitse, oyun Fenerbahçe için kaosa gidecekti.

Kesin olan husus şu, topu aldığı zaman çerçeveyi görecek, zamanlaması çok iyi olacak bir golcüye acil ihtiyaç var Fenerbahçe’de... Maç biterken, gol pozisyonu veren Fenerbahçe, dönüşte Zajc ile ilk golü buldu, Valencia’ya golü attıran Mesut’la da maçı kazandı.