Bu yazım nedeniyle diğer yazılarımdan çok fazla sayıda telefon, mesaj ve mail aldım.
Bir kez daha anladım ki, insanlar, direkt olarak kendilerine dokunan konularda çok daha fazla duyarlı oluyorlar.
Çünkü trafik konusu herkesi, her kesimi ilgilendiriyor.
Bunun cinsiyeti yaşı, başı, tahlisi, dili, dini, ırkı yok…
O koltuğa oturup, o direksiyonun başına geçip, o yola çıktın mı herkes gibi sen de eşitsin.
Sonra herkesle birlikte çile çekmeye, sinir olmaya başlarsın.
Gerçekten de Adana’nın trafiği son yıllarda içinden çıkılmayacak kadar rezil bir hal aldı.
Sabah işe gitmek bir dert, akşamları işten eve dönmek bir dert.
İnsanlar, işlerine gitmek için sabah erkenden uyanıyorlar, bir hevesle, hazırlanıyorlar, giyiniyorlar, besmele çekip evlerinden çıkıyorlar…
Fakat bütün hissettikleri heves, şevk, umut tümü trafiğe çıkıp ilk caddeye ulaştıklarında kursaklarında kalıyor.
İnsanları güzel bir gün yerine, kaos, kuyruk, eksoz kokuları, korna sesleri, yürümeyen arabalar, duraklamalar, onlarca dakika, gidilecek yere göre de bazen bir saat beklemek geliyor.
Akşam işten dönerken de aynı nakarat…
Turgut Özal’dan, Kenan Evren’den, Türkmenbaşı’ndan, Alpaslan Bulvarı’ndan, Mustafa Kemal Paşa’dan, Fuzuli’den, Baraj Yolu’ndan, Tellidere’den, Kanal’dan, Denizli’den, Balcalı Yolu’ndan,
Otobanın içi ve çıkışlarında sabah ve akşam saatleri tam bir kaos yaşanıyor.
Evet yollar yetersiz, evet Adana büyüyor, büyüyen Adana’ya göre yeterli büyüklükte ve sayıda ek yollar yapılmadı ama mevcut uygulamaların da bu sıkışıklıkta önemli payı var.
Mesela, yukarıda saydığım caddelerde sabah şehir yönüne yanı güneye, akşamları ise kuzey yönüne doğru bir akın var.
Fakat bakıyorsunuz ki bu ana arterleri kesen tüm kavşaklarda veya işlek olmayan ters yönlerde aynı sürede kırmızı-yeşil ışık yanıyor.
Diyelim ki 30 saniyelik ya da 50 saniyelik yeşil ışık ancak 7-8 arabanın geçmesine izin veriyor,
Hatta bu yeşil ışık, örneğin Mavi Bulvar- Alpaslan Türkeş kesişmesinde olduğu gibi bazı kavşaklarda o kadar kısa yanıyor ki ancak 3-4 araba geçebiliyor.
Sonuçta trafik tıkalı kalıyor.
Oysa karşı yönlerden ya da yan yönlerden trafik akışı son derece az olduğunda, tıkalı olan yoğun ana arterlerde seyreden araçlar için, yollar daha uzun süreli açık tutulsa, örneğin 3’er dakika, 5’er dakika bu trafik seyrine izin verilse bu tıkanıklık yüzde 90 ölçüde önlenir.
Adana Emniyet Müdürü Doğan İnciBence sayın Adana Emniyet Müdürü Doğan İnci, bu konuda Adana’yı bilen, trafik konusunda eğitim almış, deneyimli polislerini sabah ve akşamları trafiğin yoğunluğuna göre tüm kavşaklara
yerleştirerek, birbirleriyle sürekli irtibat halindeki bu deneyimli polislerle, ana arterlerden akan trafik yönünde geçiş üstünlüğü, geçiş kolaylığı sağlatarak, geçiş süresini artırarak bu tıkanıklığı yüzde 90 ölçüde çözebilirler.
Yapılacak şey tüm bu kilitlenen kavşaklara trafik polisleri yerleştirerek, yoğunluğun olduğu yönde trafik akışını devam ettirmektir.
Tabi bu sadece bir önlem.
Bunun yanında uzun vadeli önlemler elbette planlanacaktır ama o zamana kadar Adanalının sıkıntı çekmemesi için kent yöneticilerinin bir an önce işin başına geçmeleri gerekiyor.
Adana Valisi Süleyman ElbanBu yüzden buradan başta Adana Valisi Süleyman Elban’a, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a, Adana Emniyet Müdürü Doğan İnci’ye büyük görevler düşüyor.
Bakınız sayın yetkililer, sizler Adana için elbette çalışıyor, çabalıyorsunuz, ona sözümüz yok, ancak Adanalı da göz göre göre çile çekiyor işte! Onu ne yapacağız?
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan KaralarBu yüzden sizlerin Adana için yaptığı Lezzet Festivali imiş, Altın Koza Festivali imiş, bu tür benzeri etkinlikler güzeldir ama bunlar Adanalının sıkıntısını çözmez ki!
Vatandaş yarın bir gün size Lezzet Festivali değil, trafiği, ulaşımı, asayişi sorar…
Bu yüzden Adana’nın trafik sorununu koordine ile çözebilecek bu kurumlar bir araya gelerek Adana’nın sorunlarına iyice kış gelmeden, Adana’nın ünlü sağanak yağmurları başlayıp her şeyi daha zorlaştırmadan çözmeliler.
Ben “Akıllı dokunuşlarla” Adana’nın trafiğinin önemli ölçüde rahatlayacağına inanıyorum…
Siz de inanın ve gereğini yapın!...
